Ava giderken avlanmayın!

2016 yılı bitmek üzere. Şehirde dar alanda paslaşan bir siyasi çekişme ve Eskişehirspor gündemi belirlerken,  perde arkasında onlarca oyun kurulmaya ve herkes kendince bazı dizaynlar oluşturmaya çalışıyor. 
Partilerin örgüt ve teşkilatlarından tutunda, Belediye Başkan ve Vekillik Adaylıklarına kadar, Oda seçimlerinden tutunda, STK’lar da rol kapmaya kadar sessiz, derinden ve satranç gibi kurgulanmaya çalışılan bir sürece gidiyoruz yavaş yavaş. 
Herkes kendini en akıllı, karşıdakini en saf zannettiği için “bu oyunu ben kuruyorum” zannediyor.  Kendi ya da desteklediği ismin muzaffer olması için kurduğu bu oyunda kendi ikbalini de garantiye alacağını umuyor. 
Rakipleri ekarte etmek için her türlü fırsat, kriz, mizansal mubahtır düsturuyla akla hayale gelmeyecek bakış açıları da görmek mümkün, çocukları bile inandıramayacak senaryolar da. 
Ben bundan ötürü şehrin, odanın, partini iyiliği için şöyle bir yapı, şöyle bir isim, şöyle bir yönetim olmalı diye başlayan kelamları samimiyetten uzak buluyorum. 
Bir de her yeri yönetme arzusu ile bazı isimleri kullanarak, arkadan destekleyerek elini ateşe sokmaktan çekinen, korkan ve uzaktan dövüşenler var. Haliyle bunların hayatından memnun uzaktan kumandaları… Ama pilin bittiğini fark etmedikleri kumandalar… 
Size herhangi bir isim, kurum, tüzel ya da kurumsal kimlik ismi veremem ama dikkatli olun diye bir tavsiyede bulunabilirim. Çok genel, farazi, hatta hayal ürünü, paranoyak bir tümevarım da olabilir bu yazdıklarım ama  iş, spor, siyaset, stk fark etmeksizin ve kimi zaman birbirleri ile de ortak kümelenme yapıp ganimetlerden beslenecek, hayatta bir araya gelmez dediğimiz birleşimler bile oluyor ve olacak Eskişehir’de .. 
Siz, siz olun ava giderken avlanmayın…. Şah’ım derken piyon olmayın!

Vicdan’da kalite farkı 
İzmir de son günlerde üst üste gelen üzücü haberlere inat vicdan kalitesinin kurumsal anlamda nasıl olması gerektiğini öğreten bir olay yaşanıyor. 
Yavrularını güvenli bir alanda doğurmak için kendine bir yer arayan hamile bir kedi, gece saatlerindeki temizlik sırasında Bostanlı İskelesi’nde bulunan gemiye girerek koltuklardan birine yerleşti. “Davetsiz misafiri” görünce oldukça şaşıran gemi personeli, hayvanın doğum yapmak üzere olduğunu anlayınca uzaktan takibe başladı.
Soma 301, bir süre sonra 5 sevimli yavrunun dünyaya gelişine şahitlik yaptı.  Yavrularını emziren anne kedi, sabahki ilk sefer öncesine kadar bulunduğu yerden kalkmayınca, İZDENİZ personeli tarafından bulundukları alan şeritle kapatılarak uyarıcı işaret koyuldu. Böylece yeni doğmuş yavrular sefer sırasında da rahatça beslenebildi.
Velhasıl, Eskişehir’de son günlerde kampus içinde, tam da  kışa girerken beslenmesi yasaklanan ses cihazlarıyla yıllardır yuva belledikleri alandan uzaklaştırılan hayvanları düşününce bir kez daha anlıyoruz ki … En başarılı Üniversite bile olsa insanın kalitelisi vicdan ve merhametle ortaya çıkıyor.  Bu yüzden en kral Akademik kadro yerine en vicdanlı cahil tercihimdir. Nokta