Bırak kardeşim sosyal mesaj vermeyi

Tüketiciyi Destekleme Dernek Başkanı Süleyman Bakal, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve Tepebaşı İlçe Başkanından oluşan bir grup AK Partili, Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak suya yapılan zamları protesto etti.
Bakal yaptığı açıklamada “Eskişehir’de musluklardan su yerine zam akıyor” dedi ve “Büyükşehir Belediyesi … sürekli Ankara’dan gelen zamları buraya yansıtmaktadır. Şayet Ankara’dan gelen zamlar buraya yansıtılacaksa biz Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanını neden seçtik?” diye devam etti.
Daha önceden ESKİ’nin yüzde 70’lik zammının çok yüksek olduğunu, bu büyüklükte bir zammı haklı çıkartacak bir maliyet artışı olmadığını belirtmiş, Büyükşehir Belediyesi’nin kararını gözden geçirmesini istemiştim. Şimdi yeri gelmişken bu görüşlerimi yineliyorum.
Şimdi gelelim yapılan basın açıklamasına…
Ben ve biraz daha küçüğüm olan “40 yaş üstü” kuşak, Cem Yılmaz’ın bir reklamını çok iyi hatırlar. Ne diyordu Cem Yılmaz; “Sizin gibi gençleri pistlerde görmek isteriz…” Karşısındaki kişi ise, (Yine Cem Yılmaz’ın oynadığı ‘Peluş’ karakteri) “Bırak kardeşim sosyal mesaj vermeyi!..” diyordu.
Bırak TÜKDES Başkanı Süleyman Bakal kardeşim sosyal mesaj vermeyi… Sizin gibi “Tüketiciyi koruyan” dernekleri pistlerde de görmek isteriz. Mesela elektriğe, doğal gaza, sigaraya veya süte gelen zamlar karşısında da Sayın Bakal’ın bir açıklama yapmasını çok isteriz.
Bu arada gözünüzü seveyim; “Ankara’dan gelen zamlar” kelimesini çok mu aradınız? O “Ankara’dan gelen zamlar” Eskişehir’e nasıl geliyor çok merak ettim doğrusu. Acaba zamlar kendi aralarında anlaşıp, hızlı trene mi biniyor? Şu “Ankara’dan gelen zamlar” meselesini Sayın Süleyman Bakal’ın biraz daha açmasını rica edeceğim. Kim yapıyor Ankara’daki zamları? ESKİ’nin yaptığı yüzde 70’lik zammın adresini doğru tespit etmişsiniz. İyi de “Ankara’dan gelen zamlar”ın müsebbibi kim? Zillet ittifakı mı? Uluslararası patates lobisi mi? Abdülfettah el Sisi mi? Kılışlar mı? Aşkener mi? Büyükerşen mi? Kim Allah aşkına Ankara’da zam tuşuna parmağını basılı tutan şahıs? Kuzey Kore lideri Kim Jong Un mu yoksa Recep Tayyip Erdoğan mı? Kim sorumluysa gelin, birlikte protesto edelim…
Buyurun Sayın Tüketiciyi Destekleme Dernek Başkanım; “Ankara’dan gelen zamlar”ı da protesto edin de el âlem delikanlı görsün…
Eğer “Ankara’dan gelen zamlar” meselesini Sayın Bakal anlatamayacaksa, hemen yanında bulunan AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu’na da sorabiliriz. Sahi şu Ankara’dan gelen zamlar da neyin nesi?.. Acaba Ankara’dan gelen zamlar, benzin parasını aralarında üleşip ve 4 – 5 zam bir arabaya doluşup Eskişehir’e öyle mi geliyorlar?
Maksadınız eğer ki üzüm yemekse, hem Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirir, hem hükûmete verip veriştirirsiniz. Biz gazeteciler de “Helal olsun: Hem nalına hem mıhına vuruyor” deriz.
Yok amaç bağcıyı dövmekse, Büyükerşen’i eleştireceğim derken “Ankara’dan gelen zamlar” meselesini niye karıştırıyorsunuz? Kendi ayağınıza sıktığınızın farkında değil misiniz?
Şimdi yapılan açıklama öyle garip ki; neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bu açıklama olsa olsa, politikacıların haklı oldukları bir konuda, kendi kendilerini nasıl ofsayta düşürdüklerine örnek olabilir. Hani o kadar kötü bir basın açıklaması ki, Sayın Zihni Çalışkan’ın, “Maliyeti olmayan şebeke suyu” açıklaması bile gölgede kalıyor.
Artık bir başka yazımızda da onunla dalgamızı geçeriz…
Biz Cem Yılmaz’a geri dönelim. Ne diyordu “Peluş” rolündeki Cem Yılmaz, “Mayk” karakterindeki Cem Yılmaz’a?
-Alırım arabanın anahtarını Mayk!..
Siz böyle ettiğiniz lafın nereye çıkacağını bilmeden açıklama yaparsanız, o derneğin de anahtarını elinizden alırlar, “Milletvekili yapacağız” diyerek il ve ilçe başkanlığının anahtarını da elinizden alırlar.
Filmin sonunda da “Peluş” gibi kalırsınız ortada…