Bilim değil Odun çalışması!

Orman Bölge Müdürlüğü’nün sayfiye yerleri ile ilgili Belediyelere karşı tutumu malum. Daha doğrusu CHP’li Belediyelere karşı tutumunu çok net biliyoruz. İhaleyi açarım, başkası alırsa tamam ama Odunpazarı ya da Tepebaşı Belediyesi alırsa kalkar iptal ederim, bir gerekçe uydurmak çok zor olmaz mantığına tanık olduk ama ne yazık ki ikna olmakta ve kabullenmekte zorlanıyoruz. 
Geçtiğimiz yıl Fidanlık alanında 2 kez ihaleyi alan ve yer teslimi yapılması gereken yasal süre bitmeden sadece 10 dakika önce iptal edilen ihalenin gerekçesi ilginçti. Denildi ki “alanda tarihsel ağaçlar var ve bilimsel araştırma yapılacak”
Merak ettim, geçtiğimiz günlerde Kızılinler’e doğru giderken şu bilimsel araştırmalara bakayım, nedir, değildir öğreneyim dedim.  Açıkçası gördüklerim fevkaladenin fevkindeydi. 
Yılların fidanlığı, çocukluğun güzel anıları, hoş hatıraları viraneye dönmüş. Alan illegal iş yapacaklar için adeta özel olarak viraneye çevrilmiş. Ne bir görevli, ne bir güvenlik ne de bilgi alacak tek kişiye rastlamadım. O yüzden bilimsel araştırma yapılacak ağaçları göremedim, öğrenemedim. Ancak ve ancak alanın ortasında 2 ayrı noktada kesim yapılmış yüzlerce ağaç kütüğü gördüm. Bildiğiniz kesilmiş, alanın ortasına istiflenmiş ve öylece bekliyor. Üstelik bir kamyonu al, gel ve yükle götür kimsenin ruhu duymaz. 
Demem o ki o gün Bilimsel araştırma yapılan ağaçları göremedim ama odunsal, kütüksel, kesimsel araştırmalar yapılan ağaçları gördüm. Haberini yaptık, Es TV ve Anadolu Gazetesi’nde gündeme getirdik ama bir yerlerden tek ses, tek cevap gelmedi. Odunpazarı Belediyesi’ni ağaçlar yüzünden eleştirenler belki buna bir şey dedik ama onlardan da ses yok. Ne diyelim. Sessizlik de çok şey anlatıyor zaten. 

Daha Hamama sahip çıkamazken, Termal bizim neyimize 
Kızılinler Kaplıcası diye bir hamam var. Kızılinler mahalle olmadan önce muhtarlık burayı işletmeye verir, işletme de düzenler, sahip çıkar, tamir eder ve vatandaşın hizmetine sunardı. Üstelik hamamın karşısında birkaç küçük evde işletilir ve ufak da olsa Kızılinler için bir hareket olurdu. Su şifalı, hamamın bir kısmı kayanın içine yapılmış. Hem şifai hem de tarihsel değeri olan bir yerdi burası. Gel gelelim Bütünşehir yasası çıktı ve Kızılinler köy değil mahalle olunca muhtarlık da kalmadı ortada, hamamın kime devrolduğu konusunda sağlıklı bilgide. 
Böyle olunca, kimse ilgilenmedi ve Hamam işletmeye verilemedi. Kısa sürede talan edildi. Dolapları söküldü, kapıları söküldü, neredeyse içinde tuvalet yapılmadık yer bırakılmadı. Camlar, duvarlar, kurnalar bile paramparça oldu.  
Hani Kızılinler denince akla devasa termal tesisler, kaplıcalar, frigler, kaya evler falan diye ağzımızı sulandıran bir ton hayal geliyor ya. Gelmesin lütfen. Daha bir hamama sahip çıkamayacak kadar aciz bir şehiriz biz. Büyükşehir Belediyesine mi, Özel idareden başka bir yere mi devroldu onu bile bilemiyoruz. Haberini yaptık, cevap da alamıyoruz. O yüzden hayal falan kurmayalım. Çünkü biz tesis yapmaktan çok, yapılanın içine etme ustasıyız. Önce var olana sahip çıkamadan, üstüne tuğla da koyamayız.