Demokrasiyle yönetilen ülkelerin vazgeçilmezleri arasındadır.
Nedir o?
Muhalefet!
*
Eskişehir’deki iktidar partisi hangisi?
Şu an bir büyükşehir, iki merkez ilçe ve dört dış ilçe belediyesiyle, CHP!
31 Mart yerel seçimleri öncesinde de, CHP idi.
*
İl olarak, 31 Mart yerel seçimleri öncesine dönelim…
Eskişehir’de muhalefet partisi konumunda olan AK Parti, üzerinde etkisinin olduğu basın ve yayın organları dahil, elindeki tüm imkanları kullanarak, CHP’li belediyelere karşı ciddi bir muhalefet gerçekleştiriyordu.
Bazen kantarın topuzu kaçıyordu, ancak çoğunlukla, CHP’li belediyelerin yapmadığı, eksik bıraktığı ya da yanlış yürüttüğü işler eleştiriliyordu.
*
Bunun sonucunda ne oluyordu?
Belediyeler, eleştirildikleri konulara ilişkin şapkalarını önüne koyuyor ve hızla harekete geçip, eleştirildikleri konuları düzeltiyorlardı.
*
Ya şimdi?
AK Parti, CHP’li belediyelere karşı gözle görülür bir muhalefet geliştiremiyor.
Dahası, ‘seçimleri iyi ki CHP kazandı’ havasını zaman zaman oluşturduğunu söylemek zorundayım.
Beri yandan, bir diğer muhalefet partisi olan MHP’nin de, sesi soluğu çıkmıyor.
*
Bu duruma, Eskişehir’de yaşayan bir yurttaş olarak içerleniyorum!
Koşullar her ne olursa olsun, mutlaka, iktidara karşı etkili bir muhalefet geliştirebilen yapıların olması gerektiği kanaatindeyim.
Ki, iktidarın yanlışları kamuoyunun gündemine getirilsin.
Ki, o yanlışlar demokratik çerçevede tartışılabilsin.
Ki, tartışılan yanlışlar sorumlular tarafından düzeltilebilsin.
Ki, yurttaşlarımız, insan onuruna yakışır hizmet anlayışını tadabilsin.
*
Tüm bu anlattıklarımdan hareketle şunu söyleyebilirim ki:
Eskişehir’de iktidar partisi olan CHP’nin yönettiği belediyelere karşı, acilen düzenli ve etkili bir muhalefet aranıyor!
İnsanlık dışı bir cümle: Ya benimsin, ya kara toprağın!
Geçmişten bugüne…
Çoğu şarkıda dinleriz…
Çoğu filmde karşılaşırız…
Çoğu dizi de öne çıktığını görürüz…
*
Ya benimsin, ya kara toprağın!
*
Erkek, bu cümleyi…
Ya boşandığı eşine söyler…
Ya ayrıldığı sevgilisine söyler…
Ya karşılık göremediği kadına söyler…
*
Ya benimsin, ya kara toprağın!
*
Yıllardır bu cümle, toplumun beynine kazınıyor.
Bana kalırsa, bilinçli ve sistemli yapılan bir psikolojik harekat bu.
Toplumun genleriyle oynanarak, kadını baskı altına almak amaçlanıyor.
Oysa İslam’a göre, cennet annelerin ayakları altında değil mi?
Oysa Türk geleneklerine göre, kadın ve erkek her anlamda eşit ve hatta kadın, daha yüce değil mi?
*
Ancak dedim ya…
Toplumumuzun genleriyle planlı bir biçimde oynuyorlar.
*
Ya benimsin, ya kara toprağın!
*
Demiyorlar ki; sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz…
Öyle ki, Anadolu coğrafyasının yetiştirdiği Yunus Emre’yi bile unutturmaya, dizelerini sansürlemeye, yeni nesillerden kaçırmaya çalışıyorlar!
Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’de kimlerle görüşür?
İnsanların incelemek için sabırsızlandığı
Odunpazarı Modern Müze (OMM), 7 Eylül’de açılacak.
Açılışa,
olağanüstü bir durum yaşanmazsa, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak!
*
Peki, Erdoğan, Eskişehir’e geldiğinde, biraz da zamanı varsa kimlerle görüşür?
*
Şöyle bir beyin fırtınası yapalım…
*
Bir kere Vali
Özdemir Çakacak’la görüşebilir.
Parti ve bürokrasi ilişkisinin nasıl ilerlediğini; AK Parti teşkilatı, milletvekilleri ve bürokrasinin kavgasız-gürültüsüz işleri yürütüp yürütemediğini sorabilir.
*
Eskişehir’deki temsilcisi olan İl Başkanı
Zihni Çalışkan’la görüşebilir.
Kongre süreci hakkında değerlendirme yapabilir, Çalışkan’ın aday olmak isteyip istemediğini sorabilir, son dönemde Çalışkan ve il-ilçe teşkilatlarına dönük gündeme gelen iddialara açıklık getirmesini isteyebilir.
*
Birlik Vakfı Başkanı
Murat Canözer’le görüşebilir.
Objektif bir bakış açısıyla, AK Parti ve bürokrasi içerisindeki vaziyeti, tüm çıplaklığıyla anlatmasını isteyebilir.
Canlı ihale doğru, ancak eksik!
Kazım Kurt, 2014’te Odunpazarı Belediye Başkanı seçilmesiyle beraber, belediye meclislerinin canlı yayınlanmasını sağlamıştı
. Bu, Eskişehir’de bir ilkti! Türkiye genelinde, Kurt’un bu uygulamasını gören bazı belediyeler de, meclislerini canlı olarak yayınlamaya başladılar. Geldik 2019’a, yerel seçimlerin hemen sonrasına…
Bu sefer Kazım Kurt, ihalelerin de canlı yayınlanması yönünde talimat verdi ve ilk deneme, başarıyla sonuçlandı! Şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemli bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Ancak burada bir eksik var! Nedir o? Üstat Ali Baş’tan okuduğum kadarıyla,
sadece büyük ya da belediye tarafından seçilen ihaleler canlı yayınlanacakmış! İşte bu olmaz, olamaz, olmamalıdır. Bir iş yapılacaksa tam yapılmalı. ‘İhaleleri canlı yayınlayacağız’ diyorsanız, seçmeden, bütün ihaleleri canlı olarak yayınlamalısınız.
Eğer, seçmece ihaleleri canlı yayınlarsanız, ‘niye diğer ihaleler canlı yayınlanmıyor’ sorusuyla muhatap olur, dedikodunun önüne geçemezsiniz. Sonuçta iyi niyetle başlattığınız bu uygulamanın, hiçbir kıymeti harbiyesi kalmaz.