Benimle el bile sıkışmıyorlar

20 Mayıs 2016 09:58
A
a
Sütiş Eskişehir
GÜNÜN SÖZÜ          : Gerçek sevgi, benlik ve egodan sıyrılmış, kısıtlayıcı olmak yerine özgürleş¬tirici ve geliştiricidir. ERİCH FROMM

DEDEM DİYOR Kİ    :Yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir… 

Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği (ETOS), İz Bırakanlar Söyleşisi’nin ilk konuğu Eskişehir Vali yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay oldu.
Davetli olmam nedeniyle Ömer Faruk Günay’ı dinlemek için davete icabet ettim…
Ömer Faruk Bey, Eskişehir’de 41 yıllık meslek yaşantımda bende iz bırakan bir elin parmakları sayısı geçmeyen vali yardımcıları arasında…
Kendisini tanıdığımda alışık olmadığım bir vali yardımcısı olduğunu gördüm…
Vali yardımcıları genelde vali beyin kendilerine verdiği görevlerin dışına pek fazla çıkmazlar…
Ben bunun nedenini yanlış anlaşılmaktan duydukları çekinceden kaynaklandığını düşünüyorum…
Yanılıyor olabilirimde…
Bu benim şahsi düşüncem…
Valililerin çoğu kurulan yeni hükümetle gelir, eğer hükümet değişirse değişen hükümetle birlikte giderler…
Bu da valilerle hükümetlerin görüşleri örtüşmeli diye düşünceye sevk ediyor insanları ister istemez…
Ama vali yardımcıları öyle değil…
Her hükümet döneminde uzun yıllar görevde kalanları gördüm…
İsimlerini yazarak hedef göstermek istemiyorum…
Geçmişte hükümetle kafa yapısı 180 derece ters olan vali yardımcıları sağ ve sol hükümetleri dönemlerinde uzun yıllar Eskişehir’de görev yaptılar…
Hiçbir iktidar onlara “senin kafa yapın bizi tutmuyor. Bizimle aynı düşünce de değilsiniz” diyerek onlara dokunmadı…
Doğrusu da bu…
Vali yardımcıları valiler gibi siyaset yapamazlar…
Buna önce ne vali izin verir ne de iktidar partisinin il başkanı ve milletvekilleri…
Ömer Faruk Günay’ın kafa yapısını tam olarak bilmiyorum…
Bunu ne kendisine sormadım, sormama da bir gerekçe olmadı…
Kendisini ilk tanıdığım günde alçak gönüllü, mütevazi ve sanat aşığı bir insandı…
Bugünde çizgisini değiştirmedi…
Eskişehir’de çizgisi ister sağ ister sol olsun…
İçerisinde kültür ve sanat olan her türlü etkinlikte kendisini gördüm…
Kendisi katıldığı her etkinlikteki kültür ve sanat eserlerine, siyasi mesaj da verse, o tarafıyla değil kültür ve sanat tarafıyla ilgilenir…
İşte bu nedenle Eskişehir’de sağcısı da solcusu da, dincisi de dinsizi de kendisini sever…
Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği (ETOS), İz Bırakanlar Söyleşisi’nin ilk konuğu olan Eskişehir Vali yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay’ı 2,5 saate yakın süren konuşmasını ilgiyle dinledim…
Yaşadıklarını, yaptıklarını abartmadan mütevazi bir şekilde anlattı…
Söyleşiye Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’ta davetliydiler…
Her iki başkan da Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay ile yaşadıkları anılarını kısa olarak anlattılar…
Büyükerşen,”Genelde bürokratlar benimle pek el sıkışmak ve birlikte görünmez istemezler. Bunun kendilerine zarar vereceğini düşünürler. Ama Ömer Faruk Bey alışılmışın dışında bir bürokrat, mülki amir, zaman zaman ziyaretime gelir kendisiyle fikir alışverişinde bulunuruz. Değerli fikirlerinden zaman zaman yararlandığım da oldu. Böyle de olmalı. Ömer Bey mülki idare amiri, sohbetlerimiz bu bilinçle gerçekleşir” dedi.
Bir bürokratın belediye başkanıyla el sıkışmaktan, onunla görünmekten çekinmesi doğru bir adım olamaz…
Belediye Başkanları şehrin bir noktada ağabeyleri…
Halkın şehri yönetmek için seçtiği en büyük adam…
Valiler, Belediye Başkanları, üst düzeydeki bürokratlar el ele, fikir alışverişi yapmaları halinde şehir daha büyür daha sorunsuz yönetilir…
Vali Yardımcılarından Şahin Tütüncü’de Ömer Faruk Bey gibi halkın içine girip çıkan, kültürel ve sanatsal etkinliklere zaman zaman giden bir isim…
Diğer vali yardımcılarımızı çok yakın tanımıyorum…
Ancak içlerinde en çok görünen, tanınan Ömer Faruk Günay…
Konuşması sanki bir veda gibi oldu…
Ben mi öyle anladım bilmiyorum…
Kendisine de soramadım…
Eğer Eskişehir’den ayrılacaksa ben kayıp olarak değerlendiririm…
Eskişehir’e vereceği hizmetin daha tamamlanmadığını da düşünüyorum…
Yazımı Özdemir Asaf’ın şu dizeleriyle tamamlamak istiyorum;

Gidenler önce iyi ki tanıdım derler,
Sonra da çok seviyorum…
Ve sonra ’’ iyi ki …’’ vapurları ,
’’Keşke’’ limanlarına hareket eder…
…Ve giderler…
Çünkü kendince haklı nedenleri vardır hep ,
Çünkü ’’ bencil’’lik ’’sencil’’ liğe uğramak istemez.
Mesela aşkta gurur olmaz derler,
Ama olduğu içindir oysa bunca kalp kırıklıkları…
Çünkü ayrılıklar değil, ayrıntılar öldürür aşkı.
Ve giderler...
Fakat gittikleri yerde buldukları,
Koskoca bir hiçtir çoğu zaman.
Geride kalanlarıysa harabe sanırlar.
Zafer kazandıklarını mutlu olacaklarını sanırlar,
Oysa hem ateş yakıp ,
Hem içinde durup ,
Hem de yanmadan kalamazsın.
İşte bu nedenle aslında zafer gidenlerin değildir.
Ama geride kalanların da değildir.
Zafer yalnız ihanetindir.

*-********

FIKRA:
İNİN ULAN!

Adamın biri piyango bileti almış, başlamış zengin olma hayalleri kurmaya: 
- Büyük ikramiye bana çıkarsa, son model bir araba alacağım!.. 
Karısı da sevinçle demiş ki: 
- Senin yanına ben otururum!.. 
Küçük oğlu itiraz etmiş: 
- Hayır, babamım yanına ben oturacağım!.. 
Kadın oğluna çıkışmış: 
- Sen sus bakayım, çocuklar arkaya oturur!.. 
- Babamım yanına ben oturacağım işte!.. 
- Hayır, ben oturacağım!.. 
Derken çocukla annesi başlamışlar kavgaya. Adam öfkeyle bağırmış: 
- İnin ulan arabadan aşağı.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Selen 31 Aralık 2018 02:38

Dizeler Özdemir Asaf ' in degil.. Atakan Korkmaz'in dizeleri .

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi