Angelina ve Maria

Önder Baloğlu yazdı

25 Haziran 2015 06:00
A
a
Sütiş Eskişehir

"Maria Beckef'i "bilir misiniz?

Atinalı bir işadamının kızı...

Yaratıcı bir demokrasi ve insan hakları savaşçısı...

2. "Dünya Savaşı'nda Atina Alman işgalindeyken, "SS" görevlilerinin babasını gözlerinin önünde öldüresiye dövdüklerini hiçbir zaman unutmadı...

Maria, yıllar sonra evlenip Cenevre'ye yerleştiğinde yurdunda iktidara gelen "Cunta"nın yaptıkları, ona Alman işgalinde gördüklerini anımsatır...

Bir gün bir otelin resepsiyonunda otuz kadar pasaportun bulunduğunu görür.. Otel katibi bir an için yerinden uzaklaşmıştır.. Pasaportları çantasına atıp kaçar...

Maria, bu pasaportlara ülkesinden yollanan resimleri yapıştırarak Cunta'nın aradığı birçok kişinin Yunanistan'dan kaçabilmesini sağlamıştır...

Cunta'nın varlığını sürdürdüğünü gören Maria, "Yaser Arafaf”a gider... 100 Yunanlı genci gerillacı yetiştirmesini ister... Amacı bu gençlerle Cunta’ya karşı silahlı isyanı başlatmaktır... Bu arada kendisi de eğitim görür ama Türkiye Kıbrıs'a çıkınca Cunta düşer...

"Savaşa gerek kalmaz..."

***

Yazımızın başındaki soruyu bir başka biçimde yineleyelim:

"Angelina Jolie'yi tanımayan var mı?"

Birleşmiş Milletler'in iyi niyet elçisi...

Filmlerde de "Ajan Salt..."

Pek yakında..

Amerikan dolarındaki ilk kadın fotoğrafı da "Angelina"nın olabilir...

"Angelina ve Maria..."

İkisi de kadın, ikisi de ayrı dünyaların savaşçısı...

"Angelina iyilik meleği!"

Maria ise faşizme karşıydı!

“Paranın kirli yüzüne!..”

 

Günün balı

"Nüfusun yüzde 70'i 2020’de akıllanacak...”

 Nasıl? "Akıllı telefonlarla!"

Balthör

Kıssa-dan

"Angelina Jolie",gerçekten iyi niyet habercisi ise insanları birbirine sokan politikacılara "hayır" demesi gerekmez mi?

Hem sonra...

"Angelina sınırımızda ne'ci oli?"

Mustafa Balbay

Günün sözü

Muhalefet partileri, sandık sonuçlarına çok iyi baksın...

"Halkın, iktidarı cezalandırdığını göreceklerdir...”

Serdar Kızık

Günün Sorusu

Atatürk'ün adından ve devriminden nefret ediliyor...

"Değil mi Sayın Milli Eğitim Bakanı?"

lşık Kansu

Kolsuz Yaşar’dan

Ömür boyu koyun olmaktansa...

"Olabilirsen bir gün aslan ol ve gerçekten öl!"

Günün İncisi

Seçilmiş, tanrının parmağıyla duvara yapıştırdığı kişidir.

Jean Paul Sartre

Hiç yenemedik ama ezilmedik!

Gençliğimizde Eskişehirspor maçlarından önce özellikle hakemlerle dostluk maçı yapardık...

Hem basından hem de hakemlerden çok tanınan olduğu için seyircilerin keyfine de doyum olmazdı!

Yukarıdaki fotoğraf hu maçlardan biri...

Beyazlılar hakemler...

Oturanların en solundaki FİFA kokartlı hakemlerimizden "Cemalettin Tuç..."

Ayaktakilerden beyaz saçlı olanı da

"Orhan Gönül..."

Maçın hakemi "Halit Gerçeker..."

Basına gelince...

Sol başta ayaktaki trafik kazasında yitirdiğimiz "İrfan Uğurluer…” Bir sonrasındaki "Hüsrev Gülen..." Ortalarda "Aydın Güngör... "

İki hakemin arasındaki kafa "Hüseyin Gözütok..."

En sağdaki "Suat Topateş..."

