Alevi Sempozyumu

Sadece Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Eğitim-Sen'li ögretim üyelerinden bir ses geldi...

“Duyan oldu mu?”

Ya da "duymamazlıktan" gelen?

• •••••

Mart ayı ortalarında Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. "Uğur Kara", yönetime başvuruyor ve isteğini sunuyor:

"İnsan Hakları Bağlamında Alevilik Sempozyumu düzenlemek istiyoruz..."

Nisan ayı ortalarında yapılması düşünülen sempozyuma önce yeşil ışık veriliyor... Rezervasyon yapılıyor...

"Salon 2009 veriliyor..."

Ama çok geçmeden Rektörlük "Salonu veremeyiz" diyor...

Neden?

“Efendim 53 tane öğrenci derneği var, onlar da istiyor. Sonra Valilik ve Milli Eğitim de sürekli salon için başvuru yapıyor... Falan filan!"

Hani halk arasında bir deyim vardır ya, aynen öyle:

"Nohut bahane!"

***

Yazımızın başında belirdiğimiz gibi Hukuk Fakültesi'nin Eğitim Sen’li öğretim üyeleri karara karşı çıkıyorlar...

Açıklama yapıyorlar...

Radikal gazetesi ile Halk TV'de haberleri yapılıyor...

Ama sonuç yok!

İşin en ilginç yanı da, Alevi derneklerinden tek ses çıkmaması...

"CHP örgütünün üç maymunları oynaması!”

***

Peki, üniversite neden böyle bir karar aldı?

Salon bahane, örgenci amfisi bile verildi…

“Yoksa, yukarılardan birileri aş mı koydu?”

Bilemiyoruz ama,böyle kritik günlerde Rektör “Naci Gündoğan”dan olumlu bir yanıt beklenirdi. Ve de “Gündoğmadan doğardı!”

Bayram Çavuş’tan Olimpiyata

Geçenlerde yitirdiğimiz "Kemal Gültekin" hocamızın kolunda pek çok karpuz vardı...

"Eğitimden sanata, güzel sazından sesine kadar..."

Son küplerini eşi "Zerrin Hanım" ve "Erol Aykan"la birlikte "ES TV”de izlemiştik...

Bir de "dili vardı ki sevgili Gültekin'in...

Başlasın anlatmaya, doyamazsınız sohbetine...

Hele biraz da "muhacirliğiniz" varsa!

Bir gün "Bayram Çavuş"u anlattı...

"İpsala"nın ünlü bir adamı...

Öylesine ünlü ki, bir generalin saati uçaktan göle düşmüş, devamını kendisinden dinleyelim:

"Bizim Bayram Çavuş uçağın kapısından çıktı. Tekerleğin önüne geldi. Uçak alçaldı. Gölde iki karış su var! Elini soktu ve kaptı saati..."

Tam böyle derken "Ahmet Atuk" girdi araya:

"Amma yaptın haaa! Bu kadarı da olmaz!

Kemal Hoca durur mu?

"Ben Olimpiyat meşalesi taşınış adamım, bizde daha neler var neler..."

Kanıt için de ertesi gün getirdi fotoğrafları ve gazetelerde çıkan kupürlerini...

Birini aktaralım...

-Yunan atletleri, Olimpiyat meşalesini yurt içinde taşıdıktan sonra "Türk-Yunan" sınırında Türk atletlerine teslim ekmişlerdi. Meşaleyi son taşıyan Yunan atleti "Tomas Torna", Türk atleti "Kemal Gültekin"e teslim etmişti. Münih'te yapılacak olan "1972 Olimpiyat Oyunları" için mecale 8 Temmuz günü yakıldı...

Fotoğrafta Kemal Hoca gencecik bir öğretmen. Hemen arkasında da bir tanıdık sima, "Mustafa Karaer..." Gazeteciliğe başladığımız 1969 yılında Eskişehir Valisi idi, o günlerde de Edirne Valisi...

Kemal Hoca, bizi böyle günlere götürüp getirirdi işte.... Rahmetle anıyoruz...

