Kamuoyunda İsrail – Filistin çatışmasının doğalgaz fiyatlarını yükselttiğine yönelik bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Sebebi belli, sevgili hükûmetimiz lüks ve israfına para yetiştiremediği için doğalgaza zam yapacak. Ancak Banker Bilo’daki Şener Şen gibi ellerini iki yana açacak ve “Zam yaptım. Ama bi sor niye yaptım?” diyerek suçu İsrail – Filistin çatışmalarına bağlayacak.
Allah saklasın savaşa İran da katılır, bölgesel bir kriz oluşursa, doğalgaz fiyatları gerçekten artar. Ancak şimdilik böyle bir durum yok. Fiyatlardaki az bir yükseliş, bu kötü ihtimalden kaynaklanıyor. Üstelik dünyadaki ham petrol veya doğalgaz artışları, Türkiye’yi bir ay sonra etkiler. Yani savaş başlar başlamaz gelen zamlar İsrail yönetiminin gaddarlığından değil, bizim yöneticilerimizin kendi vatandaşına karşı gaddarca zam yapmasından kaynaklanıyor.
Sonuç olarak hepimiz çok iyi biliyoruz ki hükûmet makineli tüfek gibi zam yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Kimi zaman suçlu İsrail olacak. Kimi zaman suçlu Ukrayna olacak, kimi zaman ise deprem veya pandemi olacak. Hatta muhalefet partileri bile suçlanacak…
Ancak sonuç değişmeyecek. İstanbul Boğazında viski kadehlerini birbirine vuran AK Müteahhitler servetlerine servet katacak. Olan ise biz vatandaşlara olacak.
Polis olan babası Mehmet Bayraktar’ı 1998 yılında alkollü bir sürücünün kullandığı aracın çarpması sonucu şehit veren Sevil Atasoy, Ankara Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün ilk kadın müdürü olmuş. Onu bu göreve getiren Ankara İl Emniyet Müdürü Engin Dinç’i tanırız. Bir atama yaptıysa en doğrusunu yaptığından şüphemiz yok.
Biz bir Eskişehirli olarak şehit polisimiz Mehmet Bayraktar’ın kızının 3’üncü sınıf Emniyet Müdürü (Yüksek bir rütbe) olmasına ve Trafik Denetleme Şube Müdürü olmasına seviniriz. Tıpkı Şehit Mehmet Bayraktar’ın yukarılardan bir yerlerden biricik kızına bakıp, “İşte benim Sevil’im” diye sevindiği gibi…
Gazze’deki insanlık trajedisi ikinci haftasını doldurdu. Ortada “Bütün Yahudileri çoluk – çocuk demeden öldürelim” diyen terör örgütüyle, “Bütün Arapları çoluk – çocuk öldürelim” diyen terörist bir devletin kanlı hesaplaşması var.
Şimdi teröristler birbirini öldürse hiç oralı olmam. Ancak olan masum sivillere oluyor. Gazze’de insanlık öldürülüyor…
Hemen hemen herkes bağırıp çağırarak ve “İsrail’i kınıyoruz” diyerek kendi vicdanını rahatlatmaya çalışıyor. Hiç kimse hiçbir şey yapmıyor.
Hiçbir şey yapmayanlar arasında maalesef Türkiye de var. “Eyy Batı! İki yüzlü batı!..” diye kükreyen sevgili hükumetimiz ne yapıyor? Mesela İsrail’le askeri antlaşmalar iptal mi ediliyor? Ülkemizdeki Amerikan üstlerine kilit mi vuruluyor? İsrail’le ticari ilişkiler askıya mı alınıyor? Tel Aviv Büyükelçisi geri mi çağrılıyor? İsrail Büyükelçisi ülkesine mi gönderiliyor?
Allah aşkına hiçbir şey yapmayarak İsrail’i kınayan batıdan ne farkımız var? Sonuç olarak biz de hiçbir şey yapmadan İsrail’i kınamıyor muyuz?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...