Bir de Büyükerşen’e algıcı diyorlar iyi mi?

Darbe Teşebbüsü’nden bu yana yaşanan, söylenen, iddia edilen şeylere ve soru işaretlerine bakınca insanların kafasının karışmaması ve normalleşme sürecinin uzun olacağını anlamak zor değil.
 
Zira bu süreci samimi duygularıyla göğüsleyen, darbeye ve her türlü illegal girişime karşı duran egemenlik, bayrak, demokrasi, liyakat gibi değerlere ne kadar ehemmiyet verdiğini gördüğümüz nice vatandaşın bu duygularını kullanmaya çalışanlar da yok değil.
 
Mesnetsiz, gelişi güzel söylenmiş iddiaların ortalarda dolandığı, zaten herkesin algı süreciyle çok çabuk sıkıntıya hedef olabileceği ve birilerinin de kendi açıklarını gizlemek ya da krizi fırsata çevirmek için uğraşacağı ciddi sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.
 
Ne yazık ki bu iddiaların muhatap olduğu isimlerden biri de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen… Mehmet Ali Kalkan isimli kendisini tanımadığımız ve sonradan Müteahhit olduğunu ve Belediye ile ilgili iş girişimleri olduğu iddia edilen bir isim Büyükerşen’e önceki günlerde herhangi bir desteği olmadan yazılan köşe yazılarıyla birlikte açık mektup yazmış.
 
Bir nevi Fethullah Gülen’i ziyarete gittin mi? 2 Gün Pensilvaya’da kaldın mı, Darbeci misin, Fetöcü müsün? Diye aslında cevabını hepimizin çok iyi bildiğini düşündüğüm ve dikkate almadığım sorulara cevap istemiş.
 
İşin aslı elde herhangi bir belge, tek bir ilişki, tek bir görüşme, tek bir fotoğraf ve şüphe olmadığı halde sorulan bu sorular düşündürücü. Büyükerşen bu konu da hedef gösterilip acaba biraz yıpratılır mı diye  düşünülmüş ya da yapılamayan bir işten ötürü kişisel bir intikam alır mıyım diye de davranılmış olunabilir mi?
Yıllardır algı yapıyor diye suçlanan Büyükerşen’e yıllardır algı yapılmaya çalışılması da manidar ama bu iddiaların gelişi güzel dile getirilmesi pekiyi niyetli olmadığı gibi Büyükerşen gibi bir isminde tozunu kaldıramayacağı kadar net.
 
Aslında Büyükerşen’in cevabı da çok net.
“Fethullah Gülen ile bırakın Pensilvaya’ya gitmeyi, hayat boyu tek bir kere görüşmedim, karşılaşmadım, tanışmadım ve iletişim haline geçmedim”
 
Bunun üstüne bir şeyler yazmak, çizmek, söylemek de ne kadar doğru olur tartışılır. Art niyet yoksa gerekli cevap alınmıştır sanırım. Yalnız bu hassas dönemde isim kullanmadan ve hatta iddia etmeden başka bir şey sormak istiyorum.
 
Acaba diyorum ? son 3 yıl içinde Eskişehir’den Pensilvaya’ya giden bir ekip oldu mu? O ziyaretin fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında yayınladı mı? Darbe girişimi sonrası o fotoğrafları kaldırdı mı? Bu ziyareti yapan grup içinde yer alıp kamu da müdür makamında olan ve açığa alınan var mı? Grubun önde gelen isimlerinden Eskişehir’de bir dönem üst düzey siyaset yapan karar vericilerden biri var mıydı? Var ise bilelim, yoksa da kimseyi zan altında bırakmayalım. Şimdi birileri diyecek ki, ee ne olmuş diyelim ki birileri gitti, o dönem İktidar ile arada sorun yoktu. O zat da vekil bile olsa nezaketen ziyaret etti ama bunların hepsi geçmişteydi ve bunda bir sorun yok…
 
Tamam, bende bir sorun var demiyorum. Hatta farkında olmayan, işin bu noktaya geleceğini aklından geçirmeyen ve pişman olanlar da çokça ve ciddi bir kısmı samimi olabilir. Peki, yapmadığı, gitmediği ve hatta tanışmadım bile dediği Fethullah Güleni Büyükerşen ziyaret etmiş diye iddia da bulunmak ve bu durum senaryo bile olsa sanki Büyükerşen’i darbeci gibi göstermeye çalışmak ne kadar neyin nesi anlamak zor değil.
 
Bir de unutmayın ki bu tür terör örgütlenmelerinde kişiler para, makam, şöhret, güç sahibi olmak için yıllarca didinir durur. Bu niyetler ile örgütün illegal işlerini yapar ve genelde başaramaz.
 
Peki, Büyükerşen gibi Akademik seviyenin en üst düzeyindeki bir isim, zaten makam sahibi, güç sahibi, şöhretli, ünlü ve paraya ihtiyacı olmayan bir adam niye böyle bir oluşumu ziyaret ederek kişisel sermayesini yesin bitirsin. Velhasıl aklın yolu da, niyeti de bir de… Birilerinin niyeti şüpheli olduğu sürece her kriz bir fırsat ve yazının başında dediğim gibi bu tür süreçlerin normalleşmesi gereğinden uzun olacak. Yapmayın.. İnsanlar siyaseti bir kenara bırakıp kucaklaşırken, Bu memleket meselesi gerisi boş diye birleşirken bırakın şu siyaseti 2 dakika rafa…