Aradığınız otobüse şu an ulaşılamıyor…

Lütfen tekrar deneyiniz. Olmadı ertesi gün yine dener, yine garip bir uygulama ile karşılaşırsınız ama pes etmeyin. Nasıl olsa hareket merkezinde telefona bakanların dediği gibi ‘Siz bekleyin en nihayetinde otobüs gelecektir’.

İşin şakası falan değil bu yazdıklarım. Ne yazık ki; Eskişehir’de bazı hatlardaki sorunlar çok tanıdık olsa da, ulaşım, pardon, ulaşamama sorunu birçok güzergâhta devam etmekte. Mesele otobüs doluluğu ya da alternatif yokluğu da değil, hatta saatte 1 sefer olması da değil sorun. Sorun bir otobüsün her gün sabit bir duraktan saat kaçta geçeceğine dair durumu, bir tek otobüs işletmesinin bilmediği.

Zira yakın zamandan bu yana 26 Numaralı otobüse Atatürk Bulvarı üzerinden biniyorum. Otobüse 2 kez aynı saate bindiğim dakika ne yazık ki olamadı. Saatte bir sefer yapan otobüs bir gün 12 geçe, diğer gün 20 geçe, ertesi gün 38 geçiyor. Bu soğukta 30, 40 dakika beklemek ve ‘Geçti mi? Geçmedi mi?’ diye emin olmadan beklemek, nasıl bir his varın siz düşünün. Çünkü genelde, 12 ile 30 geçe gelen bir otobüs, bazen de 10 geçe geçerek sizin bir sonraki saate kadar beklemenize neden olabiliyor.

Peşinen söylemek lazım, suç otobüs şoföründe değil. Suç kısıtlı bir sürede Eskişehir gibi trafiği yoğun bir şehirde tek bir otobüsü, o güzergâhın hepsini dolanması için zorlayan sistemde. Şoför ne yapsın, acele etmeye çalışsa da verilen sürede, o yoğunlukta, o hattın tamamlanması imkânsız. Çözüm için güzergâhın değiştirilmesi, kısaltılması ya da sefer sayısının artırılması gerekiyor. En azından 26 Numara adına benim bire bir gözlemlerim bu yönde.

Gel gelelim çok şikâyet alan bir diğer hat ise 29 Numara. Benzeri sorunların yanı sıra 29 Numara için hareket merkezine edilen talep ve şikâyet telefonlarına verilen yanıt, sorunun kendisinden daha da büyük. Telefona cevap veren sorumlu bilgi ya da şikâyet için arayanlara “Siz hareket saatinde orada durun, tam bir saati yok, illa ki geçecektir” diye sistemin ne denli garip işlediğini çok net ortaya koyuyor.

Unutmayın ki; ulaşım insanın en temel ihtiyaçlarından birisi. İşe, okula, hastaneye veya herhangi bir yere gitmek bu kadar çile olursa, o insanlar için o gün verimsiz, bitmiş bir gün demektir. Lütfen ne yapacaksınız yapın ve bu sistemi bir an önce yoluna sokun. İnsanları bu temel ihtiyaçla sınamayın.

Tebrikler Gümüşhanelilere
Eskişehir’de yaşayan Gümüşhaneliler Derneği Eskişehirspor’un hatıra kampanyasına katılan kendi alanındaki tek dernek. Bildiğim kadarıyla Eskişehir’de birçok il ve ilçe dayanışma ve yardımlaşma derneği mevcut. Ben görmedim, haberim olmadı, eğer yanlışım varsa ikaz etsinler ama hatıra bilet kampanyasında tüzel olarak hiç birisi yer almadı. Gümüşhaneliler Derneği ise karınca kararınca ‘Ben de bu destekte varım’ diyerek güzel bir örnek gösterdi. Darısı tüm STK ve oluşumların başına. Zira hala 3 bin kadar hatıra biletin kaldığı söyleniyor ve bu hafta içinde bu biletlerin bitmesi en büyük temennimiz.
 
İnsana hizmet ibadet değil mi? 
Gökmeydan’da Eskişehir için son derece özel bir spor alanı oluşturuldu. Vakıflar Müdürlüğü ise ‘Bu alan ibadethane şartıyla vakfedildi ve buna izin veremeyiz’ diyor. Bir nevi ‘Burası yıkılmalı, sökülmeli’ demekte. Binlerce vatandaşın mutlu olduğu, keyif aldığı, faydalandığı bir alanı yıkmayı düşünmek çok rahatsız edici. Vakıflar ‘İbadethane olmaz ise buna izin veremeyiz’ diyor ya, ben de sormak istiyorum; İnsana hizmet etmek ibadet değil mi? Peki, ibadet ise o hizmeti yıkmak ne anlama geliyor?