Balkondan…

Önder Baloğlu yazdı

4 Haziran 2015 00:17
A
a
Sütiş Eskişehir
Tarih boyunca imparatorlar, krallar, padişahlar hep yüksekten bakarak seslenmişlerdir...

"Halâ o gelenek sürüyor..."

Fazla yüksek yer aramaya da gerek yok...

"Balkondan..."

***

Peki, halk nedir?

"Sosyal yapı bağlamında halk, çalışan kitleleri kapsayan insan topluluğudur..."

Padişah..

Kral..

İmparator söyler:

"Halkım benim..."

Sahiplenme açısından belki haklı da olabilirler...

Devamlılığı vardır çünkü... "Balkondan..."

Biraz duraksadıktan sonra bölmeye başlarlar:

"Yüzde 50’yi zor tutarak!

Sonra..

"Ötekiler.."

"Bizimkiler.."

Hatta..

"Bizimkiler bile bölünmeye başlar!

 Örneği önümüzde:

"Paraleller..."

***

"Yeni Türkiye" diye diye her şeyi ikiye böldüler...

"Ne kafa kaldı!."

Ne bacak? "Ne dilimiz kaldı'"

Ne kolumuz?

Sn küçük bir terslikte bölünmeye devam ediyoruz...

İşte en güncel örneği:

"Onlar konuşur, bizimkiler yapar!"

***

MİT-TIR'larını haber yapan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın yönetmeni de bölünenler arasında...

Ne diyor?

"Bedelini ödeyecek!"

Nerde, ne zaman, nasıl?

Üç gün kaldı şuracıkta, hep birlikte görüp belki de alkış tutacağız!..

Nereden?

“Balkondan!..”

 

Sandıklarda fare varsa eğer!

"Kedilerin hiçbir suçu yoktur kardeşler!"

Ama koskoca Enerji Bakanı söyleyince, bir kuşku duyuyor işte insan!

Ne demişti gülerek?

"Trafoya kedi girmişi"

Hey gidi günler...

"Hayvan sevgisini" Eskişehir'e en güzel biçimde aşılayan "Ece Bilgin"le karşılaşmıştı bir gün...

"Bir kedi vereyim mi?" dedi...

"Ahhh!" dedik:

"Hanım istese hemen alırdık ama, evde dört torun var..."

Hak verip gülmüştü...

Aslında köpeği çok severiz...

Her gün yanından geçtiğimiz "Vişnelik bekçisi" başta olmak üzere sokak köpeklerine ayrı bir sevecen gözle bakarız...

Arşivimizi karıştırırken, Milli Eğitim Bakanı "Nabi Avcı"nın kedi sevgisini ve fotoğrafını görünce anımsadık bunları...

Nasıl sevecenlikle gülüyor...

Kedi de yaslanacağı yeri çok iyi biliyor...

Yanlış anlaşılmasın!

Ne şu üç gün sonraki seçimle, ne de başka bir şeyle ilgisi yok bu yazımızın... Bir nokta dışında! Kedi bir yavru...

Bakan'ın nefesine, kedinin keyfine bakacak olursak...

"Kesin, 4+4+4’ü bitmiş kedinin!"

Sıra daha büyüklerinde...

Nabi Bey’in kulağına ne fısıldıyor, biliyor musunuz?

"3. üniversiteye yetişirim, değil mi?"

 

Beşamelli ördek yemesi

Adam koşarcasına eve gelip acele bir iş yemeğine katılması gerektiğini söyleyip duşa girince, kadınsı sezgileri ile şüphelenen karısı o duştayken ceplerini karıştırmış. Ve de bir not bulmuş:

"Aşkım, seni bu akşam bekliyorum. Sana beşameli ördek hazırladım..."

Çok bozulan kadın makyaj yapıp en seksi kıyafetlerini giymiş... Divana da uzanmış... Bunu gören kocası, eski günlerini anımsamış ve hemen tazelemişleri..

