Bay Gorsky

"Armstrong"un birkaç adım sonra fısıldadığı "İyi eğlenceler Bay Gorsky" deyişinin üzerinde ise kimse durmadı!..

Herkes Armstrong'un ay yolunda

Amerika ile yarı s halinde olan Rus astronotlarından biriyle dalga geçtiğini düşünmüştü...

Ancak meraklı bir gazetecinin araştırmaları, hiçbir ülkenin uzay programında "Gorsky" adında bir kozmonot ya da astronot bulunmadığını ortaya koydu...

Gazeteciler yıllar yılı "Neil"e, "Bu Gorsky kim, bu sözler ne demek?" diye sordular, yanıt alamadılar...

Sonunda bir gün Neil gazetecileri çağırıp "Baylar" dedi:

"Bay Gorsky öldü. Şimdi artık konuşabilirim..."

-Çocukken abisi ile bahçede beysbol oynarken, top komşuları "Gorsky"lerin bahçesine kaçmış...

Neil, tam komşularının yatak odasının penceresinin dibine düsen topu alırken, aralık duran pencereden,  "Bayan Gorsky"nin sesini duymuş:

"Değişiklik... Değişiklik istiyorsun öyle mi? Ne zaman komşunun oğlu ayda yürür, o zaman görürsün değişik sevişmeyi!.."

***

İnsanların tarih boyunca kimbilir ne sırları olmuştur?

Pek çoğu da mezara gitmiştir...

Örneğin "Dolmabahçe" buluşması...

Zamanın Genelkurmay Başkanı "Yaşar Büyükkanıt" ile "Erdoğan" ne görüştü acaba?

Bilinmiyor ama, Tayyip Bey'in sözü unutulmaz:

"Benimle mezara kadar gidecek..."

Peki, "Baykal"la ne görüştü dersiniz?

Merak etmeyin, yakında ortaya çıkar!

Yani mezara kadar gitmez!..

Ortalıkta değişik bir..

"Siyasi pozisyon yok gibi!.."

Ben bu yarışmada yokum

"Kadınlardan anlayan en çapkın erkek" yarışmasına İngiliz, Amerikalı ve temel katılmış.

İlk soru İngiliz’e sorulmuş:

"Bir kızla ilk kez çıkıyorsunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"

"Ellerinden" diye yanıt vermiş İngiliz ve jüri "Doğru" diye onaylamış.

 Sıra Amerikalı'ya gelmiş:

"Aynı kızla ikinci kez çıkıyorsunuz, onu öpmek istediniz neresinden öpersiniz?"

Amerikalı "Dudaklarından" demiş ve jüri yine "Doğru" onayını vermiş...

Sıra...Temel'e gelmiş:

"Aynı kızla üçüncü kez buluştunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"

"Arkadaşlar, ben bu yarışmadan çekiliyorum" demiş Temel:

"İlk iki soruda da saçmaladım ve aynı yanlış yanıtı verip duruyorum, devam edemem yani!..”

Temel’in sevinci

Temel doktora gider. Doktor tepeden tırnağa kontrol ettikten sonra teşhisini bir bir sıralar:

"Karnında su toplanıyor, adelelerinde kireçlenme var, böbreklerinde kum, karnında da demir fazla.."

Temel sevinçten uçar:

"Desene doktor, beton gibiyim!"

Gerilim

İki şeye hakkım olduğuna karar verdim:

"Özgürlük ve ölüm..."

Birine sahip olamazsam ötekini isterim. Çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez...

Harriet Tubman

Kolsuz Yaşar’dan

Zekânın şifresi "sol kulaktaymış..."

 Vay beee!

"Peki, ne olacak şimdi eski kulağı kesikleri"

Günün Sözü

Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın...

Albert Camus

Özdeyiş

Başarının yüzde 10’u ter, yüzde 90'ı ise akildir...

Hanri Benazufe

Günün İncisi

Akıl kendi başına cenneti cehennem, cehennemi cennet yapabilir...

Jhon Milton

Günün Balı

İnsanlar arasında kendi gözüyle gören ve kendi yüreğiyle hissedenler çok azdır...

Einstein

Kanlıkavak bayram yeri gibi

Eskişehirspor Altyapı Demeği 'nin her sezon açtığı futbol yaz okulu çalışmaları, Kanlıkavak’taki tesisleri bayram yerine çevirdi...

