Seçim önü son yazılar genelde son tahminleri barındırır içinde. Bu tahminleri yapmak için Amerika’yı keşfetmeye gerek yoktur. Biraz siyasi havayı, vatandaşın nabzını yoklayabilen ve öngörü sahibi herkes aşağı yukarı bir takım yaklaşık sonuçlar ortaya koyabilir.
Söz konusu Eskişehir olunca bu tahminler biraz daha zorlaşır ve biraz daha yanıltıcı olabilir. Zira Eskişehir bir an da keskin değişikliklerin net olarak sirayet ettiği ve bireysel, beşeri ilişkilerinde oy oranını etkilediği enteresan bir yapıya sahiptir. CHP’nin 7 Haziran’dan önce adım adım geldiğini gösteren sonuçlar bu iddianın aksini söylüyor olsa da istisnalar genel de kaideyi bozmuyor.
Şayet aynı akım devam ediyor ise Eskişehir’de 42 bin oy geriden gelen CHP’nin bu kez 18 bin değil 35 bin oy öne geçmesi gerekiyor. Aslına bakarsanız CHP’lilerin hedefi ve iddiası çok daha fazla ama Harun Karacan ve Emine Nur Günay faktörlerini göz önüne alırsak CHP’lilerin temkinli olmasında fayda olduğu gerçeğini de yadsıyamayız.
Ama her şeye, isimlere, avantaja, Eskişehir bazlı vaatlere bile tesir etmeyecek bir süreçten geçtiğimizi ve bu kez Eskişehir’de bile belirleyici faktörün şehir özelinden değil genel siyasetten etkileneceğini düşünüyorum.
Daha net konuşmak gerekirse AKP ülke bazında puan kaybetmiş ve 7 Haziran seviyesinin altında kalmış ise 3 vekil Eskişehir adına hayal olur.
Üstelik 7 Haziran’dan 3 puan daha fazla oy almadan, ortalama yüzde 45’leri görmeden AKP’nin Eskişehir’den 3 Vekil çıkarması yine çok zor gözüküyor.
AKP’nin Eskişehir’de genel oy oranının her daim Türkiye ortalamasının 3,5 puan altında seyrettiğini bildiğimiz için 3. vekil için Eskişehir’in gerekli olan yüzde 40’a ulaşması ancak genel oy oranının yüzde 45’i görmesiyle mümkün gözüküyor.
Peki, Türkiye genelinde bu olur mu diye soracak olursanız, zor diyebilirim. Okuduğum tablo, kokladığım hava bana AKP’nin Türkiye genelinde tek başına iktidar olamayacağı ve yüzde 40’ın bile altında kalabileceği sinyallerini veriyor. Bu da Eskişehir’de 3 vekil için yarışılır ama sonuna varılmaz sonucu çıkarıyor. Ama seçimler sonuçları bilinmediği için yapılır ve sandıktan ummadık bir sonuçta çıkabilir. Velhasıl Türkiye geneli benim için Eskişehir yarışına nirengi olacak. Bakalım yanılacak mı? Doğru mu okumuş olacağız? Ben de sizler kadar merak içindeyim.
Tek İsteğim var… Adalet
Seçimden önceki son yazım bu. Beklenti ve istekleri sunma adına da son şansım. Gelin görün ki öyle uzun uzun istekler, bireysel taleplerim olmayacak birçok insan evladı gibi. Benim bu seçimden, seçime yansıyan oyların dağılımından, olursa iktidar, olmaz ise koalisyondan tek isteğim, tek beklentim var. Özlediğim, eksikliğini nicedir hissettiğim, yokluğunda acılar çektiğimiz tek istek, “ADALET”
Güce, duruşa, konuma, kime yakın durduğuna bakmadan “Herkes için Adalet…”
Hukuk kurallarının standart işlediği, hâkim ve savcıların baskı altında kalmadığı, avukatların yerlerde süründürülmediği ve vatandaşa kapıların kapanmadığı bir adalet istiyorum.
Gelir dağılımında, sporda, sanayi teşviklerinde de adalet istiyorum. Adaletin olduğu her yerde mutluluk, huzur olacağını, endişelerin sona ereceğini bildiğim için, tek isteğim budur. Nokta!a