Okumayanlar Yenigün Gazetesi’nin internet sitesine girerek okumalarını tavsiye ederim.
Zafer Çatel’in yazısının son satırları şöyle:
“AK PARTİ YOL haritasını çizdi. 2019 Strateji belli. Mustafa Dündar Ünlü diyor ki; merkezde üçte üç… İlçeler de silip süpüreceğiz!
Ey! CHP sen ne yapıyorsun!”
*-*-*-*-*-*
En son satırı daha çok çarpıcı geldi bana.
“Ey! CHP sen ne yapıyorsun!”
Ne yaptığını söyleyeyim Zafer Çatel.
“Birbirlerini yiyorlar”.
Tepebaşı ve Odunpazarı ilçe seçimleri tamamlandı. Tepebaşı’nda iki, Odunpazarında üç aday çıktı. Kırgınlıklar yaşandı. Sevindirici tarafı ‘hır-gır’ çıkmadı.
Şimdi il başkan ve yönetimi seçimleri var.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un atamayla gelen İl Başkanı Sinan Özkar’ı, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın Yücel Yenilmez’i destekledikleri konuşuluyor.
Sinan Özkar ve Yücel Yenilmez’in il başkanı adaylıkları yüzde yüz, yani kesin. Önceki gün ben Erdal Caferoğlu ile konuştum.
Caferoğlu’da il başkanlığına aday olduğunu söyledi.
Ama partililerin dillerinde başka isimlerde dolaşıyor.
Abdülkadir Adar, Metin Tomsuk gibi.
Abdülkadir Adar’ı bilemem.
Bildiğim kadarıyla Metin Tomsuk’da Kazım Kurt’un ekibinin içerisinde olan bir isim.
Kongre den önce Metin Tomsuk’a, Yılmaz Büyükerşen ve Kazım Kurt,”aday olma” dediklerinde adaylıktan çekilir.
“KURT’TA, ATAÇ’TA 2019 HESAPLARI YAPIYORLAR”
Dün CHP’li iki dost ile ayaküstü sohbet ederken il seçimini konuştuk.
İl başkanı aday sayısının birden fazla olmasını şöyle yorumladılar.
“Sadi ağabey Kazım Kurt ile Ahmet Ataç 2019’un hesaplarını şimdiden yapmaya başladılar. Her ikisi de Büyükşehir Belediye Başkanlığını istiyor. İkisinin de gözü Büyükşehir Belediye Başkanlığında. O nedenle eğer önümüzdeki seçimleri kendilerinin desteklediği adaylar kazanır ise 2019 hedeflerine daha çabuk ulaşma imkânını yakalamış olacaklar. Bu seçimi kazanan ekip 2017’in son ayında yapılacak il başkanlığı seçiminde avantaj saplamış olacak. İşte bu nedenle Kazım ve Ahmet başkanlar bu ay sonunda yapılacak il seçimini önemsiyorlar.”
CHP’liler yıllardır ilçe ve il seçimlerinde bir birlerini yedikleri için halkın gönlüne giremediler.
“Eskişehir’de 4 dönemdir Büyükşehir’i, iki dönemdir Tepebaşını kazanıyor. 2014 yerel seçimlerinde de Odunpazarı Belediye Başkanlığını kazandık. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde Eskişehir’de uzun yıllar sonunda ilk kez üç milletvekili çıkarmayı başardık. Eskişehir CHP’nin kalesi oldu” diye bayram yapmaya devam etmesinler.
2019’da Yılmaz Büyükerşen aday olmayacak.
İşte o zaman bütün hesaplar bozulabilir.
Merkezdeki üç belediye başkanlığı AK Parti’ye geçebilir.
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü bakın ne diyor:
“2019’da Eskişehir’de Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı İlçe ve 12 taşradaki ilçenin belediye başkanlıkları AK Parti’nin olacak. Bunun için bugünden çalışmalara başladık.”
Dündar Ünlü haklı…
CHP’de daha “il başkanı kim olacak?” hesapları yapılırken, AK Parti’de 1 Kasım seçimlerinin üzerinden bir hafta geçer geçmez 2109 seçimleri için çalışmalara başlandı.
2019’da “Merkezdeki üç, ilçelerdeki 12 belediye başkanlığını nasıl kazanabiliriz” hesapları yapılıyor.
İki parti arasındaki fark bu…
*-********
Ya ‘yenecek’ ya da ‘yenecek’
Eskişehirspor bugün evinde Gaziantepspor’u konuk edecek. Ligin dibine çivi çakan Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular, renktaşını yenebilirse hayatta kalabilmek için bir nefes alacak. Tersi olursa bence süper lige “ELVEDA” diyecek.
Hele bu hafta Mersinidmanyurdu deplasmanda Antalyaspor’u, Sivasspor’da dış sahada Gençlerbirliğini yenerlerse çivilerin üzerine yenileri de çakılmış olacak. İşte o zaman ligin dibinden kurtulmak iyice zora girecek.
Gençlerbirliği, Kayserispor ve Bursaspor ilk yarıda kalan son üç maçta iki galibiyet almaları halinde siyah-kırmızıların ligde kalmaları mucizelere kalacak.
Bugünkü maçı Eskişehirspor’un kazanmasını, üç puanı kar hanesine yazdırmasını çok samimi olarak ifade ediyorum, siyah-kırmızılı formayı giyen futbolculardan daha çok istiyorum.
Çünkü onlar sezon sonunda bu şehirden çekip giderler. Ama ben bu şehirde yaşamaya devam edeceğim.
Düşer isek tekrar süper lige çıkıncaya kadar işkence yapılıyormuş gibi acı içerisinde yaşayacağım.
İçimden geçenleri şimdilik yazmıyorum.
Bugünkü maçın sonucunu bekliyorum.
Ya ‘yenecekler’ ya da ‘yenecekler.
Futbolcu kardeşlerim sırtlarına giydiklerinin formaların sanıyorum daha ağırlığını hissedemediler.
Bu onların suçu değil.
Başkan Hoşcan, yıllarca bu takımın formasını giymiş. Bugün ise tribünlerde bir köşeye sıkıştırılmış “efsane” futbolcuları kulübe davet ederek futbolcularla tanıştırmadılar.
Onlardan “forma aşkına” nasıl mücadele ettiklerini anlatmalarını istemediler.
Haklı olarak onlarda Eskişehirspor’un tarihi hakkında ancak kulaktan dolma bilgilere sahipler.
Siyah-Kırmızılı formayı sırtlarında taşıyan futbolcular, ligde kalma umutların devam etmesini istiyorlarsa bugün her biri iki kişilik performans göstermek zorundalar.
Yoksa Gaziantepspor’da Eskişehirspor’un gözünün yaşına bakmaz.
*-*******
KISA HİKÂYE
AKREP
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışırken yanına bir akrep gelir. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını akrebe uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar.
Yakınlarındaki başka biri ona, sürekli onu sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der:
Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...