Seçimden hemen sonra AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu’nun gündeme getirdiği ve bu noktada Tepebaşı Belediyesi’ni suçladığı iki önemli mesele var.
Nedir onlar?
Bir tanesi Baksan Sanayi Sitesi’nin durumu…
Bir diğeri ise yıllardır bitirilemeyen Sazova Kültür Merkezi…
*
Geçtiğimiz günlerde, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’la bir araya geldik ve mini bir söyleşi yaptık.
Ataç, Baksan Sanayi Sitesi ile Sazova Kültür Merkezine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
Tabii sadece bunları konuşmadık.
CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısı ile bundan sonra yapması gerekenleri de masaya yatırdık.
Birçok belediyenin seçim vaatleri arasına giren Kent Enstitüsü çalışmalarını ise rakamlarla değerlendirdik.
*
Şimdi, ben soracağım, Ahmet Ataç yanıtlayacak.
*
Başlayalım…
*
Eskişehir’de çöküntü alanı olarak görülen bazı yerler var ancak en göze çarpan iki yer, Odunpazarı’nda bulunan Küçük Sanayi Sitesi ile Tepebaşı bölgesinde yer alan Baksan Sanayi Sitesi. Seçimden hemen sonra AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu da yüksek perdeden ‘Baksan çıkışı’ yaptı, belediyeye ciddi suçlamalarda bulundu. Bu suçlamaları kabul ediyor musunuz?
BAKSAN’A PİLOT SOKAK
A.ATAÇ: Hayır tabii ki. Bakın, Baksan’la ilgili şöyle bir düşüncemiz var. Yerinde dönüşüm yapmayı düşünüyoruz. Yani bakın kentsel dönüşüm değil, yerinde dönüşüm. Bir, bir buçuk senedir, orada yeni ruhsatlar vermeye başladık. Yeni yapılan binalar son derece güzel. Yalnız orada bir kooperatif engeli var, onları ikna etmemiz lazım. İkincisi, oranın alt yapısı çökmüş durumda, alt yapının yapılması lazım. Ondan sonra, yerinde dönüşümle ilgili, bir sokakta örnekleme yapacağız. Bir sokak, pilot sokak olacak yani. Yani şimdi bizim orada, kafamızda, yeme içme sokağı var. Sanat sokağı var. Teknoloji sokağı var. Ve buna benzer özel sokaklar yapacağız. Biz artık Baksan’a kadın girsin istiyoruz. Kadın gidip gezsin orada, yemek yesin, sanat sokağına gitsin… Yani biz oraya örnek bir yaşam alanı kuracağız. Bir de, mesela mülk sahibi, ‘eğer ben artık bırakacağım’ diyorsa, bir bölgesine konut yapacağız ve mülk sahibine oradan yer vereceğiz. Çünkü sırf ticaret, gece karanlık demektir. Orada muhakkak yaşayanların olması lazım. Onu da ancak konutla sağlayabiliriz.”
Peki, bu düşüncenizi konunun uzmanlarıyla görüşüp fikir alışverişi yaptınız mı?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN’E ANLATACAK
A.ATAÇ: Tabii yaptık. Zaten biz ilgili kurum ve kuruluşların görüşünü almadan dayatmayla hiçbir şey yapmayız, bunu biliyorsunuz. Şöyle ki… Bakın orası çok hızlı dönüşür. Baksan şu anda Eskişehir’in en kıymetli yeri. Yalnız burada kooperatifle de görüşeceğiz. Yılmaz Hoca’ya da anlatacağız. Seçim öncesi biz, bir beyin fırtınası yaptık, ilgili odalarla ve Eskişehir’deki iyi mimarlarla bir araya geldik. Biraz önce anlattığım yerinde dönüşüm ve içeriği, herkesin çok hoşuna gitti. Ve olursa, Türkiye’de yeni bir örnekleme olacak.
Bu noktada ekibiniz Baksan’ın fiziki durumu hakkında herhangi bir çalışma yaptı mı? Elinizde veri var mı?
HEDEF BEŞ YIL İÇERİSİNDE DÖNÜŞTÜRMEK
A.ATAÇ: Şu anda fiziki durumla ilgili tespit çalışmalarımız devam ediyor. İşte kirada kaç yer ver. Burası 6 yüz dönüm, bin 200 mal sahibi olan bir yer. Şimdi tabi çoğu yer depo olarak kullanılıyor. İşin başka bir tarafı, başka meslek grupları da girmiş Baksan’a. Mesela mermercilerin oradan kalkması lazım. Birkaç tane oto tamircisi gelmiş, ruhsat almamışlar, kaçak duruyorlar, şimdi onları filan halletmemiz lazım. Ondan sonra kooperatifle konuşacağız. Orada büyük hissedar ve şu an iş yapan büyük firmalar var. Onlarla bir toplantı yapacağız. Ondan sonra gurup gurup toplantıları sürdüreceğiz. Bu toplantılarda, arkadaşların düşüncelerini alacağız, ne istiyorlar, ne istemiyorlar… Yani onları ikna edeceğiz; ki çoğu, ‘sen olduktan sonra hiç sorun yok’ diyor. Hedefimiz, beş yıl içerisinde Baksan’ı yerinde dönüştürmek.
