Atatürk sevgisi

Önder Baloğlu yazdı

24 Haziran 2015 00:02
A
a
Sütiş Eskişehir
Dersimizin programı : "Atatürk'ün Eskişehir'e ilk gelişinin 95. Yıldönümü..."

Yer : Vilayet Alanı...

Önce yoklama:

"Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen”

-Yok...

Temsilci : "Jale Nur Süllü..."

Tepebaşı Belediye Başkanı "Ahmet Ataç..."

-Yok...

Temsilci: "0 da yok!"

Odunpazarı Belediye Başkanı "Kazım Kurt..."

-Yok...

Temsilci : "Mahmut Süzen..."

Milletvekilleri:

Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili "Nabi Avcı..."

-Yok...

Eskişehir Milletvekili "Salih Koca..."

-Yok...

Eskişehir Milletvekili "Utku Çakırözer..."

-Yok...

Eskişehir Milletvekili "Cemal Okan Yüksel..."

-Yok...

Eskişehir Milletvekili "Gaye Usluer..."

-"Burdaaaa..."

Anadolu Üniversitesi Rektörü "Naci Gündoğan..

-Yok...

Osmangazi Ünivernitesi Rektörü "Hasan Gönen..

-"Burdaaaa..."

"Atatürkçü Düşünce Derneği..."

-Yok...

"Eğitim-İş Sendikası..."

- Yok...

"Siyasi Partiler..."

-Hiçbiri yok...

"Vali var, asker var..."

…….

Konuşmacı, kısa adı "ATAM" olan, " Atatürk İlkeleri İnkilâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi" müdürü Doç. Dr. "Kemal Yakut" diyor ki:

"İçimizdeki Atatürk Sevgisi azalmasın..."

Ne diyelim? Mübarek gündeyiz:

 “Amiiiin…”

 

İngiliz Leydisi ve Temel

Temel Avrupa'da trenle seyahat ediyormuş.

Kompartımanda bir İngiliz leydisi ile biri İngiliz, diğeri Fransız iki centilmen daha var.

Bir ara kadıncağız, yediği fasulyelerin azizliği olacak, hafif seslice bir gaz çıkarmış. Tabii yüzü kıpkırmızı olmuş!..

İngiliz centilmen kadını mahcubiyetten kurtarmak için hemen kabahati üzerine almış :

"Çok affedersiniz leydim, kendimi tutamadım...”

Birkaç istasyon geçilmiş, leydi bir daha!

Belli ki fasulye fazla kaçırılmış...

Bu kez Fransız centilmen üstlenmiş:

"Pardon madam... Bendeniz de boş bulundum, affınıza sığınırım..."

Biraz sonra Temel yerinden kalkmış, çantasını almış, kapıya doğru giderken "Ha uşaklar" demiş:

"Ben bu istasyonda ineyrum. Ha bu karı bir daha yellenirse kabahat benimdur daaa!"

 

Kiminle evlisin?

Mahkemede hakim Temel’e sormuş :

-Kiminle evlisin?

"Bizim kariylan!"

Hâkim sinirlenmiş:

"Sen hiç erkekle evleneni duydun mu?"

"Duydum hâkim bey" demiş Temel:

"Bizim kariylan!"

 

Mizahı demokratik kazanım görüyordu

"Demokratik rejimlerde siyasal mizahın sahip olduğu yer bir gelişmişlik göstergesidir! Siyasal mizah eleştiriyi hoşgörüyle "bir araya getirir ki, hu demokrasinin en önemli kazanımıdır!"

Bu sözler Türk siyasi hayatının 50 yılına damga vuran "Süleyman Demirel”in ağzından çıktı.

Rahmetliyi daha çok anıp yazacağız...

Bırakın gazeteciyi, haberleri, mizah anlayışı da böyleydi...

"Mizahı demokratik kazanım görüyordu."

Geçenlerde yitirdiğimiz "Bedri Koraman"ın kendisiyle ilgili pek çok karikatürü yayımlandı.

Ama hep karşı mizahla güldü geçti Demirel...

Bugünün "karikatür davaları"nı gördükçe, "Baba"ya neden bu unvan verildiğini çok iyi anlıyoruz...

Yazımızın başındaki sözlerini, Cumhurbaşkanı sıfatıyla "Koraman"ın ünlü "Siyaset Arenası" adlı albüm kitabının en ön sayfasına yazmıştı...

Dedik ya...

"Baba, daha çok anılacak..."

 

Bedii Faik'ten

Türk "basınının simge isimlerinden "Bedii Faik" 94 yaşında aramızdan ayrıldı...

İki yıl önce "Bağımsız" dergisine verdiği söyleşide mevcut iktidarı topa tutmuş, 12 Eylül rejimini "bile arattığını kaydetmişti. Her zaman gazeteci, her zaman muhalifti.  Bir gün bir meslek grubundan telgraf almıştı :

"Sizden nefret ediyoruz. Yazılarınızı artık okumuyoruz. Gazetenizi gene almaya devam edeceğiz ama tuvalet kağıdı olarak kullanmak için..."

Bedii Faik, bu telgrafı ertesi gün köşesine taşıdı ve şu yanıtı ekledi:

"Devam edin, devam edin... Gün gelir kıçınız başınızdan akıllı olur..."

 

Günün Şiiri

Biten mutluluk

Bir öğle vakti geldin o koca kente

Thames bile yön değiştirdi sevincinden

Ya ben, tüm yalnızlığımı denize attım

Oysa sen durucu değilmişsin

Hiç gelmeseydin diye düşünüyorum

Anılarım da olmayacaktı yavancı ülkelerde

Kim olsa umursamazdı sencil düşünceleri

Seni uyumadığım uykulara borçluyum

Yalnızlığım yağmur olmuştu ışıklı caddelerde

Bir baştan bir başa koştuğumuz

Yazık, uzun sürmedi

Göz açıp kapayınca bitti mutluluğumuz...

Ersan Sözer (Varlık-1967)

 

Günün İncisi

Davacının aptalı derdini mübaşire anlatır...

Balthör

 

Günün Balı

"Doğru yalanı yok edecek" diyorlar, "İnsan olgusunun en büyük doğrusu yalandır" diyenler de var...

Mehmet Türkmen

 

Kolsuz Yaşar'dan

Geçersiz sayılan 1 milyon 300 bin oy varmış...

Birileri çıkıp da "Geçersiz Parti" kursa, en azından "geçerli" duruma dönüşürler...

"Yok mu geçirecek biri?"

 

Özdeyiş

Onu görecek göz olmadıkça, ışığın ne yararı var?

Hanri Benazus

 

Cuk

Başarı belki de elde etmektir. Ancak mutluluk, elde ettiğini sevmektir...

Balthör

 

Günün Olayı

Kürtler artık Türkiye'deki politikada belirleyici bir rol sahiptir.

Eskinin       koşullanmalarıyla bunu yadsımak ve onları yok saymak, demokratik rejimi sabote etmek olur!

Emre Kongar

 

Günün Biberi

Her insan biraz kanserlidir...

Ama "Alzheimer" hastaları kanseri yener.

Çünkü bünyeleri ve hücreleri bu savaşı unutur, unutulan savaş biter, kanser biter...

Fazıl Say

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi