Sadi Seda yazdı
GÜNÜN SÖZÜ : Başka ülkeleri ne kadar çok görürsem, kendi ülkemi o kadar çok severim. MME.DE STAEL
DEDEM DİYOR Kİ : Akıllılar dövüşmeden önce kazanırlar, cahiller kazanmak için dövüşürler.
Dün Odunpazarı Belediyesi Meclis Üyesi ve CHP Gurup Başkan Vekillerinden Mahmut Süzen’in eşinin cenaze töreninde karşılaştık Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile…
Geçtiğimiz hafta sonu bir nikâh için İzmir’de idim…
Nikâh İzmir Enternasyonal Fuarının içerisinde Konak Belediyesine ait nikâh salonunda kıyıldı…
Nikâhtan bir saat önce fuara gittik…
Nikâh saatine kadar fuarın içerisinde dolaştık…
Fuarının içerisinin bakımsızlığı beni üzdü…
Askerliğimi 1978-1979 yıllarında İzmir’de yaptığım için İzmir Enternasyonal Fuarının o yıllardaki durumumu da iyi bilirim…
Fuarı gezerken yanımda tıpkı ablamlar gibi İzmir’e yıllar önce göç etmiş Eskişehirlilerde, İzmir’in yerlisi dostlarda vardı…
Ben İzmir’i ve fuarı beğenmediğimi, yıllar öncesindeki İzmir’in ve fuarın daha temiz olduğunu söyledim dostlara…
“Tabi Eskişehir gibi modern bir Avrupa şehrinden gelince İzmir’i beğenmezsin. Aslına bakarsan bizde bugünkü halinden memnun değiliz. Yılmaz Büyükerşen 17 yılda Eskişehir’i Avrupa şehri yaptıysa İzmir’i de yapar. Biz Eskişehir’e geldik gezdik, gördük. Hayran kaldık. Siz kendisine bizim isteğimizi iletin lütfen. 2019 seçimlerinde kendisini İzmir’e bekliyoruz. Bir dönem de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapsın. İzmir’i de Eskişehir gibi Avrupa şehri yapar. Kaldı ki İzmir’in avantajı var. O da deniz. Hatta İzmir’den otobüslerle Eskişehir’e gelerek Yılmaz Büyükerşen’e 2019 seçimlerinde İzmir’den aday olması için baskı yapmayı bile düşünüyoruz” demişlerdi…
Bu sözlerin bir kısmını yazdım, bir kısmını ise ileriki günlerde yazmayı düşünüyordum…
Dün cenazede Yılmaz Büyükerşen ile karşılaşınca,”Hocam İzmirlilerin sizden beklentileri var. Birkaç gün önce köşemde yazmıştım. Sizin 2019 seçimlerinde İzmir’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmanızı istiyorlar” dedim…
Yılmaz Hoca’nın cevabı şöyle oldu:
“Evet okudum. Geçen yıl fuarda açtığımız Eskişehir Sergisini ziyaret edenlerde benzer sözler söylediler. Kendilerine bu güzel düşüncelerinden dolayı teşekkür ederim. Ama ben Eskişehir aşığıyım. Eskişehir benim aşkım. Ben Eskişehir’i bırakıp gidemem.”
“Ama Hocam sizi çok seviyorlar” dediğimde şu sözlerle karşılık verdi:
“Sadi kardeşim beni tüm Türkiye seviyor. Hatta Avrupalılar bile. Ama Eskişehir’de bazılarına kendimi sevdiremedim. Eskişehir’in yarısı beni seviyor, yarısı ise sevmiyor. Onlar beni sevmese de ben tüm Eskişehirlileri seviyorum.”
Yılmaz Hoca,“Beni tüm Türkiye seviyor. Avrupalılar bile” söyleminde yüzde yüz haklı…
Hangi ile gitsek bize Yılmaz Büyükerşen’i soruyorlar…
Geçtiğimiz gün bir dostum anlattı…
“Kayseri’ye Eskişehirspor maçını izlemeye gittim. Taksiye bindim stadyuma gidiyorum. Taksi şoförü ile sohbet ediyorum. ‘Kayseri’yi gezdim, beğendim. Avrupa şehri olmuş’ dediğimde cevabı şöyle oldu. ‘Siz Eskişehir’i gördünüz mü? Belediye Başkanı Eskişehir’e deniz bile getirmiş’. Hemen sordum. Peki, sen Eskişehir’e gidip gezdin mi? Cevabı ‘Hayır ama TV’lerden izledim. İnternette Eskişehir’in tanıtım reklamlarını izledim. Gazetelerde yayımlanan Eskişehir ile ilgili röportajları okudum. Eskişehir’i gezmiş kadar oldum’ dedi. Stada geldiğimizde Eskişehirli olduğumu söyleyince taksi şoförü beni tebrik etti.”