Günün Sözü

Gerçek soykırımcı, katil ülkeler, aslanı kediye boğdurmak istiyorlar!

Kıssa-dan

Dünyanın en küçük bilgisayarı pirinç kadarmış!

Dikkat et!

"Dimyata pirince giderken, evdeki bilgi sayardan olma..."

Cuk

Emekli olunca sırtüstü yüzücem...

Hamsi

Günün İncisi

Acılara ortak olmak güzel bir tavır.

"Tabii karşılıklıysa..."

Kolsuz Yaşar’dan

Orman köylülerinin ağaç kesmesi yasakmış...

Doğru karar abi!

"Ormanı şehirli keser..."

Özdeyiş

Düşünce, kalpten kaynaklanırsa daha insancıl olur...

Hanri Benazus

Günün Balı

Deliliği bilen, en güzel delidir...

Davetsiz misafirin ettiği

Adam işten gelince, "Hayatım işyerinde en sevdiğim arkadaşımı bu akşam yemeğe çağırdım" demiş...

Kadın , "Neeee... Sen delirdin mi?" diye bağırmış:

"Ortalığı görmüyor musun? Ev darmadağın... Ayşeler "bendeydi bugün. Üstelik yemek de yapmadım. Geçen akşamdan kalan bulaşıkları bile yıkamadım henüz, dahası bugün sinirli ve yorgunum. En sevdiğim dizi de bu akşam. Ayrıca Fatoş'la telefonla konuşma günüm, unuttun mu çarşamba akşamlamanı? 23.00'den sonra indirim var..."

Adam karşı koymadan dinledikten sonra, "Biliyorum canım, biliyorum hayatım" deyince de kadın yine bağırmış:

"Biliyorsun da, arkadaşını neden çağırdın o zaman?"

"Ne yapayım?" demiş adam:

"O salak, bu aralar evlenmek istiyorum diye tutturdu da..."

Yalancıyız

Asker, "Karım çok hastaymış komutanım deyip izin ister... Komutan güler, "Karından gelen mektubu ben de okudum, öyle bir şey yazmıyordu" diye karşılık verir. Asker, selam verip kapıdan çıkarken döner ve "İkimiz de yalancıyız komutanım" der: "Çünkü ben evli değilim..."

Tarihi hatalar

Erdoğan'ın da rol aldığı Çanakkale klibindeki tarihi hataları "Seyit Ahmet Sılay" sıralıyor:

"Askerler düşman gemilerine karşı açık arazide namaz kılıyor..."

-Ellerinde Osmanlı değil, bugünkü Türk bayrağı var...

"Kafalarında İstiklal Harbi külahları..."

- Subayların göğüslerinde İstiklal Madalyası...

"Omuzlarında bugünkü rütbeler..."

-Tüfeği, kayışı, dolağı, ayakkabısı tamamen uyduruk...

"Askerler süngü takmadan süngü hücumuna kalkıyorlar..."

Kısacası, kendilerini Osmanlı'nın  torunu gibi görüyorlar ama, anlaşılan dedelerini de pek tanımıyorlar...

Günün Şiiri

Kimsin Sen?

Sevgiler düşse de gözlerime

Anılarım, kocaman

Kocaman mağaralar dağlarda

Anılarda

Büyük akşamlar, çok büyük

Daha büyük yaşamaktan

Bitmez uluca ezgiler

Susmaktan

Ağla ki büyüsün sevgin

Büyüsün çocukcana

Uçsuz bucaksız dudaklarda

Çırılçıplak…

Ergun Evren (Varlık – 1963)

Günün Olayı

Bu yoksulluk içindeki insanlarımız 15 yıl daha dayanacak ve rahata kavuşacaklarımış

 Ne yapalım?

Dayansınlar! Şunun şurasında 2030'a ne kaldı ki?

Rahmi Turan

Günün Biberi

Bizim siyasetçiler her seçimden önce neden birbirine giriyor?

"Vur vur inlesin" diye bağıran seçmenin plandan programdan ziyade vurandan kırandan daha çok hoşlandığını bildikleri için...