Şinasi Kula yazdı
Anneciğim, seni sonsuzluğa uğurlayışımın dokuzuncu yılı.
Hüznüm öylesine dorukta, öylesine buruk ki duygularım…
Sevinç; asırlar öncesi çektirdiğimiz siyah beyaz fotoğraflarımız arasında gizlenmiş ve unuttuğum bir duygu sanki. Gelecekle ilgili hayallerimin yerini, geçmişteki huzurlu, masum anılar alıyor artık. Akasya kokulu şarkıların tadı daha genzimde…
Senin huysuz babacığıma yüksünmeden hazırladığın iftar sofraları, sahur sofraları; işte o anılar hala belleğimde taptaze. Sağımda, solumda, yanımda hep sizleri görürcesine, babacığımla tatlı itişmelerinize tanıklık etmekteyim bıyık altından gülerek… Sigarasızlığın verdiği külhanlıkla sana eziyet edip dururdu aksi babacığım. Ama bak birkaç lokma yemek, birkaç nefeslik sigaradan sonra nasıl da yumuşayıp övgüler yağdırıyor sana… Zeynel Abidin marka cümbüşü ile ne güzel şarkılar söylüyor senin için. “Solsam da sararsam yine gül pembe dehensin”, “Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine, erken gel”, “Kederden mi neden bilmem, sararmış rengi ruh sarın”…
Bunları yaşarken dokunmak istiyorum sizlere yoksunuz, daha iftar yemeklerinizi bitirmeden, daha şarkıları yarım bırakıp, daha doğrusu beni yarım bırakıp hangi bilinmezliğe gidiyorsunuz annem? Hani bayram alışverişlerinde gölge gibi etrafınızda dört dönüp sizlere yeni gömlek, pabuç aldırmak için taklalar attığımız o günler. Hani aldığınız o yeni iskarpinleri yastığımın altında koyup uyuduğum, sabahın bir türlü olmadığı o arife günü. Hani babamın bayram namazına götürmesin diye uyur rolü yapıp da kıçıma tokat yediğim o günün bir öncesi.
Ben yine sizlerle doluyum bugün ve siz yoksunuz. Çocukluğum da yok artık avuçlarımın arasından kayıp giden, çocuksu sevinçlerim de. Çocuklarımın da bayram sevinçleri yok anneciğim. Çünkü o kadar ağır ve o kadar anlık ki o sevinçleri yaşamanın bedeli artık. Bir çift kunduranın yanında aldığınız ve bize bayram hediyesi ettiğiniz sevinçleri artık sadece gemicikleri olanlar alabiliyor çocuklarına. Bizim banka kredisi ile alıp, seneye bayram arifesine kadar ödediğimiz pahalı oyuncaklar mutlandırmıyor evlatlarımızı gayrı. Bayram sevinçleri kalmadığı gibi yaşama sevinçlerini de çaldırdık çocuklarımızın. Yarınlarını dahi çaldırdık ulusumun tüm çocuklarının. Ama halkımın yarısı sevinçli hiç değilse merak etmeyin.
İstikrarlı bir şekilde mutluluklarını daim edenler var.
Duble yolların, hava alanlarının kıymetini bilerek umutlarını ve mutluluklarını asla yitirmeyen bir çoğunluk var.
Dünya yıkılsa “ben çorbama bakarım” diyor asil milletim.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek, ana bir bacı iki şiarını baş tacı ediyor. Cumhuriyet öğretilerinizin hepsi ters takla edilmiş durumda. Ulusal bayramlar yasaklanalı, kutlamayalı uzun yıllar oldu ve artık kanıksadık. Dini bayramlarda da parası olan tatiline gidiyor, olmayanlar ise bayramlaşmaya gelenlere kapıyı bile açma gereği duymadan uyuyarak dinleniyor. Sizin bizlerden her sabah dinlediğiniz andımız yok. Atatürk’ün adı dâhil ne var ne yok müfredattan kaldırdık. Laiklik, halkçılık, yurtseverlik ve devrimcilik düşüncesinin kitaplardan yavaş yavaş çıkarılıyor. Ama çok şükür yine de büyük çoğunluğu mutlu milletimizin. Sizin zamanınızda şehitler ya Kıbrıs çıkarmasında, ya da Kore günlerinde duyulurdu bilirim.
Ama biz ayda 50-60 şehit veriyoruz adını koyamadığımız bir savaşta.
Karanlığa adım adım gidişat muhalefet dahil hiç kimsenin umurunda değil. Herkes “du bakalım n’olcak” diyor. Ben de temcit pilavı gibi umut içerisinde birlik beraberlik yazılarıma devam ediyorum. Eskişehirspor ile ilgili tüm aydın ve yazarlarımız yazıları ile toplumumuzu bilgilendirmeyi, direniş mesajları vermeyi büyük bir hassasiyetle sürdürdüğü için benim yazmama gerek kalmıyor…
Anneciğim, senin için bestelediğim şarkı dudaklarımda.
Tüm annelerin ellerini öpüyorum ve seni seviyorum…
Kavuşmak dileği ile oğlun Şinasi...
OZANCA
Yaşamak Güzeldir Anne
Anne ben senin oğlunum
Kanayan bir yurdum var
Anne ben senin oğlunum
Sönmeyen bir umudum var
Ellerimi tutma ne olur
Beni ağlatma ne olur
Anne ben senin oğlunum
Bu kavgaya inancım var
Yaşamak güzeldir anne
Yaşamak senin için
Yaşamak güzeldir anne
Yaşamak yarınlar için
Ölmek yaşamaktır yine
Halkının yüreğinde
Ölmek de güzeldir anne
Ölmek özgürlük için
Anne seni seviyorum
Sana ihtiyacım var
Anne seni seviyorum
Ciğer delen bir acım var… Yusuf Hayaloğlu