Milli Mücadele’nin başlayışının 104’üncü yılını kutluyoruz. Atatürk Büyük Nutkunun ilk sayfasında “Manzara-i Umumi” diye başlar ve imparatorluğun her tarafına yayılan umutsuzluk ve ihanet sarmalından bahseder.
Milli Mücadele’nin başlayışının 104’üncü yılını kutluyoruz. Atatürk Büyük Nutkunun ilk sayfasında “Manzara-i Umumi” diye başlar ve imparatorluğun her tarafına yayılan umutsuzluk ve ihanet sarmalından bahseder.
Bugün biz de ihanet ve umutsuzluk içerisindeyiz. Ancak 1919 yılıyla 2023 yılını karşılaştırdığımız zaman Türkiye’nin koşullarının çok daha iyi olduğunu, sorunlarının ise çok daha düşük olduğunu görüyoruz.
Demek aradan geçen 104 yıl içerisinde milletçe ciddi bir mesafe kat etmişiz.
Elbette memleketimizin 6 milyon Suriyeli tarafından adı konulmamış bir işgale uğramasına sevinecek değiliz. Elbette 500 milyar doları aşan borcumuzla övünecek değiliz. Elbette memleketin her tarafını saran fetö benzeri tarikat ve cemaatlere karşı uyanık olacağız. Ve yine elbette bölücü teröristlere bir gram merhamet gösterecek değiliz.
Ancak bugün karşılaştığımız sorunlar, geçmişte karşılaştığımız sorunların yanında çocuk oyuncağı kalır.
Bugün Atatürk dirilip yanımıza gelse, umutsuzluğa kapıldığımız sorunları görse, bize kahkahalarla gülerdi.
Hiç merak etmeyin, Bu felaket dolu günler de geçip gidecek. Yeter ki sabrınızı kaybetmeyin. Çünkü vatan mücadelesinde Türk’ün sabrı, bittiği yerde yeniden başlar…
Kötü ile umutsuz
2023 seçimleri gösterdi ki AK Parti ciddi bir oy kaybına uğradı. AK Partililer seçimlerde zafere yakın oldukları için, TBMM’de de büyük kayıplar yaşamadıkları için mutlu olabilir. Sevinmek en doğal hakları. Ancak bir partinin 5 sene öncesine göre yüzde 6,8 oy kaybetmesi hoş bir şey değil. AK Partililer eğer ki ülkenin sorunlarına son 5 senedir çözüm üretemedikleri gerçeğiyle yüzleşmezlerse, ilerleyen yıllarda daha çok oy kaybederler. Bu kez onları müthiş medya makineleri bile kurtaramaz.
Seçimlerdeki ikinci parti olan CHP’de de durumlar iyi değil. Bazı CHP’liler “Oyumuzu 22,7’den 25,4’e yükselttik” diye seviniyor. Biz buna “Züğürt tesellisi” diyoruz. Bir kere ülkenin bu kadar kötü yönetildiği 5 yıllık bir süreçten sonra CHP oylarını yalnızca 2,7 puan yükseldiyse buna sevinmek mi yoksa üzülmek mi gerekir? Üstelik CHP’liler kendi oylarının içerisinde Deva, Saadet, DP ve Gelecek Partilerinin olduğunu da unutmasın. Bu 4 partinin toplamı da zaten 2,5 – 3 puan arasındadır. Yani özetlemek gerekirse CHP yalnızca oylarını korumayı başarmış. Acaba tebrik mi etmek gerekiyor?
Oylarını artırmayıp, yalnızca muhafaza eden bir parti de İYİ Parti. Geçen seçimlerde 10,0’ın biraz altında oy alan parti. Şimdi 9,7’lık bir oyla yetinmiş. Yani oylarında çok küçük bir düşme yaşanmış. Aradan geçen 5 sene içinde yaklaşık aynı oyu almak bir başarı mıdır, yoksa başarısızlık mıdır? İYİ Parti ülkücü karakterini yitirmeden, kapılarını merkez sağa açmayı planlayan bir partiydi. Gelinen noktada İYİ Parti’nin bu iki hedefi de tam olarak tutturamadığını görüyoruz.
Anket şirketlerinin yüzde 6 ve yüzde 8 arası gösterdiği MHP’lilerin yüzde 10,1’lik oya sevinmeleri de yanlış bir şey. Bir önceki seçimde 11,1 oy alan MHP’nin “En azından çok oy kaybetmedik” diye sevinmesi, kendileri açısından üzülecek bir durum. Seçim öncesi pek çok mahalleyi dolaştım. MHP’ye oy vereceğini söyleyen pek çok seçmenle karşılaştım. Bütün samimiyetimle söylüyorum, bu seçmenlerin içinde Sinan Ateş’in adını bile daha önce hiç duymamış olan çok kişiyle karşılaştım. MHP’nin seçmen profili hızla değişiyor. AK Parti’den kaçan oyları toplamak elbette güzel bir strateji. Ancak geleneksel seçmenlerinizi korumak kaydıyla…
Gördüğünüz gibi Türkiye’de iktidar halk tarafından beğenilmemiş ancak muhalefet de halka umut verememiş. Yani iktidarıyla muhalefetiyle kötü ve umutsuz bir siyasetimiz var.
Hem iktidarın hem de muhalefetin bir an önce toparlanması lazım…