Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, aralıklarla üçüncü kez başkan seçildi…
12 yılı aşkında Tepebaşı Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyor…
Her ne kadar CHP’den başkanlığa adaylığını koysa da, Tepebaşı ilçesinde Ataç’a seçmenler partisine bakmadan, tarafsız bir aday gibi oy veriyorlar…
Eskişehir’in iki merkez ilçesinin sosyal yapısı çok farklı…
Odunpazarı İlçesi merkezde kaldığı için, sosyal demokrat oylar sağ oylara oranla fazla…
Tepebaşı ise tam tersi…
Tepebaşındaki seçmenin yaklaşık yüzde 65’i sağ görüşlü…
Nedeni ise kırsaldan göç edenlerin ağırlıklı olarak ikamet ettikleri bölge Tepebaşı…
Ataç, sempatiliği, güler yüzlülüğü, insanlara dokunması ve her ne kadar CHP’li olsa da, parti kimliğini çok fazla öne çıkartmadığı için AK Parti’lerden bile oy alıyor…
Demokrat, AK Parti ve MHP’li seçmenler destekliyor Ataç’ı…
Aslına bakarsanız sağ seçmenin de desteğini almış başkan adayına yüzde 47’nin de üzerinde oy çıkması gerekir…
Aklıma şu soru geliyor…
“CHP içerisinden Ahmet Ataç’a muhalif olanlar mı var? Onlar mı oy vermiyorlar?”…
Bu soruyu CHP içerisinde samimi olduğum bazı önemli isimlere de sordum…
“Bizim seçmen biraz ehlikeyiftir. Ahmet Başkan nasıl olsa kazanır diye sandığa gitmeyenlerde var. Ama bu muhalif gibi algılanmasın. Hiçbir CHP seçmeni adaya kızarak sandığa gitmezlik yapmaz. Ahmet Başkanın zorlanacağını düşünsünler koşa koşa gidip oy kullanırlar” dedi…
Düşünün yüzde 65’i sağ seçmen olan bir ilçede CHP’li başkan adayına yüzde 47 oy çıkıyor…
Tıpkı Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi…
Nasıl ki “Yılmaz Büyükerşen partiler üstü bir isim” diyerek değerlendiriliyor ise, Ahmet Ataç’ta öyle…
Eskişehir Büyükşehir olduğundan beri Odunpazarı Belediyesi’nde 4 başkan görev yaparken, Tepebaşı İlçesinde ise sadece iki başkan görev yaptı…
Bu da Ahmet Ataç’ın Tepebaşı İlçesindeki seçmenler tarafından sevildiğinin göstergesi…
*-********
Eskişehirspor’a sahip çıkalım
Geçtiğimiz Pazar günü TFF 1.Ligin üç puanla sondan üçüncü takımı olan Ümraniye Spor ile Eskişehirspor’un son dakikalarda Boffin’in 70 metreden attığı gol ile beraberliğe ulaşmasını birileri tartışmaya başladı…
“Bu hocayla bu lig zor biter” diye Alpay Hoca’yı eleştiriyorlar…
Eleştirmeden önce şunu bilmek lazım…
Gerek Eskişehirsporlu futbolcular gerekse Alpay Hoca TFF 1. Ligi çok yakın tanımıyorlar…
TFF 1.Lig süper ligden çok farklı…
Yukarıda yazdım…
Eskişehirspor formasını giyen futbolcular süper lig futbolcuları…
TFF 1.Liginde dan dun top oynanıyor…
Çok fazla teknik yok…
Teknik top oynamak isteyen Siyah-Kırmızılı futbolcular, karşılarında vurdulu kırdılı futbol oynayan bir takım karşısında bocalıyorlar…
Birde bu yıl Eskişehirspor forması giyen futbolcuların nerede ise tamamı bu yıl kulübe geldiler…
Farklı farklı kulüplerden gelen futbolcular ile geçen yıl siyah kırmızılı formayı giyen futbolcuların uyum sağlamaları 6-7 haftayı bulur…