Böyle dönüşümlerde, genellikle, esnaflar az ya da çok mağdur olur. Bu mağduriyeti nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?
A.ATAÇ: Bakın orada yaklaşık belki 4 bin kişi çalışıyor. Bugün istihdam o kadar önemli ki, ben onları neden yerinden edeyim? Yani bir dönüşüm yapacağım diye, o kadar insanı niye mağdur edeyim? Ama yerinde dönüşüm yaparsam, esnaflar ve işçiler mağdur olmayacağı gibi, çalışan sayısı belki 5 bine 6 bine çıkacak.
Baksan meselesi tamam. Gelelim, bitmeyen Sazova Kültür Merkezi meselesine. Bu konuyu da AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Hakan Çizmelioğlu gündeme getirmişti…
SPOR ALANINI ALMAK İSTEDİLER
A.ATAÇ: O meseleyi şöyle anlatayım. 2009’da tekrar göreve seçildiğimde, Sazova’daki yarım kalan kültür merkezi, Behiç Erkin spor sahası ve havuzun olduğu yer Tepebaşı Belediyesi’ne tahsis edilmiş. Niye? Burada bir AKP’li belediye başkanı oluğu için (Tacettin Sarıoğlu). Hatta o günlerde çok üzüldüğüm bir şey oldu. Göreve başladığımdan birkaç hafta sonra bir yazı geldi. Behiç Erkin’in olduğu araziyi, bizden geri istediler. Çünkü biz CHP’liyiz ya… Durum böyle olunca oraya hemen bir futbol sahası yaptık. Ve şunu da söyleyeyim: Ben 1999’da ilk göreve geldiğimde, Tepebaşı’nda hiçbir tane dahi spor sahası yoktu, üniversiteninki hariç. Sonra İller Bankası kredisiyle havuzu yaptık. Ve bizim Su Sporları Merkezimiz, Türkiye’nin ilk altın sertifikasyonu olan kamu binasıdır; hala bir ikincisi yok.
Ya kültür merkezi?
GÜNAY DA, AVCI DA, TUNA DA DESTEK VERMEDİ
A.ATAÇ: Sazova Kültür Merkezine de, 1992 yılında başlandı. O geçen zaman içerisinde kabası yapıldı ve öyle kaldı. Biz geldiğimizde o bina bize tahsis edilmişti. Ve zaten biz göreve geldiğimizde, 56 milyon bütçesi olan Tepebaşı Belediyesi’nin 50 milyon borcu vardı. Biz orayı önce, depreme karşı güçlendirdik. Sonrasında dış cephesini yaptık. Ondan sonra içi çok ciddi para yiyeceği için, o kadar para hiçbir zaman elimizde olmadı. Buradaki AKP ilçe başkanı (Hakan Çizmelioğlu) çok genç bir arkadaş, tabi biz onları yaparken belki ortaokula, belki de liseye gidiyordu, neyse… Biz defalarca, hatta Ertuğrul Günay dahil biz orası için destek istedik. En son Nabi Hoca’dan (Nabi Avcı) destek istedik. Ama vermediler, bir kuruş bile vermediler. Hatta Güngör Azim Tuna’nın valiliğinde Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti programında “Sayın Valim bakın elinizde böyle bir kaynak var, gelin şu kültür merkezini bitirelim, siz de kullanın biz de kullanalım” dedim. Evet mevet diyerek gittiler, Odunpazarı’nda AKP’li bir belediye başkanı olduğu için (Burhan Sakallı) şimdi Hasan Polatkan isminin olduğu kültür merkezine 3-4 milyon TL para harcadılar. Sazova’daki kültür merkezine sırtlarını döndüler. Niye? Çünkü CHP’li belediye diye. Ama İşte bunları, o genç arkadaşımız (Hakan Çizmelioğlu) bilsin. Bilmediği konularda da çok iddialı konuşmasın. Gelsin sorsun bana, ben anlatırım ona neyin ne olduğunu.
İyi ama sonuçta orada bitmemiş bir kültür merkezi duruyor. Yani hiç kaynak yaratma şansınız yok mu? Bitiremez misiniz?
TÜRKİYE’DE ‘ENGELSİZ’ TEK KÜLTÜR MERKEZİ
A.ATAÇ: Bakın bir kere bizim bütün çabamız, o kültür merkezini bitirebilmek. Ama anlatsak da, o genç arkadaşımız (Hakan Çizmelioğlu) anlamamazlıktan gelir. Çünkü eleştirecekleri bir konu bulamadıkları için Baksan’la ve bu yarım kalan kültür merkeziyle oyalanıyorlar. Bakın biz şu an ne yapıyoruz biliyor musunuz? Biz tekrar Sazova Kültür Merkezi’ni projelendirdik. Bütün dokümanlarımızla hazırlandık ve kaynak bulmak için girişimlere başlıyoruz. Orası için 15 milyonluk bir kaynağa ihtiyaç var. Kaynağın neresi olduğu ise sürpriz olsun. Neticede o kültür merkezini yapmayı çok istiyorum ben. Bakın dünyada tek olacak. Orası, engelsiz kültür merkezi olacak.