2006-2009 doğumlular arasındaki minikler, antrenörleri gözetiminde ilk heyecanı yaşıyorlar...

Katılımın geçen yıllara oranla daha az olmasına karşın, sayının her geçen g ün artacağı düşünülüyor...

Tesisler Müdürü "İsmail Bal", bu konuda gün boyu çalıştıklarını belirterek, "Eskişehirspor, sevgisi aşılamak için elimizden gele yapıyoruz:

İdman sonrasında ES ES çekmelerini herkesin izleyip görmesini isterim” diyor…

Antrenörler Eyüp Tiftikçi, Orhan Kamacı, Serkan Can ve Ali Ersoy,"İlk zamanlar biraz uyum sorunu olsa da miniklerin futbola olan tutkuları bize de ayrı heyecan ve çalışma şevki veriyor " görücünü paylaşıyorlar...

Diyeceksiniz ki:

"9. Sütun spor sayfası mı oldu?"

Elbette hayır...

"Yukarıdaki fotoğrafta torun da var, istersen yazma!.."

Espri tabii… Amacımız son günlerde gündemden düşmeyen altyapının önemini vurgulamak… Gelecek ES ES’li olsun…

Baransu'nun iki hayatı

Gizli askeri planları ve elindeki sahte belgeleri önce yayımlayan sonra savcılığa teslim eden "Mehmet Baransu", kimine göre kahramandı! Ama sindi ikinci hayatını yasıyor!

Bavulcu gazeteciye hapiste eziyet edildiği, görülmeye çıkarılmadığı gibi haberler geliyor.

Bazı aydınlar "Baransu" için imza topluyor. Baransu, yalnızca Balyoz davasını başlatan bavulun taşıyıcısı değildi. Tweet ve yazılarıyla iktidarı da rahatsız ediyordu. Sanılır ki hapishanelerde ek ceza verilmesinin sebebi iktidara verdiği rahatsızlıktır. Oysa devletin insanlara keyfi cezalar vermesi Anayasa'ya ve hukuka aykırıdır.

Baransu'ya farklı muamele edilmemeli. Bir an önce o bavulu kimden aldığı, kimlerin emriyle hareket ettiği ortaya çıkarılmalı...

Yayın ve yayım

Doğrusu ile eğrisini karıştırdığımız iki sözcük var:

"Yayın ile yayım..."

Dil uzmanı "Kemal Kırar" diyor ki:

 - Malumunuz, Türkçe'de "yayın" diye bir fiil kökü yoktur ama aynı isimde bir "balık" vardır.

Demek ki örneğin matbaadan çıkan bir kitap veya gazeteden "yayınlanan, yayınlandı yayınlamış"

değil de "yayımlanan, yayımlandı, yayımlanmış" şeklinde söz etmek gerekmektedir.

Peki, "yayın" kelimesini hiç mi kullanmayacağız?

Elbette kullanabiliriz, ama sadece basılı, dijital veya sözlü yayımlanan eserlerin ismi olarak...

Örnek: "Kitap yayını, Kültür Bakanlığı Yayını, TV yayını" gibi...

Günün Olayı

Uluslararası Af    Örgütü, "Türkiye'ni verdiği demokrasi vaazlarındaki kuralları kendi topraklarında uygulamasının zamanı geldi" demiş.

"İmamın dediği iyi de, yaptığı iş değil?" demek istiyorlar...

Günün Biberi

Her 13 dakikada bir canlı türü yok oluyormuş!

Bu durumda kalan canlıların bir araya gelip, acilen "katil insan türünü" yok etmesi gerekiyor...

Günün Şiiri

Gemiler

Bana uzaktan bir şeyler getirin

Bana gerçekten özden güzelden

Bana denizlerden sessiz koylardan

Bana bakıştan bir şeyler getirin

Sökecek şafaklardan gemiler

Bana yakından bir şeyler getirin

 Bana yeniden arıdan muttan

Bana enginlerden sonsuz kuşkulardan

Bana gürül gürül aydınlıklardan

Bana insandan bir şeyler getirin

Sımsıcak yarınlardan gemiler...

Rüstem Bilen (Varlık-1968)