Eskişehir’e – her sene olduğu gibi – bir anda kış geliverdi. Bir gün önce kısa kollularla dolaşırken, ertesi gün yorgan üstüne yorgan örttük. Ben pek şikayetçi değilim aslında; çünkü mevsimlerden en çok kışı severim. Güzel bir kar manzarasının yerini hiçbir şey tutmaz benim için. Ancak önümüzdeki kış aylarının milletimiz için romantik geçeceğini düşünmüyorum.
Eskişehir’e – her sene olduğu gibi – bir anda kış geliverdi. Bir gün önce kısa kollularla dolaşırken, ertesi gün yorgan üstüne yorgan örttük. Ben pek şikayetçi değilim aslında; çünkü mevsimlerden en çok kışı severim. Güzel bir kar manzarasının yerini hiçbir şey tutmaz benim için. Ancak önümüzdeki kış aylarının milletimiz için romantik geçeceğini düşünmüyorum.
Bizi zorlu bir kış bekliyor. Dünyada enerji fiyatları yüzde 30’ları zorlayan bir artış içerisinde. Aksi gibi ülkemizde de kontrol edilemeyen süper enflasyon var. Bütün bunlar 1 – 2 ayda bir ısınma giderlerimizin zamlanacağını gösteriyor.
Öte yandan gıda ürünlerinin piyasaya arzında da azalma görülüyor. Aslına bakarsanız dünyada gıda fiyatlarının artmasının Türkiye’nin çıkarına olması gerekirdi. Ancak aç karnımızı doyuracak buğdayı bile üretmekten aciz kaldığımız için, sevgili yolu gözler gibi ufuklardan gelen Ukrayna gemilerini gözlüyoruz. Yoksa aç kalırız…
Aslına bakarsanız bu kışın nasıl geçeceği, önümüzdeki seçimlerin de sonucunu belirleyecektir. TOKİ projesi gibi laf ebeliklerinin kokusu çabuk çıktı. İktidarın koltuğu korumasının tek yolu ekonomiyi düzeltmek. Muhalefetin de çıkaracağı adayla birlikte bu kış iyi çalışması gerekiyor. Yoksa ayaklarına gelen bu fırsatı değerlendiremezler.
Özetlemek gerekirse, 2022 – 23 kışı, Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli olacak.
AMAN HUZURUMUZ BOZULMASIN
İran’da yaşanan olayları ibretle takip ediyoruz. Güya ahlak işlerine bakan ahlaksız İran Polisi, Mahsa Emini adlı talihsiz bir kadını – sırf saçının telleri gözüküyor diye – döve döve öldürdü. Bunun üzerine İran ayağa kalktı ve zorba şeriat rejimine karşı direniyor.
Bizler Atatürk’ün kurduğu özgür bir ülkede yaşıyoruz. Hiç kimse bir kadına, “Saçların gözüküyor” diye baskı yapamıyor. Elbette ülkemizde kadın haklarıyla ilgili sorunlar var. Ancak İran gibi ülkelerle kıyaslandığımızda, “Çok şükür” diyebiliyoruz. Bütün bunları laikliğe borçluyuz.
Ancak aynı laiklik, bazen üstü örtülü bir İslam düşmanlığı olarak da yorumlandı ülkemizde. En azından geçmişte bunun örneklerini gördük. Şimdiki gençler bilmez, ancak genç