Biraz da CHP’nin seçim başarısından bahsedelim... Akıllarda hep şu soru var: Yereldeki bu başarı, genel seçimlere taşınabilir mi? Ya da şöyle sorayım: Sizce, CHP, yerel seçimdeki başarıyı genel seçimle nasıl taçlandırabilir?
ESKİŞEHİR’DEKİ YÖNETİM ANLAYIŞI…
A.ATAÇ: Çok net. Şimdi, Eskişehir’de 20 yıllık bir başarı var. Buradaki 20 yıllık başarı, Ankara’ya sirayet etti. Kütahya’ya, Bolu’ya, Bilecik’e… Çünkü Kütahyalı bir vatandaşımız geliyor buraya; yemek yiyor, sinemaya gidiyor, tiyatroya gidiyor, AVM’nin içinde geziyor, restoranda arkadaşlarını ağırlıyor, eğlenceye gidiyor. Ama döndüğünde, bunların hiçbiri Kütahya’da yok. Ondan sonra ‘bizde niye yok’ diye zınarmaya başlıyor. Ve sonuçta, son genel seçimde, 42 yıl sonra, CHP’li milletvekili çıktı Kütahya’dan. İşte, hem AKP hem de MHP’nin adaylarının olduğu yerel seçimde ise, MHP’nin adayı AKP’yi yendi. Bunun altında çok önemli mesajlar var. Kütahya belki de AKP’nin beş kalesinden bir tanesiydi. Ama AKP, Kütahya da darmadağın oldu. Ama niye? İnsanlar Eskişehir’i görüyor, burada yaşıyor, burada neler olduğunu anlatıyor gittiğinde. Yani demem o ki, Türkiye’deki CHP’li belediyeler, Eskişehir’de 20 yıl boyunca uyguladığımız yönetim anlayışını benimserlerse –ki buna inanıyorum- biz genel seçimden başarıyla çıkarız.
*
‘ÇOK DUYGULANDIM’
Eskişehir’in gelişmesinde Yılmaz Büyükerşen’in emeğinin çok büyük olduğunun altını çizen Ahmet Ataç, yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı: Başörtülü bir kadın beni görünce durdurdu. Hizmetlerimizden dolayı önce teşekkür etti ve çok önemli bir şey söyledi. Dedi ki: ‘Ben Kayseri’den Eskişehir’e taşındım. 5 aydır burada yaşıyoruz. Orada yaşadığım hayata acıyorum. Kocamın yüzü gülüyor, çocuklarımın yüzü gülüyor. Biz burada o kadar mutluyuz ki… Buraları bize ne kadar yanlış anlatmışlar.’ Bunları duyunca çok duygulandım. İşte onun için Türkiye Eskişehir gibi olsun diyoruz.
KENT ENSTİTÜSÜ
Tepebaşı Belediyesi, yıllar önce Kent Enstitüsü projesini hayata geçirmiş ve isim hakkını almıştı. Enstitü içerisinde yer alan Finans okuryazarlığı, fotoğrafçılık, İngilizce, sosyal medya, etkili iletişim, müşteri ilişkileri, girişimcilik ve gıda güvenliği alanlarında bugüne kadar toplam bin 691 kişi eğitim aldı. Ayrıca bu proje, Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım ve Tunç Soyer’in de seçim vaatleri içerisine girdi.
Arif Anbar'ı baksandaki iş yeri sahipleri ve çalışanları adına bizde çok teşekkür ederiz..
Arif Anbar'a helal olsun... Eskişehirin gerçek konuları hakkında eskişehir spor dışında farklı haber yazan ve gündeme getiren tek yazar. Kendisine çooook teşekkür ederiz.
Aşağıda yazılanlara bende katılıyorum. Hizmet alınamıyor. Söylenenler havada... Yapılanlara bakınca yapılacaklaradan umutlu değiliz.
Söylenenler güzel ama icraat yok. Bugüne kadar belediye hiç bir hizmet getirmedi. Belediyenin çöp kamyonları bile tek bir çöpü almadan gidiyor. Söylenenlerin hepsi cek, cak yapılan bir şey yok. İnsanlar, arabalar yol ve kaldırım olmadıği için çamurun ve çukurun içinden gidiyor. Vaat edilen süre zaten 5 yıllık uzun bir zaman buradan icraattın bugünden yarına olmayacağı buradan belli. Lafla penir gemisi yürümüyor. Yinede bu iyi niyetli yazı için gazetenize ve yazarınıza çok teşekkür ederiz. Verilen sözlerin sizlerde takipçisi olursanız seviniriz.
Bize yaptırmıyeler , ettirmiyeler , üüüüüüüü biz sosyal demokratız , biz aydınlanmacıyız , biz ultra layıkız üüüüüüüüüü.........!
beş yılda iki müjde ha ha hiç gülesim yoktu