Atatürk’ün milli vasiyeti…

Arif Anbar yazdı

21 Eylül 2018 09:29
A
a
Sütiş Eskişehir
Tam, “artık Cumhuriyet değerlerini derdest etme gayretinden vazgeçtiler” diye düşünüyoruz ancak öyle bir şey yapıyorlar ki bu fikrimizi altüst ediyorlar!
 
*
 
Ciddi bir diriliş örneği olan, ezilen milletlere umut aşılayan Milli Mücadele Dönemi, Kurtuluş Savaşı’yla birlikte başarıya ulaşmış ve devletimiz, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını kazanmıştı.
 
*
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve tek lideri olan Mustafa Kemal Atatürk, devletin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını sağlamlaştırmak amacıyla bir banka kurulmasına karar verdi. Bununla beraber Atatürk’ün, 1 Milyon TL sermaye vermesiyle, Türkiye İş Bankası kuruldu. Tabii Atatürk’ün yanı sıra; vatanperver tüccarlar, bürokratlar ve askerler de bankanın kurulmasına katkı sundu.
 
*
 
Atatürk’ün gözlerini yummasıyla birlikte, vasiyetine uygun bir biçimde bankadaki hisseleri, devletimizin kurucu partisi ve yine Atatürk’ün, “Benim iki büyük eserim var. Biri Türkiye Cumhuriyeti diğeri Cumhuriyet Halk Partisi” sözüyle önemini vurguladığı Cumhuriyet Halk Partisi’ne devredildi. Ancak Atatürk’ün hissesi, yine Atatürk’ün vasiyeti üzerine Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu tarafından kullanılmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’ne devredildi.
 
*
 
O günden bugüne, o hisseler…
Neden Türk Tarih Kurumu tarafından kullanılıyor?
Bu noktada Atatürk’ün şu ifadesini paylaşmak istiyorum:
“Herhangi bir tarihi elinize aldığınız zaman, onun gerçeğe uygun olup olmadığına güven duymak için dayandığı kaynak ve belgeleri araştırılır. Bizim şimdiye kadar doğru bir millî tarihe sahip olamayışımızın sebebi tarihlerimizin, gerçek okuyucuların belgelere dayanmaktan ziyade ya birtakım meddahların veya birtakım kendini beğenmişlerin gerçek ve mantıktan uzak sözlerinden başka kaynak bulamamak talihsizliğidir.”
 
*
 
O günden bugüne, o hisseler…
Neden Türk Dil Kurumu tarafından kullanılıyor?
Bu noktada da Atatürk’ün şu sözü bize ışık olacak:
“Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir.”
 
*
 
İşte Atatürk, yukarıda okuduğunuz nedenlerde Türkiye İş Bankası’ndaki hisselerinin korunması görevini Cumhuriyet Halk Partisi’ne vermiş ancak o hisselerin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun kullanmasını vasiyet etmiş.
 
*
 
Eğer, Atatürk, söz konusu hisselerin Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil de, sadece Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna devredilmesini vasiyet etseydi; O günden bugüne kadar birçoklarının o hisselere el sürme girişimi başarılı olacak ve Türk dili ile Türk tarihinin gelişimi noktasında büyük bir yara alınacaktı.
Bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi, bankadaki dört yönetim kurulu üyesiyle, Atatürk’ün hisselerinin başka ellere geçmemesi anlamında ciddi bir duvardır; hisseler üzerinden gelen paranın Türk dili ve Türk tarihinin gelişimi için kullanılmasını sağlamaktadır.
 
*
 
Yani…
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kasasına, Türkiye İş Bankası’ndan tek bir delikli kuruş dahi girmemektedir.
Hisseler üzerinden gelen bütün para, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih kurumu tarafından kullanılmaktadır.
 
*
 
Ancak…
Tüm bunların bilinmesine rağmen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ne diyor?
Şunu:
“Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28'inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım. Ben diyorum, bir defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse Hazine'ye girer. Öyle mi?”
 
*
 
Olacak şey mi bu?
Yani şimdi Erdoğan’ın bu ifadelerini nasıl yorumlamamız gerekiyor?
Zira geçmişte Atatürk ve İsmet İnönü’ye dönük kullandığı söylemleri unutmadık…
Buradan hareketle, Erdoğan’ın geçmişteki düşünce yapısının nüksettiği yönünde sorular geliyor aklımıza!
 
*
 
Bu noktada Erdoğan’ın bu çıkışına karşı en güzel cevabı yine Türkiye İş Bankası verdi ve dedi ki:
“Türkiye’nin milli sermayesi olarak, üstlendiği sorumluluğun bilincini faaliyetleri ile daima ortaya koyan İş Bankası siyaset malzemesi yapılamayacak önemde bir kuruluş olup, özellikle ülkemizin yoğun ve hassas gündemi içinde tüm değerlendirmelerin bu önem çerçevesinde yapılması milli menfaat meselesidir.”
 
*
 
Son söz…
Atatürk:
“Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.”
 
 
Kız-erkek ayrı olmaz!
 
Tam, “artık cumhuriyet değerlerini derdest etme gayretinden vazgeçtiler” diye düşünüyoruz ancak öyle bir şey yapıyorlar ki bu fikrimizi altüst ediyorlar!
 
*
 
Bir anda dejavu yaşadığınızı hissettiniz değil mi?
Keşke dejavu olsaydı.
Bilerek ana yazının başında okuduğunuz ilk cümleyi sizlerle paylaştım.
 
*
Neden peki?
Anlatayım…
 
*
 
Milli Eğitim Bakanlığı, “Kurum Açma-Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği”nde değişiklik yaptı ve bu değişiklik Resmi Gazete’de yayınlandı.
Değişiklikle birlikte, “Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ile mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” maddesi kaldırıldı.
 
*
 
Bununla berber ne oldu?
Cumhuriyet’in kazanımlarından biri olan karma eğitim modeli, ciddi bir tehlike altına girdi.
Okullarda, kız-erkek ayrı eğitim görmesinin yolu açıldı.
 
*
 
Tabii ki bu yöntem, her zamanki gibi insanların gözüne sokularak uygulanmayacak.
Önce küçük kasabalardaki okullarla ‘çaktırmadan’ başlanacak, daha sonra yayılması sağlanacak.
Uzun bir zamana yayılacak yani.
 
*
 
Aklınızda olsun…
 
 
Özbekler değil Türkmenler
 
Dün kaleme aldığım, “Bir eğitim lokomotifi: Nabi Avcı…” başlıklı yazımın bir bölümünde sehven hata yapmışım. Dede Korkut Parkı’ndaki anıtı, Özbeklerin de yapmak istediklerini yazmıştım. Ancak öyle değil. Doğrusu şu: Eskişehir’den sonra 2015’te Türkmenistan’ın Merv şehri Türk Dünyası Kültür Başkenti olmuştu. Bu noktada Dede Korkut Parkı’ndaki anıtı gören Türkmenler, o anıtı kentlerine kazandırmak istemiş. Bilgilerinize.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi