Türk Müziği’nin ustalarından Bestekâr, Hoca ve Koro Şefi Hüseyin Erbay Eskişehir’den yetişmiş bir “Sanat Güneşi”.
Ancak Eskişehir’de gereği kadar görmediği değeri Eskişehir dışında yaşayan sanatçılar, bestekârlar ve koro şefleri gösteriyor. Bunu Hüseyin Erbay’ın 50’nci sanat yılı gecesinde bizzat gördüm.
Hüseyin Erbay 67’nci yaşında 50’nci sanat yılını kutladı. Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu’nun kurucusu. Koro 40 yaşında. Ben de Hüseyin Hoca’yı 40 yıldır tanırım.
Mesleğe başladığım yıllarda tanımıştım kendisini. O yıllardan bugüne kadar dostluğumuz, kardeşliğimiz sürüyor.
Geçtiğimiz hafta Pazar günü Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde Hüseyin Erbay’ın 50’nci Sanat, Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi’nin 40’ncı ve Çocuk Korosu’nun da 25’nci kuruluş yılları kutlandı.
Sağ olsun bana da davetiye ayırmış. Telefon ederek davetiyemi bıraktığı yeri söyledi. Pazar günü Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’ne gittim. Bin kişilik salon tıka basa dolmuş. Numaralı koltuk bulamayanlar ise aralara ve merdiven boşluklarına oturarak programı izlediler.
Salona benden 10 dakika sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile kendisi de sanat aşığı olan Vali Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Günay da geldiler. Her iki isim de saat 00.30’a kadar süren programı sonuna kadar izlediler.
Hüseyin Erbay Türk Sanat Müziği Korosu’nu çalıştırırken, kendilerinde gelecek gördüğü bazı öğrencilerine özel ilgi gösterdiklerini görmüştüm.
O isimlerden Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Koroları’na ve konservatuarlarına ve TRT’ye giren Ali Rıza Saltuk, Emin Özgen, Ayla Bozarslan, Burhan Kul, Derya Öyünç, Asuman Ertekin, Alper Ayorak, Nilgün Aygül Bingöl, İbrahim Şekerefe, Erol Armutlu, Filiz Tram ve İnci Yaman hocalarının 50’nci sanat yılı gecesinde birer şarkı söyleyerek mutluğuna ortak oldular.
Bu isimlerden Eskişehir dışında yaşayanlar hocalarının bu özel gecesine yaşadıkları şehirlerden kalkıp gelerek vefalarını gösterdiler.
Sadece öğrencileri mi geldi hocalarının 50’nci sanat yılı kutlama gecesine? Kanuni-Bestekâr Göksel Baktagir, Afyon Kocatepe Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı Öğretim Üyesi Yıldırım Aktaş, TRT İstanbul Radyosu Ses Sanatçıları Aytaç Ergen, Erol Bingöl, TRT Ankara Radyosu Sanatçıları Zeki Topcuoğlu, Suat Yıldırım ve TRT Ankara Radyosu Ses Sanatçısı-Koro Şefi ve TSM Müdiresi Cemile Karabulut da gelerek onurlandırdılar.
Hüseyin Erbay kendisini Türk Sanat Musikisi’ne adamış bir isim. Bestekâr ve koro şefi olarak görev yaptığı 50 yıllık süreç içerisinde Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu ile memuriyeti nedeniyle tayin olduğu Erzurum Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği, İnegöl Musiki Derneği korolarında yetiştirmiş olduğu 120’ye yakın öğrencisi bugün TRT Sanatçısı, Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Koroları’nda, Devlet ve Kültür Bakanlığı Devlet Türk Müziği Konservatuarları’nda görev yapıyor.
Bursa’dan yetişmiş ve sesi-besteleri ile ün yapan Türkiye’nin ‘Sanat Güneşi’ rahmetli Zeki Müren gibi Hüseyin Erbay da Eskişehir’den yetişmiş ‘Sanat Güneşi’. 50’nci sanat yılına Eskişehir dışından gelerek geceye katılan TRT Sanatçıları ile Konservatuar ve Devlet Klasik Türk Müziği Koroları’nda halen görev yapan sanatçıların kendisi hakkındaki söylemlerini duyunca, canlı olarak şahit olunca, kendisine olan saygım daha da arttı.
Hüseyin Erbay Allah sana uzun ömürler versin, koronun başında hoca olarak görev yapmaya devam et. Gerçi öğrencin, bugün Koro Şef Yardımcısı olarak görev yapan Figen Alkılıç senin gecende koroyu o kadar güzel yönetti. Misafir sanatçılar bile kendisine hayran kaldılar. Seni bundan dolayı bir kez daha kutladılar. Ama senin o korunun başında olman, yönetmen daha farklı.
Koroda görev yapan ses sanatçılarının birçoğunun da eğer bu yolu kendilerine meslek olarak seçerler ve girdikleri sınavlarda başarılı olurlar ise Ali Rıza Saltık, İbrahim Şekerefe, Fiiliz Tram ve İnci Yaman gibi ses getireceklerine inanıyorum.
Gecenin sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi usta bir sanatçı ile salonda bulunan bini aşkın sanatsever ayağa kalkarak seni dakikalar boyunca alkışladıklarında gözlerinin dolduğunu, duygulandığını görünce 40 yıllık bir kardeşin olarak aynı duyguları ben de yaşadım. Gözlerim doldu.
Alkışlar sana ‘Büyük Usta’, ’Sanat Güneşi’ Hüseyin Erbay.
*-*******
Örnek işbirliği devam etmeli
Eskişehir iki üniversitesi olan sayılı iller arasında. Anadolu ve onun bağrından doğan Eskişehir Osmangazi Üniversiteleri Eskişehir’in gururu. Aynı zamanda Türkiye genelinde tercih edilen üniversiteler arasındalar.
Büyüyen, gelişen ve sanayileşen Eskişehir’de artık ikinci bir üniversiteye ihtiyaç vardı. 1993 yılında TIP, Mühendislik ve Mimarlık, Fen Edebiyat Fakülteleri ayrılarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesi kuruldu. Böylelikle Eskişehir ikinci devlet üniversitesine kavuşmuş oldu.
Bugün her iki üniversitede örgün eğitimde 60 bin civarında öğrenci eğitim görüyor. Anadolu Üniversitesi'nin bünyesindeki Açık Öğretim Fakültesi’nin öğrenci sayısı 1 Milyonun üzerinde.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi her ne kadar Anadolu Üniversitesi’nin bağrından doğmuşsa da, ikili ilişkilerin zaman zaman sıcak, zaman zaman da buzdolabına konulduğunu biliyorum. Maalesef geçmişte şehri yönetenler ile milletvekilleri de buna göz yumdular veya ilgisiz kaldılar.
Eğer geçmişteki rektörler veya şehrin ağabeyleri iki üniversite arasındaki ilişkileri hep sıcak tutmaları konusunda ‘ağabeylik’ görevlerini yapmış olsalardı, bugün Eskişehir daha farklı bir şehir olabilirdi.
Bir birlerinin parçası olan iki üniversite arasında beklenen ağabey-kardeş ilişkisi sağlanamadı.
Bazen rektörler bir araya geldiler, sohbet ettiler, çay-kahve içtiler. Ama atılan bu adım maalesef üniversitelerden çıktıktan sonra unutuldu.
Bu yazıyı yazmamın nedeni ise geçtiğimiz hafta içerisinde Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Mavi Hastane’nin geçen yıl Eskişehir Kamu Hastaneleri’ne tahsis edilmesiyle atıl duruma düşen bazı tıbbi cihazlar ve donanımlarının, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne bağışlaması.
Gerçi Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen arasındaki ilişkilerin iyi olduğu duyumlarını alıyorum. Havacılık ve Raylı Sistemler Kümeleri toplantılarında bir araya gelip “Havacılık ve Raylı sistemlerde Eskişehir’e neler yapılması gerekiyor?” bu konuda diğer paydaşlarla birlikte olduklarında mutlaka üniversiteler arasında ikili ilişkiler konusu da gündeme geliyordur ve karşılıklı fikir alışverişi yapıyorlardır diye de düşünüyorum.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Rektör Yardımcıları, ESOGÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Başar Sırmagül’den oluşan heyet ile Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan’a teşekkür ziyaretinde bulunmuşlar.
Bu ziyaret oldukça samimi bir ortamda gerçekleşmiş. Görüşmede, iki üniversite arasında muhtemel iş birlikleri konuşulmuş.
Her iki üniversitenin iş birliği içerisinde olmak için attıkları adım şehir adına önemli. Her iki üniversitenin bilim adamları kafa kafaya vererek, şehirde yaşanan sorunlar hakkında yerel yöneticilerden bilgi alarak çözümü birlikte üretmeliler.
Böylelikle bu şehirde yaşayan insanlar, sorunlarından arındırılmış bir şehirde daha konforlu bir yaşam sürerler.
Atılan adımın ve işbirliğinin devam etmesini çok önemsiyorum. Bu işbirliğini bugün rektörlük koltuklarında oturan Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinin rektörlerinin de önemsediklerine inanıyorum. Daha doğrusu inanmak istiyorum.