CHP Eskişehir de tartışmaların, parti içi muhalefetin ve zaman zaman partiyi zayıf düşürdüğüne kanaat getirdiğimiz gereksiz kavgaların eksik olmadığı bir yapıya sahipti. Bu durum seçim dönemlerine de sirayet ediyor ve arzu edilen başarıya ulaşmak güç oluyordu. Gel gelelim aynı CHP bu sorunun üstesinden gelebilecek bir özgüven sahibi oldu. Önce Odunpazarı Belediyesi kazanıldı ardından vekil sayısı 3 oldu ve şimdide bu avantajı korumak için yine kavgalar rafa kalktı ve yekvücut oldu CHP.
Şu bir gerçek ki artık kurmay isimlerinden tutunda en pasif partiliye kadar herkes aynı gemide olduğunun ve gemi kıyıya çıkamaz ise herkesin muzdarip olacağının farkında. Bu da farklı bir motive, farklı bir disiplin ve barış ortamı getiriyor partiye. Yapılan çalışmalar, verilen fotoğraflar ve mesajların dili ortak ve hepsinin amacı 1 Kasım da aynı Mutluluğu yaşamak yani başarmak. Ha illa kavga edeceksek başarıyı sahiplenmek için edelim bu kavgayı yaklaşımı şu an son derece makul gibi.
Belediye Başkanları performans olarak beklenenin üstünde gayret içinde. Herkes bölgesindeki oyları daha da artırmaya çalışıyor. Sinan Özkar ve yönetimi de boş durmuyor. Ancak hem vekil hem aday olan isimlerinde hakkını teslim etmek gerekir. 3 vekil de günlerdir kıyı, kenar demeden sabahın ilk dakikalarından gece yarısına kadar gayret veriyor. Daha yeni seçim çalışmasından çıkıp aynı konsantre ile çalışmak zor olsa da hepsi koalisyon görüşmelerinde partilerinin gösterdiği tavır ve bildirgeleri ile Avantajlı olunca söyleyecek şeyleri elbette oluyor. Üstelik hadi onlar vekilliği kaybetmemek için mecbur diyelim peki ya vekil olması imkansız gibi olan diğer adaylara ne demeli? Bence Metin Tomsuk dan başlayarak hepsinin gayreti son derece anlamlı ve dikkat çekici.
Tüm bunlar CHP'nin işi sıkı tuttuğu ve ivmeyi yükseltmek istediğinin işareti. AKP ne yapacak, kim aday önemli değil demeden biz işimize bakalım diyorlar. Amaç ortak. " gemi kıyıya yanaşsın, kimse mahsur kalmasın"