“Görüşler” başlıklı sütunumuz yaklaşık 30 yıldır sürüyor...
Köşemizi sürekli okuyanlar için, “bir sürpriz!” olarak gelebilir...
Bir fotoğraf...
Nerede çekilmiş? “Anadolu Üniversitesi'nin Akademik Kulüp Restaurantı’nın hemen girişinde...”
Neler var?
“Sabah, Yeni Şafak ve Star gazeteleri...”
Yıllar öncesine gittik...
İletişim Bilimleri Fakültesi'nde “Yorum” dersi verdiğimiz günlere...
3. sınıflara ilk dersimiz...
Öğrencilerle kısa bir tanışma toplantısı ve bir soru:
“Kaç kişi gazete okuyor?”
Üç kişi parmak kaldırmıştı...
Çok üzülmüştük...
Nedenini de söylediler:
“Ekonomik sıkıntı!..”
Olur mu, olur...
Ama bakın, ne günlere gelmiş Üniversite!..
Restaurant girişinde gazeteler var artık!..
“Ülkemizin saygın gazeteleri!”
Dileğimiz, üniversite yönetiminin aynı uygulamayı öğrencilerin de yararlanacağı biçimde genişletmesi...
Neymiş?
“Havuz gazeteleri imiş!..”
Varsın olsun!
“Anadolu Üniversitesi'ne yakıştı mı?”
Siz ona bakın!...
Emniyet Müdürü'nden ibretlik anı
Adı : “Mehmet Alptekin...”
Eskişehir eski Emniyet Müdürü...
“Objektif” in kasım sayısında öyle bir anısını dile getirmiş ki, ibretlik!..
Güzel de kaleme almış Alptekin...
Aktarmak istiyoruz özetini:
- 1983’ün sonbahar günleriydi... Bir otobüs dolusu Yunanlı yaşlı kadın ziyaret için Söke’ye gelmişlerdi.
Önce ilçeyi gezdiler, sonra da eski evleri...
Son iki evin ziyaretinde onlarla birlikteydim. Ziyaretçiler evleri o an oturanlardan daha iyi biliyorlardı. Bu evlerde yaşadıklarını anladım.
İçlerinden en yaşlı olana “abla” diye hitap edip sordum:
“Bu evler sizlere ve büyüklerinize aitmiş ama konuşmalarınızda hiç Türk komşularınızdan söz etmediniz, neden?”
Kadın diğer arkadaşlarının yüzüne bakıp, sanki “olur” aldıktan sonra, “Siz gidin Atatürk dediğiniz adamın elini öpün” diye başladı:
“Hatta daha ötesi ayaklarını öpün. Buraları Afyon'a kadar bilirim. Bu bölgede şehirlerde bizler otururduk. Türkler köylerde ve mezralarda otururlardı. Kırsalda yaşarlardı. Atatürk denilen adam Osmanlı'nın dışladığı, ırgat, maraba olarak yaşayan Türkleri bey etti bey. Siz hala bu adamın kıymetini bilmezsiniz.”
****
“Mehmet Alptekin”, bunları dile getirdikten sonra söyle noktalamış yazısını:
-Bu olaydan sonra yıllarca Atatürk'ü inceledim. Kadının dedikleri doğruydu. Osmanlı hiçbir zaman Türkleri sevmemişti...
“Bugün Osmanlıyı özleyen Türkleri gördükçe şaşırıyorum ve üzülerek seyrediyorum...”
Günün Uyarısı
Dikkat!
“Önünüze her an kader çıkabilir!”
Kemal Ateş
Cuk
26 metre uzunluğunda dinozor fosili bulunmuş.
“Vay UZUN vaaaaayyy!”
Günün Balı
Antidepresanlar bardağın yarısını dolu gösteriyormuş!
“Boşa takıyorsan yandın...”
Özdeyiş
Konuştuğunu bilmiyorsan, bari susmasını bil...
Hanri Benazus
Günün İncisi
Kendi iç dünyamızın mimarı, sevdiğimiz insanın kimliğidir...
Kıssa-dan
Yeryüzünde şarkı söyleyen sonuncu insan yaşadıkça, umutlanmaya hakkımız vardır
Gabriel Celaya
Kolsuz Yaşar'dan
Tıp'da, erişkin alerji bilim dalında doktor sıkıntısı çekiliyormuş.
Telaşa gerek yok...
Ne de olsa bitkilerden şifa arama moda oldu...
“ee-Ekonomik olay, Alerji- ver-enji!”
Günün Şiiri
İsa benzeri
Bir senindi evgicek açılmış
Uzunlumu yolların
Gel hadi elime değ İsa benzeri
Al beni de kucağına
Işık tutmaz dağlara
Fidansı bir güneş alır beni
Başlarım yaşamaya bu kez
Gözlerinden gözlerinden
Kar yasmış dağlarına kar
Bir bitmez uykuda esmerliğim
Beli ağaçlardan sulardan
Ormanlardan ötedeyim...
Roza Ergüven (Varlık-1959)
Günün Olayı
Kürt kökenli vatandaşların diğer etnik kökenli vatandaşlardan daha isyankâr olmasının sebebi nedir?
Emperyalizm tarafından kullanılmaları olabilir mi?
Günün Biberi
Erdoğan, “Yasalar kötü, sultan adilse, adalet… Paşalar iyi, sultan zalimse, zulüm doğar” diyor.
Yasalar kötü, sultan da zalimse ne oluyor, söylememiş!
Akif Kökçe
Günün Sözü
Yüce insan, öldükten sonra da liderdir...
Hanri Benazus
“Adamın beyni masamdaydı”
Avukat adli tabibi sorguya çekiyordu:
“Ölüm evrakını imzalamadan önce adamın nabzına bakmış mıydınız?”
-Hayır...
"Kalbini dinlemiş miydiniz?"
-Hayır...
“Nefes alıp almadığını kontrol etmiş miydiniz?"
- Hayır...
“Öyleyse, ölüm evrakını imzalamadan önce adamın ölü olduğundan emin olmak için gereken hiçbir işlemi yapmadınız, değil mi?”
Tabibin sabrı taşmış artık:
“Adamın beyni masamdaymış” demiş:
“Fakat bütün bildiğim, onun bir yerlerde halâ hukuk tahsili yapıyor olabileceğidir!..”
Var beyim var
Adam kitapçıya girmiş ve sormuş:
“Kadınlara karşı zafer kazanan bir erkek romanı var mı?”
Tezgâhtar “ Var beyim var” demiş:
“Şuradaki masal kitapları bölümünde!..”
Öcalan’ın itibar ayarı!
Bülent Arınç'tan yine bir “Şeyimin şeyi!” gibi sözler:
“Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz!”
Bu sözler kime?
“HDP'ye, yani öcalan'ın partisine...”
Yani Öcalan'ın sözünden çıkmayacaklara fırça atıyor Arınç...
Gerçekten kapsamlı bir anket yapılsa, Öcalan'ın nerelerde” itibarlı” çıkacağı ortada...
Tabii “itibarsız” çıkacağı yerler de öyle...
Ama galiba gerçeğe yakın bir oylamayı Bülent Bey yapmış...
Öcalan’ın itibarı hükümet nezdinde çok yüksek olmalı...
“Hatta HDP'den bile kat kat yüksek..
Kettering’ten
Eğer bir insan onu rüyasında görmeseydi, başka bir insan onun yapılabileceğine inanmasaydı ve başka biri de yapılmasını istemeseydi…
“Göklere değecek hiçbir şey gerçekleşmezdi…”