Akil cinsellik!...

Önder Baloğlu yazdı

5 Mart 2015 23:58
A
a
Sütiş Eskişehir
Bir profesör, “cinsellik nedir?” sorusunu şöyle yanıtlamıştı:

"Cinsellik, insanda yaratıcılık gücünün temel kaynaklarından biridir..."

Çok düşünmüştük!

"Demek, ayılar bizi çoktan geçmiş!"

Bir gecede 18 ineği beceren ayı ile...

"Hangi insanın yaratıcılık gücü yarışır ki?"

Sonra, bizler  "Baltacı Mehmet Paşa"nın torunlarıyız...

Cinsellik konusunda uzmanlığımız ve bilirkişiliğimiz tarihin en ücra noktalarından başlar...

"Katherina küçük bir örnektir..."

 "Gülsen Hamamı”nın  göbek taşı...

"Katherina'nm ünlü çadırını hırsından çatlatır!..."

***

"Kadir İnanır"ı şu sigorta reklamında gördükçe biz de hırsımızdan çatlıyoruz!..

90’lı yıllarda sultanımızdı!

 "2000 yılllarda girmeden, iki bin kadını aşmış..

Bunu duyan "Aktüel Dergisi", rakamsal bir hesap yapmıştı :

"10 binlik bir skor..."

"Toplam, 400 bin karolilik enerji..."

Yani, 15 gün hiç durmadan koşmakla eş deserli...

Ya da 4 ton buzu kaynatıp buharlaştıracak bir ateş...

"İşte Türkün gücü..."

***

İki bin kadın, son 15 yılda 5 bini çoktan aşmıştır...

Kim demişti?

"Kadir İnanır'a kim inanır?" diye...

Adamı boşuna "akil adam" seçip diyar diyar dolaştırmamışlar...

Bir hesapta siz yapın!

"Suyunun-suyunu" birbirleriyle çarpın, milyonu geçer "akil" soyu...

Aslında "5 Kadir İnanır" olsa, başka "akil insan"a da gerek kalmazdı...

Sigorta reklamını izlerken...

"Sakın gözlerine takılmayın!"

"İthal politikacı istemiyorum"

Bu söz Doç. Dr. "Ertuğrul Algan"a ait...

Ertuğrul Hoca, Anadolu üniversitesinde öğretim üyesidir.  Facebook paylaşımları da birçok kişi tarafından izlenir. Lakabı da "Huysuz Adam"dır...

Son paylaşımında "Ben Eskişehir sevdalısıyım, Eskişehir'e aşığım" diyor ve bakın yaklaşan genel seçimler için nasıl aday istiyor?

-"Ben... Ben... Ben..." diyen, Odunpazarı’nı görmemiş, Hamamyolunda yürümemiş, yolu Sivrihisar, İnönü, Sarıcakaya, Mihallıçık'a ve diğerlerin düşmemiş…

"Sakarı, Malıç, Yalaman"ın ne anlama geldiğini bilmeyen...

"Kelem" dolmasına "kalem dolması" diyen, Sıcaksular’da ayakkabısını tamir ettirmemiş, işememiş, bıçak biletmemiş, gecenin ikisinde İstasyon’da köfte yememiş, Erkekler Hamamı’na sadece erkeklerin gittiğini düşünen, hamam keyfinin ne olduğunu bilmeyen...

"Abidin Tıs tıs, Deli İbrahim"den bi-haber...

"Amigo Orhan"ın adını duymamış, "Bir baba hindi" çekmemiş…

Eskişehirspor maçına gitmemiş, sözde Eskişehirli ve "İthal politikacı" istemiyorum...

***

Ertuğrul Hoca'nın yukarıdaki dileği gerçekleşir mi, bilemiyoruz...

Ama bir gerçek var ki...

Son dönemler hiç olmadı!..

Nisan’ı bekleyelim ve görelim bakalım...

"Kimleri gösterecekler, kimleri seçeceğiz..."

 

Bayan Neely'nin düşmanları

Pazar ayinini şu sözlerle bitirmiş papaz:

"Düşmanlarımızı affetmesini bilmeliyiz. Aranızda kaç kişi düşmanlarını affetti?"

Cemaatin yarıdan fazlası el kaldırmış. Rahip sorusunu yinelemiş... Bu kez hepsinin elleri havaya kalkmış, en öndeki yaslı teyze hariç...

Papaz sormuş:

"Bayan Neely, hayırdır?   Düşmanlarınızı affetmek size bu kadar mı zor geliyor?"

Kadın, "Düşmanlarım yok ki" demiş...

Rahip, "Ooooo! Gerçekten güzel bir şey! Kaç yaşındasınız?" diye sormuş.

"98" demiş Bayan Neely...

Cemaat ayağa kalkıp gözyaşları içinde alkışlamaya başlamış...

Rahip de,  "Lütfen şöyle yavaş yavaş yanıma gelir misiniz?" demiş:

"Tam buradan marnına cemaatimize bu işin sırrını söyler misiniz? Nasıl oluyor da insanın 98 yıl gibi uzun bir ömür zarfında hiç düşmanı olmuyor?"

Yaşlı kadın, küçük ve titrek adımlarla rahibe sırtını dönüp cemaate seslenmiş:

"Hepsi öldü şerefsizlerini.."

 

Gizli tanık

Eski zamanlarda adamın birine bir atlı çarpıp kaçmış. O da mahkemeye vermiş.

Kadı, "Tanığın var mı?" diye sormuş.

Adam, "Tanrı şahidimdir" demiş.

Kadı da, zabıt katibine dönüp yazdırmış:

"Duruşmanın gelecek ayın son çarşambasına ertelenmesine ve şahide davetiye çıkarılmasına karar verildi..."

 

Cuk

Erdoğan sakın duymasın..

"Ben de feministim..."

Hanzade Doğan Boyner

 

Gerilim

Yaşar Kemal'i sonsuza uğurladık.

Ama 68 yıl Öncenin "Mussolini, Hitler" özentiliği devam ediyor. Sadece, Endonezyalın yerini "Meksika tipi başkanlık" hevesi aldı...

Ahmet Tan

 

Kıssa-dan

Çocuklarınıza tehlikeli masallar anlatın.

Bu topraklar, hiç yılmadan tehlikenin masallarını anlatan koca kalpli ve engin vicdanlı ozanları boşuna doyurmadı...

Mine Söğüt

Günün Sözü

Gideceğin yoldan eminsen, engeller "dinlenme noktan" olmaktan öteye gidemez.

Paulo Coelho

 

Günün İncisi

Baskının sınırları, baskı görenin sabrettiği yere kadar uzanır.

Frederick Douglass

 

Özdeyiş

Yaşanan gün ne kadar güzel olursa olsun, beklenen gün daha güzeldir.

Hanri Benazus

 

Günün Şiiri

Gece sonrası

Sevişen ellerimiz hiç olmadı

Beklediğimiz yerlerde hepimizin

Gözlerimiz bir tedirgin bir uzak

Gelinlik kız türküleriydi söylediğimiz

Sokaklar sarhoşlarla yorgundu

Sarhoşlar ahlamasını iyi bilen sevgide

Yeminli bir başlangıç belki

Şarap utandıran bir kırmızı

Ellerimizde yüzlerimizde kaldı....

H. Nevzat Uçkan (Varlık-1959)

 

İngiliz Atasözü

Londra'daki mahallenin en güzel kızına bir "Doktor" ve bir "Yergi Uzmanı" aşık olmuşlar...

Doktor, ailesini de tanıdığından sık sık kızın evine gidiyormuş.

Vergi uzmanı, doktorun evden ayağını kesmesi için mahallenin manavı ile anlaşmış, kızın evine her gün elma göndermeye başlamış... Ve doktor kızın evine girmez olmuş i Vergi uzmanı da rahatlamış. Çünkü:

"One apple a day, keeps doctor awvay..."

Ünlü bir İngiliz atasözü :

"Elma giren eve doktor girmez.. miş!"

Dr. Faruk Yağız

 

 Günün olayı

Ve son olarak da "Ergenekon" denilen bir örgütün var olmadığı açıklandı...

Ne de olsa gerçeğin üstünü örtmek olanaklı değil...

"Tarih asla unutmaz!"

Emre Kongar

 

Günün Biberi

“Demirtaş”,  gerçekçi konuşan ender kişilerden biri. Dolmabahçe görüşmelerinin biraz da "dolma" olduğunu düşünüyor olmalı ki, aynı gün "Hükümet yürüttüğü politikayla barış konusunda zerre kadar umut vermiyor" dedi

Mustafa Balbay

 

Yaşar Kemal Türkçesi

"İnce Memed" ilk elime aldığımda, hiç ara vermeksizin iki kez okumuştum. Böyle bir dil olabileceğine inanmamıştım.

Böylesi destansı bir anlatımın günlük hayatın gerçeklerini böylesine inandırıcı dile getirebileceğine inanmakta da güçlük çekmiştim.

Yaşar Kemal,  "Shakespeare"nin İngiliz dilinde gerçekleştirdiği edimin son derece benzerini bizim dilimizde gerçekleştirdi.

Tarihiyle, mitler dünyasıyla Türk dilinin kaynaklarından yola çıkarak bir "Yaşar Kemal Türkçesi" inşa etti.

Ahmet Cemal

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi