Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Sevgili Hemşerim.. Aziz Kardeşim..
“1999 yılında ben ve arkadaşlarım. ilk defa bu göreve geldiğimizde, Eskişehir bir taşra kenti olarak, kendisiyle gurur duyulacak bir şehir değildi. Yazın tozu, kışın çamuru, koku yayan Porsuk Çayı ve kanallarıyla anılıyordu.. Eskişehirspor dışında, Türkiye gündeminde yer almayan, çocuklarımızın bile buradan kurtularak, başka kentlerde yaşamayı arzu ettikleri bir şehirdi.. Sizler ise göğsünüzü gere gere, Eskişehir’den söz edemiyordunuz..”
“Ama ben, o tarihlerde de yine Eskişehirli bir hemşeriniz olmakla ve sizlerle gurur duyuyordum. Size güvenerek yola çıktım..Geçmişteki, Eskişehir’in kötü hatıralarını silmek için siz de benimle el ele verdiniz.. Birlikte bir iş başardık. Bu gurur hepimizin….”
--//--
Bu satırlar Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ait..
Yazının girişinde Sayın Büyükerşen demiş ki:
“ Yıllardır ben Eskişehir’e hizmet etmekten ve sizin hemşeriniz olmaktan duyduğum gururu çeşitli vesilelerle dile getirdim.. Bu mektup aracılığı ile bunu bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum”
Büyükerşen mektubuna devam ediyor:
“Bugün Türkiye’de ve yabancı ülkelerdeki bazı Belediye Başkanları tarafından projeleri örnek alınan, itibarı yüksek bir Eskişehir var. Uyguladığımız projelere yurt içinden ve yurt dışından onlarca ödül verildi..”
“Yurtiçinden on binlerce misafir ağırlıyoruz.. Yurtdışından Eskişehir’imizi görmeye gelenlerin sayısı da her geçen gün giderek artıyor.. Çinden, Güney Kore’den, Rusya’dan, ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinden belediyeler Eskişehir’le kardeş şehir” olabilmek için yarışa girdiler.. Yurtiçinden ve yurtdışında Eskişehir’in” Türkiye’de en yaşanabilir şehirler” arasına ilk sıralarda yer aldığı artık herkes tarafından kabul ediliyor”
---//--
Tramvay sistemini özelliklerini anlatan Büyükerşen, Eskişehirlilerin sisteme hoyrat davranmadıklarını vurgulayarak diyor ki:
“Tramvay sistemimiz hakkında yapılan iltifatlar da gösteriyor ki, biz Eskişehirliler medeni, görgülü, barışçı, yenilikçi, bir toplumuz. Yapılan her şey Eskişehirlilerin bu özellikleri sayesinde değer kazanıyor. Gururluyuz ve bu gurur hepimizin. Bütün bunları kadirbilir hemşerilerimle birlikte başardık. Artık Büyükşehir Belediyemizin yetkileri salt Odunpzarı ve Tepebaşı ilçeleri ile, onların mahalleleri ile sınırlı değil. Yeni bir kanunla ” İl Belediyesi” oluyoruz… Yeni projelerimizde sadece şehir merkeziyle değil, Eskişehir’in il olarak bütünüyle gurur duyar hale geleceğiz. Sizi sevgi, saygı ve muhabbetle kucaklıyorum”
--//--
Evet.. Başkan Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’in çok sevip saydığı Eskişehirlilere mesajı böyle.. Büyükerşen özetle, Eskişehir’i sevdiğini, hizmet için hazır olduğunu söylüyor..
Eskişehirlinin kendisine hizmet eden ve edecekleri, unutmayacağını vurgulayarak, kolay gelsin diyoruz kendisine....
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği--
--Şimdilik kriz masası.. Ya sonra?--
Zafer Çağlayan…Muammer Güler..Erdoğan Bayraktar.. İstanbul operasyonunun göbeğinde yer alan bakanlar ..CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da yaptığı açıklamada, diyor ki ”Olayları enine boyuna inceliyoruz. Her operasyonu takip ediyoruz.. Operasyon alanı oldukça geniş. Onun için kriz masası oluşturduk. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.. Rahmetli Uğur Mumcu “Katil katildir. Katilin sağcısı solcusu olmaz derdi. Bizde gelişmelere böyle bakıyoruz. Olayları enine boyuna takip ediyoruz. Gelişmelere iktidar nasıl bakacak bekliyoruz...”
Kılıçdaroğlu işi yavaştan alıyor.. Oysa işin yavaştan alınacak yanı kalmadı.. Bir değil üç önemli Bakan.... Bakan çocukları..Emniyetin üst düzey yöneticileri.. Banka müdürü.. Emniyeti yerinden oynatacak açığa alınmalar..Yolsuzluk masaları.. Organize suçlardan alınmalar. Mali Şubedeki gözaltılar.. Asayiş şubelerindeki operasyonlar.. Nereden bakarsanız bakınız Türkiye adına korkunç. Gelişmeleri izliyor kamuoyu.. İktidar partisi henüz net açıklamayı yapmış değil.. Şimdilik Kriz masası” kuruldu diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bakalım ortaya neler koyacak?. İşin ilginç yanı, ülkemiz adına bu olumsuzluklar dışarıda nasıl değerlendirilecek?.
Merakla bekliyoruz.. Erdoğan Bayraktar.. Muammer Güler ve Zafer Çağlayan benzeri olaylarda izlenen yolu, yani istifa yöntemini kullanacaklar mı?. İşin sıradan politikaya çekilecek bir yanı kalmadı çünkü..
---Sakallı yoksa sakalsız kim—
Köşemizde ikide bir yazıp ”Burhan Sakallı’nın yeniden aday olması için ikna çalışmaları” sürüyormuş diyoruz ya..Bu yorum bir bakıma Odunpazarı’na aday olmak için yola çıkan diğer adayların hoşlarına gitmiyormuş. Dün öyle dedi adaylardan biri ve ekledi ” İster beş deyin, ister dört. Odunpazarı’na aday olmak için aylardır çalışma yapan adayların önü Burhan Hoca aday değilim dediği için açılmış durumda.. Şimdi, bazı çevreler Orhan Soydaş’ı ileri çıkarmaya çalışıyor.. Soydaş eğer aday olacaksa açıklamasını yapmalıydı. Ama şimdiye kadar Orhan Soydaş’ın konuştuğunu duymadık.. Bunun içinde çalışmalarımızı yapıyoruz… “
Gerçekten çok ilginç.. Bir okurumuzun ”Sakallı yoksa, sakalsız kim” dediği gibi, iktidar partisinde özellikle Odunpazarı adayları tartışılıyor.. Bir AKP’linin söylediği gibi, yoksa diyoruz” iktidar partisi CHP’nin adayının açıklık kazanmasını mı bekliyor..”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...