Siyah-Kırmızılı formayı giyen süper ligden gelen futbolcular, daha hangi ligde oynadıklarının yeni yeni farkına vardılar…
Ben bu hafta Eskişehir’de oynanacak olan Eskişehir Spor-Bolu Spor karşılaşmasının siyah-kırmızılı futbolcuların tekniklerini ölçülecek maç olarak görüyorum…
Eğer Bolu Spor karşısında Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular iyi bir performans gösterip üç puanı zorlanmadan alırlar ise gelecek haftalara daha fazla ümitle bakacağım…
Berabere kalır veya yenilirlerse o zaman yönetim ve teknik kadro şapkasını önüne koyup bir değerlendirme yapacaktır…
Ama bu aşamada hepimiz Eskişehirspor’un beklediğimiz başarıya ulaşması için desteklemek zorundayız…
Özellikle kombine ve loca alarak…
Tamam, daha seyircili oynama cezamız bitmedi…
Olsun, en azından hafta içi antrenmanlara giderek futbolculara moral vermeliyiz…
Bolu maçında statta seyirci olmayacak ama, Pazar gününe kadar antrenmanlarda desteğimizi gösterelim..
Hedef şampiyonluk..
Bugün için puan olarak hedeften sapma yok…
Uzun ince bir yolda, yol kazası olacaktır…
Önemli olan bunu telefi edebilmek…
*-*****
Belediyenin en çalışkan personeli
Peşin peşin belirteyim…
Bu yazım birilerine cevap değil…
Veya birilerini müdafaa anlamı da taşımıyor…
Savunmakta benim görevim değil zaten…
Onun için kimse alınmasın…
Sadece gördüklerimi yazıyorum…
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra halk arasında “Tüpçü Yaşar” olarak bilinen Yaşar Özel’i Fen İşleri Şantiye Koordinatörlüğüne getirdi…
İlk önceleri ben dâhil “Yaşar ne anlar bu işlerden” diyorduk…
Ama kısa sürede ışı kavradı…
Özellikle de şunu da belirtmek isterim…
Belediyeye başlamadan önce kendisiyle sadece gördüğüm yerde “merhaba” derdim…
Şimdi ise en azından hal hatır soracak seviyedeyim…
Kendisini izlemeye almıştım…
Bugün baktığımda akşama kadar adım atmadığı mahalle yok…
Kurban Bayramının birinci günü idi…
Odunpazarı Belediyesi Fen İşleri Şantiyesi’ne kurban kestirmeye gittim…
Baktım “Tüpçü Yaşar” yani Yaşar Özel orada…
Kurban kestirenlere kahvaltı ikram ediliyordu…
Kahvaltılık tabaklara, kahvaltılı malzemelerini kendi elleriyle yerleştiriyordu…
10 dakika sonra baktım, kurbanlık hayvanını kesim yerine taşımakta zorluk çeken insanlara yardım ettiğini gördüm…
Kesim sıram gelinceye kadar Yaşar Özel’i takip ettim…
Beş dakika oturmadı…
Pire gibi oradan oraya koşuşturdu…
Kurbanım kesilip, etini arabama yerleştirdikten sonra yanına gittim…
“Kolay gelsin Yaşar” diyerek bayramlaştık…
Beni görünce şaşırdı…
“Ağabey niye haber vermedin. Yardım ederdim” dedi…
Teşekkür ettim…
Önceki gün Yenikent Mahallesinde asfalt ve kaldırım çalışması vardı…
Baktım Yaşar Özel de orada…
Çalışanlara yardım ettiğini gördüm…
Kaldırım çalışması yapan işçilere sordum Yaşar Özel’i.
“Bizden önce mesaiye başlıyor. Bizden sonra paydos ediyor” dediler…
Ne kadar çalışkan olduğuna bizzat ben şahidim…
Ne kadar maaş alıyor? Az mı çok mu? Beni ilgilendirmez…
Ancak aldığı maaşı hak ediyor…