Adam, yorgunluktan kalkacak halde değil ama yalanı ortaya çıkmasın diye evden ayrılmış. Bitkin bir halde sevgilisinin evine gitmiş. Yemeğin bitmesiyle de masada sızıp kalmış. Sevgilisi de şüphelenip adamın ceplerini karıştırırken yazdığı notun altına bir cümle eklendiğini görmüş:

"Size ördeğinizi yolluyorum, ama beşamelsiz!"

 

Kayıp kaynana

Temel'in kaynanası kaybolmuş...

Üç-beş gün geçtikten sonra karısının ısrarı üzerine bir gazeteye ilan vermiş:

"Kaynanamu kaypettum. Körenlerin insaniyet namına körmemezlikten kelmeleri rica olunur..."

 

Shaw'dan basın

İkinci Dünya Savaşı "başlamış ama İngiltere henüz savaşa girmemiş. Bir gazeteci "Bernard Shaw"a sorar:

"İngiltere bu savaşa girsin mi?"

Shaw'dan yanıt:

"Birinci Dünya Savaşı'nda üç imparatorluk yıkıldı.

Çarlık, Osmanlı, Avusturya ve Macaristan imparatorlukları yıkıldı. Eğer bu savaşta da

Büyük Britanya İmparatorluğu yıkılacaksa girelim savaşa!"

Gazeteci şaşırır:

"Ama siz sürekli basın özgürlüğünün yetersizliğinden yakınmaktasınız. Oysa imparatorluğumuz batsın bile diyebiliyorsunuz. Nasıl olur da hala basın özgürlüğü yok diyebilirsiniz?"

Shaw gülümser:

"Siz benim söylediklerimi biliyorsunuz ama, neler söylemediğimi bilmiyorsunuz..."

 

Yalan ve sessizliği

Korktuğumuzda yalan söyleriz. Başkalarının ne düşüneceğinden, hakkımızda öğreneceklerinden

çekindiğimizde yalan söyleriz. Oysa her yalan söylediğimizde korktuğumuz şey daha da güçlenir...

"Tad Williams"

***

Yalan hem sözcükle söylenir hem de sessizlikle!

"Adrienne Rich"

 

 Günün balı

Obama çok çevreci bir insan.

Bu nedenle de 4 yıl önceki seçimdeki vaatlerini atmayıp yeniden kullanacak...

Jimmy Pallon

 

Günün Sözü

Birine, gereğinden fazla değer verirsen, ya onu ya da kendini kaybedersin...

La Edri

 

Kolsuz Yaşar'dan

Yönetmeninden oyuncuya: -Haydi sahne senin, çık rolünü oyna...

Başarırsan sana dünya sahnesinde "Büyük Uşak" rolünü vereceğim!..

 

Cuk

Verme bisikleti cahile...

"Gider çarpar valiye!.."

Ahmet Atuk

 

Günün Olayı

Her muhalif sanatçı, gazeteci kodesi tadacaktır.

Her mutabık sanatçı yakmadan pay kapacaktı "Ama tarih,    teslim olmayanları yazacaktır..

Can Dündar

 

Günün Biberi

Uzun süredir tek tek çöpe atılan Atatürk ilkelerinden en sonuncusu hangisi oldu?

"Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi...

Balthör

 

Günün Şiiri

Işığa dönen kentler

Bir ışık yangını belirir kentlerde

Karanlık düğünce gün batınlarından sonra

Kıpırdayan bir aydınlık mücevherler örneğince

Sokak lambalarından dizi dizi inciler

O ulu duygu için donanan geçitlerde

Yükseklerden, en yükseklerden orada

Onlara uzanır elleri gecenin

Bir şarkı duyulur incecik

Bir şarkı ıssız ve derin

Kaç değişimle kaybolmuş ne varsa Bir zamanlar varlığına inandığımız 0 hiç çürümeyen tomurcuklar

O elmas parıltısı damla damla sularda

Tennesssee Williams (Varlık-1964)

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi