Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ESKİ) Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile Kalabak Su damacana fiyatı 15 liraya yükseltildi. Bütün zamlar, cebimizi yakıyor.
Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ESKİ) Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile Kalabak Su damacana fiyatı 15 liraya yükseltildi. Bütün zamlar, cebimizi yakıyor.
Öncelikle şu gerçeği ortaya koyalım; suyun tesislerde filtre edilmesi, damacanalara konulması, su araçlarına yüklenmesi ve mahallelerde teslim edilmesinin bir maliyeti var. Bu maliyetlerin de hepsi zamlandı. Keşke adam gibi bir ekonomimiz olsaydı da zamları hayatımızdan çıkartsaydık.
Şimdi gelin boş konuşmayalım ve sözü rakamlara bırakalım.
Piyasada satılan damacana sular içerisinde en ucuz olanı Karaca Su. 19 litresi 30 liradan satılıyor. Litresi 1 lira 60 kuruşa denk geliyor. Daha sonra Sırma ve Madran suları geliyor ki onların litre fiyatı da 1 lira 95 kuruş. Piyasanın en pahalı damacana suyu ise Munzur adını taşıyor ve 54 liraya satılıyor. Yani litresi 2 lira 85 kuruş.
Kalabak suyu ise 12 litrelik damacana ile satılıyor ve 15 liraya alıcı buluyor. Yani litresi 1 lira 25 kuruş.
Biz gerçekleri rakamsal olarak ortaya koyalım. Bunun üzerinden kim hangi palavraları sıkar orasını bilemeyiz.
Son olarak, “Eskişehir Türkiye’de çeşme suyu içilmeyen tek belediye” gibi palavralar da sıkılıyor. Bu söyleyenlerin herhalde Allah korkusu yok. Çünkü AK Parti tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığımız Eskişehir’de çeşmelerimizden akan şebeke suyunun “İçilebilir” olduğuna ilişkin raporlar veriyor.
Zaten ortada böyle bir sağlık raporu olmasaydı, AK Parti’nin arka bahçesi olan “Sözde Tüketici Dernekleri” çoktan belediyenin önüne gelir, amuda kalkarak basın açıklaması yaparlardı…
Türkiye’nin gerçeği
Tepebaşı’nda bulunan bir parkta iki grup arasında yaşanan sözlü sataşmalara müdahale eden polis ekipleri, yaptıkları aramalarda 7 kesici alet ve bir de kurusıkı tabancaya el koymuşlar.
“Kesici alet” dediysek tırnak makası zannedilmesin. Baltalar, satırlar ve döner bıçakları… Bu tip şeylerin satışını engellemek mümkün değil. Evimde kurban keserim ve satıra ihtiyacım vardır. Ancak kurusıkı tabancaların satışı engellenebilir. Dahası engellenmesi de gerekiyor. Çünkü söz konusu kurusıkı tabancaların üzerinde basit değişiklikler yaparak, onları ateş eden silahlar hâline getirmek mümkün.
Genellikle suç örgütleri bu tip silahları, “Kullan at” tabanca olarak kullanıyor. Çünkü çok ucuzlar ve elde edilmeleri kolay. Silahlanma ve kurusıkı tabancalar Türkiye’nin gerçeği. Bu konuda TBMM’nin yeni yasalar çıkartması ve kurusıkı tabancaların satışının ve üretilmesinin tamamen yasaklanması lazım. Tabii bir de av tüfeği gerçeği var ki, o da ayrı bir mesele…