Eskişehirspor’da üç kritik karar ardı ardına alındı. Futbol eleştirmenliği yapmak haddim değil. Ancak yöneticilik konusunda bir – iki laf edebilirim. Bana kalırsa liderler zor zamanlarda kritik kararlar alarak kendini belli eder.
Eskişehirspor’da üç kritik karar ardı ardına alındı. Futbol eleştirmenliği yapmak haddim değil. Ancak yöneticilik konusunda bir – iki laf edebilirim. Bana kalırsa liderler zor zamanlarda kritik kararlar alarak kendini belli eder.
Henüz göreve başlayalı kısa bir süre olan Özcan Kızıltan’la kan uyumumuz olmadı. Sayın Kızıltan’a teşekkür edip yolları ayırmak en doğru karardı. Normalde kulüp yöneticileri “32 günde bir teknik direktörün ardında duramadılar” dedirtmemek için biraz daha sabrederdi. Ancak doğrusu hızla karar vermekti. Herkesin alamayacağı bu kararı verdiği için Erkan Koca ve arkadaşlarını tebrik ederiz.
Özcan Kızıltan’ın yerine gelen Ali Onur Cerrah hakkında, “Harika bir teknik direktör” gibi bir yorumda bulunamayız. Uzmanlar Cerrah’ın iyi bir isim olduğunu belirtiyor. Ancak biraz beklemek ve görmek gerektiğini de ilave ediyor.
Hepimiz farkındayız ki Ali Onur Cerrah’ın arkasında duran Fuat Çapa, en önemli kazancımız. Futbol Direktörü Çapa gittiği her kulüpte başarılı olmuş bir kişi. 3’üncü ligin dibinde bir takıma transfer etmek pek kolay bir iş değil.
Fuat Çapa büyük bir teknik direktör. Hem Süperligde hem de 1’irci ligde çok başarılı oldu. Daha önce 2’inci ligde bile çalışmadı. Dolayısıyla ve muhtemelen kendisine “3’üncü ligde çalıştı” dedirtmek istemiyor olabilir. Saygı duymak lazım. Futbol Direktörü olarak takıma önemli katkıları olacağına inanıyorum.
Erkan Koca yönetimi üç kritik karar verdi. Bu kararların bizi hedefe götürüp götürmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Umarız Eskişehirspor’da taşlar yerine oturur ve şu küme düşme hattından artık kurtuluruz. 4 yıldır küme düşme hattında olmaktan kalp hastası olduk.
Cennete uğurladık
Pilot Kıdemli Albay Oğuzhan Adalıoğlu’nun ölüm haberi Eskişehir’i sarstı. Allah şehitliğini kabul etsin. Askerlik zor bir meslek. Pek çok asker emekliliği geldiği zaman bir saniye bile düşünmeden meslekten ayrılıyor. Merhum Adalıoğlu da böyle düşünmüş ve 50 yaşında emekliliğini işleme koyarak, beklemeye koyulmuş. Kim bilir emeklilikle ilgili ne hayalleri vardı? Ailesine daha çok vakit ayıracak, balık tutacak ve eşiyle o çok istedikleri dünya seyahatine çıkacaklardı. Belki özel sektörde yeni bir işe girip iyi para kazanacaktı. Ancak depremin olmasıyla birlikte Oğuzhan Adalıoğlu emeklilik işlemlerinin durdurulmasını istemiş ve Hızır Aleyhisselam gibi depremzedelerin imdadına koşmuş. Tam da bu sırada elim bir kazayla aramızdan ayrılmış. Belli ki Allah bu sevgili kulunu dünya denilen çilehaneden bir an önce kurtarmak ve cennetine almak istemiş. Allah sevenlerine sabır versin…