Yılmaz Hoca,”Beni Tüm Türkiye seviyor” demekle haklı…
İşte bir arkadaşımın yaşadığı canlı örneğini yazdım…
Kayserili taksi şoförünün anlattıklarının benzerlerini diğer illere giden dostlarda anlatıyor…
*-********
Ahmet Yapıcı telefon etti
Dünkü köşe yazımda Hamamyolu Caddesinde önüme geçen esnafların,”Hamamyolu Caddesinde Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılacak ikinci düzenlemeye Odunpazarı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ahmet Yapıcı karşı çıkıyormuş doğru mu?” diye anlattıklarını yazmıştım…
Yazımı okuyan Ahmet Yapıcı sabah 09.30 sularında telefon etti…
“Sadi Bey Hamamyolu Caddesinde Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılması düşünülen ikinci düzenlemeye benim karşı çıktığımı yazmışsınız. Bu doğru değil. Ben bilakis destek verdim. Yapılacak hele hele esnafın lehine olacak bir düzenlemeye neden karşı çıkayım? Konu Odunpazarı Belediyesinin meclis gündemine geldiğinde destek verdik. Odunpazarı Belediye Meclisinden oy birliği ile geçti. İyi ve güzel olacak hizmetlere neden karşı çıkayım. Keşke yapsınlar. Benim Hamamyolu Caddesinde yapılacak olan yeni düzenlemeye karşı olup olmadığımı Başkan Sayın Kazım Kurt’a da sorabilirsiniz. Hamamyolu Caddesindeki esnaflar benim hakkımda neredem bu düşünceye kapılmışlar anlamış değilim. Belki de birileri beni bu şekilde karalamak istiyor olabilirler” dedi.
Ahmet Yapıcı telefonda yakalamışken kendisine,”Sonunda beklettiniz beklentiniz otobüs alımını kabul ettiniz. Ne oldu da kabul ettiniz? İlçelere otobüs vermeyi Yılmaz Hoca’ya sonunda kabul mü ettirdiniz?” diye sordum.
Cevabı şöyle oldu:
“Biz bekletmedik. Yılmaz Hoca 40 otobüs dedi. Sonra bu sayı 60’a çıktı. Bizde kendisine 100 yeni otobüs alınsın ilçelerin de ihtiyaçlarına göre birer veya iki adet verilsin istedik. Hoca kabul etmedi. Sonra bizi eleştirdi. Şehir içindeki tramvay ve otobüslerde yaşanan sıkışıklığın nedeninin yeni otobüslerin alımına izin vermediğimizden kaynaklandığını iddia etti. Bizde son meclis toplantısında 100 otobüs alımı için evet dedik. Kaç otobüs alır? 60’mı 100’mü bilemem. Ama göreceksiniz 100 otobüste alsa tramvay ve otobüslerdeki sıkışıklık önlenemez. Birde hep şehir içinde yaşanan trafik sıkışıklığından bahsediyordu. 100 yeni otobüs bu şehre girdiğinde trafik daha da sıkışmayacak mı?”.
Büyükşehir Belediyesi kaç otobüs alacak bilmiyorum…
Diyelim 100 otobüs alındı…
Otobüsler trafiğe girmeden ne olacağını şimdiden kestirmek mümkün değil…
Büyükşehir Belediyesi belki kendisine ait eski otobüsleri seferden çekecek…
Veya yapılan sözleşmeye göre kullanım süreleri dolan Özel Halk Otobüsleri’nin yerine konulacak…
Bunları görmeden yorum yapmak doğru değil…
Ama ben Ahmet Yapıcı’ya özellikle teşekkür etmek istiyorum…
Sabahın erken saatlerinde yerel gazeteleri ve köşe yazarlarının yazılarını okuduğundan dolayı…
Acaba kaç Eskişehirli, Eskişehir’in yönetimde söz sahibi olan kaç bürokrat sabahın erken saatlerinde yerel gazeteleri ve köşe yazarlarının yazılarını okuyor?
*-*******
Başınız sağ olsun dostlar
Hafta başında çok eski dostum, arkadaşım Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan’ın annesi Feriha Ayten Zeydan’ın vefat haberini öğrendim…
Kardeşi Rıza Zeydan’ı Eskişehirspor Kulübü yönetimine girdiği yıllarda tanımıştım…
Ömer Zeydan kadar olmasa Rıza Zeydan ile de samimiyetim var…
Ömer Zeydan’a baş sağlığı dileğimi ilettim, ancak Rıza Zeydan’ın telefonu bende kayıtlı olmadığı için arayamadım…
Anneler hepimizin başımızın tacı…
Onlar bütün çocukların ilk sevgilisidir!
Hepimiz hayatla ilgili ne öğrendi isek çoğunu annelerimizde öğrendik…
Ben babamı 40, annemi ise 30 yıl önce kaybettim…
Anne, babayı kaybetmenin acısını bilirim…
Bu vesile ile hem Ömer Zeydan hem de Rıza Zeydan’a bir kez daha başsağlığı diliyorum…
Sevgili anneleri Feriha Ayten Zeydan’ın mekanı cennet olsun…
Dün de yine 30 yıla yakın süredir tanıdığım eğitimci-dost Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi ve CHP Gurup Başkan Vekili sevgili ağabeyim Mahmut Süzen’in eşi Dr. Havva Süzen’in eşinin vefat haberi bir acıyı unutmaya çalışırken yeniden canlandı.
Sevgili ağabeyim Mahmut Süzen’e de başsağlığı dileklerimi belirtiyor, merhume Dr. Havva Süzen’e de Allah’tan rahmet diliyorum. Toprağı bol, mekanı cennet olsun…