Oturanların tam ortadaki kilolusu "Orhan Özgürel..."

Sağdan ikinci "İsmail Alkılıçgil...”

Onun yanındaki de kalecimiz "Seyfi Uyanık..."

Bu maçta "1-0" yenildik ama Seyfi ahinin inanılmaz kurtarışları tarihi bir hezimeti önlemişti..

Hani "Osman Cemoğlu" kadar olmasa da, bir nostalji de biz sunmak istedik...

Seyfi Uyanık'ın katkılarıyla...

Venedik'teki gondolcu

Adam Venedik'te fakir bir gondolcuymuş.. Her gün "O Sole Mio" şarkısını söyleyerek kanallarda turist gezdirirmiş... Bilimsel çalışmalar yapan bir beyin cerrahları ekibi, adama çok paralar vererek kandırıp ameliyatla beyninin yarısını almışlar.

Epey sonra isine dönen gondolcu tamamen iyileşmiş...

Sadece "O Sole Mio"nun tamamını söyleyemiyor, "O Sole" deyip kalıyormuş.

Cerrahlar, çalışmalarında beynin bir kısmına daha ihtiyaç duymuşlar ve yine gondolcuya başvurulmuş...

Malk-mülk verip almışlar. Çeyrek beyni kalan gondolcu artık sadece "O So" diyor, şarkının gerisini getiremiyormuş.   Para hırsı bu kez onu cerrahlara götürmüş ve kalan son çeyreğini de kendisi aldırmış.

Kafayı dikmişler, iyileşmiş, hatta eskisinden daha neşeli bir şekilde işine dönmüş... Ama bu kez kürekleri çekerken, şarkısı da tamamen değişmiş:

"Çayelinden öteye giderum yali yalü.."

 

 

 

Plajdaki manzara

Temel, sabah saatlerinde eşiyle birlikte plaja gitmiş.. Deniz kenarında dolaşıyorlarmış...

Kadının biri güneşten yararlanmak için kumsalda upuzun yatmış, kocası da hemen yanında sınav çekiyormuş...

Temel bu manzarayı görünce gülerek, "Fadime, şu kerize bak" demiş:

"Karısı altından kaçmış haberi yok!"

Günün Olayı

"Türkiye İran olur mu?"

Bir zamanlar "yetmez ama evet" durağında tezgâh açan ve "Korkmayın canım, asla olmaz" diyenlerin sayesinde "büyük düşüş olmuş...

"Tehlikenin farkına varmışlar!"

Günün Biberi

Üzümde alkol yoktur, şeker vardır...

O şekeri de belli koşullar altında bazı organizmalar alkole çevirir. Bu organizmaların beyni yoktur...

"İşte onlara bakteri denir..."

Dr.Balthör

Günün Şiiri

Epikür sofrası

Şimdi biz seninle bir şiirin kıpısındayız

Yanımız-yöremiz sevinin aydınlığı

Bayram sabahlarından

Çocuk gülüklerinden taşan İçimizdeki yaşama çığlığı

Seni duymak ne güzel ey iyi ve güzel olan

Mutluluğu duru duru büyüten kucağında

Ne güzel sonsuzdan-insandan esen

Seninle ellerimiz bahar çağında

Bin yıl yaşanır doyumsuz hazzın o sofrasında

Esenliğin, özgürlüğün denizinde bir yerde

Biz seninle ama hep biz seninle

Sefere çıksın gayrı güzellik şiirlerde...

M. Adem Solak (Varlık-1962)

Kont Breust

Almanya'da yıllar önce ünlü "bakanlardan "Kont Breust", bir yemekte ünlü aktris "Pepi Gallmayer"le birlikte oturuyor..

Sohbet sarasında aktris hanım punduna getirip bakana "Arz etmek isterim ki ekselans" diye başlayarak oltayı atıyor:

"Tiyatro ile politika birbirine çok benzer. İkimiz de komedi oynuyoruz. Ama fark şurada, siz çaktırmıyorsunuz!.."

Gerilim

Öğrencilerine cinsel saldırıda bulunan Müdür A.D. "Bir daha yapmaz" diye serbest bırakılmış!

"Bu kararı verenler kendi çocuklarını bu müdüre teslim ederler mi?"

Akif Kökçe
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi