Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir’e geleceği tarih belli oldu. 21 Mart Perşembe günü Vilayet Meydanında halka hitap edecek olan Erdoğan’ın, seçime 10 gün kala hangi mesajları vereceği merak ediliyor. Bu noktada birkaç öneri sıralamak istiyorum. Öncelikle Erdoğan, Eskişehir’de, ‘zillet ittifakı’ söyleminden kaçınmalı. CHP’yi terör örgütleriyle yan yana getirmemeli. Dahası, İYİ Parti ile Saadet Partisi’ne yaklaşımı da sakin ve yapıcı olmalı. Çünkü Eskişehir’de bu söylemler tutmaz. CHP’ye, İYİ Parti’ye ve Saadet Partisi’ne gönül veren seçmenleri çileden çıkarır. Öte yandan, AK Parti’ye oy veren liberalleri de ürkütür, korkutur, ifrit eder. Çünkü Eskişehirli, ayrıştırıcı söylemleri sevmez. Çünkü Eskişehirli, terör örgütleriyle anılmayı oldukça sert karşılar. Böyle bir durumda, Eskişehir’deki seçim sandıkları, AK Parti için cehennem olur. O nedenle Erdoğan, Eskişehir’e sakin bir biçimde gelmeli, hükümetin yaptığı ve yapacağı yatırımları anlatmalı, adaylarının arkasında olduğunu söylemeli, milli birlik ve beraberlik mesajı vererek kentimizden yine sakince ayrılmalı.
MERHEM SAKALLI'DA
Cumhur İttifakının AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı’nın geçtiğimiz günlerde kullandığı bir ifade dikkatimi çekti. Dedi ki Sakallı: “Eskişehir’i orta ve uzun vadede ekonomik ve sosyal yönden daha da büyütecek ve kalkındıracak her türlü imkana sahibiz. Bugün birbirinden bağımsız halde ve kıyıda köşede atıl vaziyette bekleyen zenginliklerimizi hedef odaklı bütüncül yaklaşımlarla ele almak ve her birini toplam kalkınma hamlesinin güçlü birer ayağı haline getirmek zorundayız.”
Sakallı’nın bu ifadelerine kim itiraz edebilir? Her biri doğru ve ders alınması gereken tespitler. O halde, Eskişehir’in atıl bırakılan bazı değerlerini sıralamak istiyorum: TÜLOMSAŞ, Hasan Polatkan Havalimanı, Sazova Kültür Merkezi… Bir de kişisel egolar ve hastalıklı siyaset anlayışı nedeniyle sivil toplum kuruluşlarımız, odalarımız, politikacılarımız arasında kavga var, dolayısıyla birlik sağlanamıyor ve Eskişehir lobisi kurulamıyor. İşte Sakallı, tüm bunlara derman olacağını, merhemin kendisinde olduğunu ifade ediyor.
AYLIK 475 TL'YE DAİRE
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bir dizi temasta bulunmak üzere Eskişehir’e geldi. Kurum’un Eskişehir temasları sırasında yaptığı açıklamalardan özellikle bir tanesi, oldukça dikkat çekti. Neydi o? Kurum, Cumhur İttifakının AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı’nın “iki yeni mahalle kuracağım” vaadini tesciller nitelikte konuştu. Ihlamurkent taraflarına 500, Zincirlikuyu taraflarına 500 toplu konut yapılacağının müjdesini verdi Bakan Kurum. Yani, Sakallı’nın Odunpazarı’nda kuracağım dediği mahalle ‘Portakal Çiçeği Mahallesi’ Ihlamurkent taraflarında; Tepebaşı’na kuracağım dediği ‘Zirve Mahallesi’ ise Zincirlikuyu taraflarında. Bakan’ın açıklamasıyla beraber, Sakallı’nın vaadi, inandırıcılığını daha da arttırdı. Bu bölümü kapatırken şunu da aktarmak istiyorum. Bakan Kurum, 2 artı 1 dairelerin 475 TL’den başlayan taksitlerle; 3 artı 1 dairelerin ise 929 TL’den başlayan taksitler ve 240 aya varan vadelerle satın alınabileceğini söyledi.
ESKİŞEHİRSPOR'U NASIL SIRTLAR?
Cumhur İttifakının AK Parti adayları; Eskişehirsporlu futbolcular, yöneticiler ve tribün liderleriyle bir araya geldi. Burada bir parantez açayım. Eskişehirspor yöneticilerinin ve tribün liderlerinin, Cumhur İttifakına yakın olduğunu ifade etmek zorundayım. Altes Lideri Erkan Koca’nın AK Parti Tepebaşı Meclis Üyesi Adayı olduğunu da bu anlamda hatırlatmak isterim. Her neyse… Cumhur İttifakının AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Volkan Doğan, görüşme sırasında şöyle bir açıklama yaptı: “Bu sezon, sizlerin çok büyük fedakarlıklarını gördük. Hocamız, başkanımız ve yöneticilerimiz takımımıza sahip çıktı. Siz değerli futbolcu kardeşlerimiz üzerine düşeni yaptı. Şimdi üzerine düşeni yapma görevi bizde. Eskişehirspor’u en kısa zamanda hak ettiği yere getireceğiz.” Doğan’ın açıklaması önemli. Aslında diyor ki Doğan: “Eskişehirspor’u maddi manevi biz sırtlayacağız.” Tabi bunun gerçekleşmesinin bir şartı var. Şöyle ki: Volkan Doğan, başkan seçilirse eğer, Eskişehirspor’u sırtlayabilir.
TAMBOVA GÜLDÜRDÜ...
DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Adaylığı açıklandığı günden bu yana, Tambova’dan herhangi bir proje duyamadık. Daha çok söylemler üzerinden bir kampanya yürütüyor. Tabi bu noktada, dikkatlerden kaçmayan bir tavır sergiliyor. AK Parti’ye muhalefet eden sol bir partiye mensup olduğunu iddia eden Tambova, ne hikmetse CHP’yi ve CHP’li belediye başkanlarını eleştirmekten başka bir iş yapmıyor. Hele ki en son yaptığı açıklama evlere şenlik. Gülmekten karnım ağrıdı diyebilirim. Diyor ki Tambova: “Bugün bu şehirde iktidar olanlar 1999 yılında belediyeciliği DSP’den öğrendiler.” Hadi canım sende! 1999’daki Ecevit DSP’si harika bir partiydi. Ancak öyle dahi olsa, Yılmaz Büyükerşen, belediyeciliği DSP’den öğrenmedi. Anadolu Üniversitesi’nde, bir anlamda belediyecilik de yaptı, Büyükerşen. Dahası, Bülent Ecevit, DSP’nden önce, CHP’nin genel başkanıydı. Dolayısıyla DSP, parti geleneğini CHP’nin değerlerinden aldı. Yani, Büyükerşen, illa bir partiden feyz aldıysa, o parti DSP değil CHP’dir!
CEVABI SANDIKTA VERİN
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, seçim çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Çalışma yaptığı yerlerde hem belediyenin projelerini anlatıyor, hem ülke ekonomisinin kötü gidişatına ilişkin bilgi veriyor, hem de bu kötü gidişatın nasıl önleneceğinin çözüm yollarını sunuyor. Büyükerşen, Taşıyıcılar Kooperatifi’nde bir araya geldiği yük şoförlerine de ülke ekonomisinin vaziyetini anlattı. Seçimden sonra ekonominin daha da kötüye gidebileceğine vurgu yapan Büyükerşen, “Mazot fiyatları ve yedek parça fiyatları dövizlerin yüksek olması sebebiyle belinizi büküyor. Buna ek olarak köprü ve gişe ücretleri de eklenince teker dönsün diye iş kabul ettiğinizi biliyorum. O yüzden sandığa giderken aklınızın ve vicdanınızın sesini dinleyin istiyorum. Çünkü pembe tablolar çizerek sizin sorunlarınızı görmezden gelenlere karşı en iyi cevabı yine sandıkta sizler verebilirsiniz” dedi. Büyükerşen’in bu ifadelerinin altına, imzamı atıyorum.
KİBARCA SÖYLEMİŞLER!
2014 yerel seçimlerinde, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un en büyük projesi ya da vaadi, Sanayi Çarşısı’nı dönüştürmekti. Başkan seçilir seçilmez işe koyuldu, konunun uzmanlarından görüş aldı, Sanayi Çarşısı esnafı ve o bölgede ikamet eden insanların fikrini sordu, imar planını yaptı. Söz konusu plan, Odunpazarı Belediye Meclisinden geçti, ancak Büyükşehir Belediyesindeki AK Partili meclis üyeleri, planı, komisyonda, bir hayli bekletti. Sonuçta meclis gündemine gelen plan, AK Partili meclis üyelerince reddedildi. Bununla beraber Kazım Kurt köşesine çekilip oturmadı, iktidar partisinin etkili isimleriyle konuyu çözmek için bir araya geldi. Ancak yine bir sonuç alınamadı. Kurt, geçen günlerde Sanayi Çarşısı esnafıyla yaptığı toplantıda, meselenin niçin çözülemediğini şu ifadelerle özetledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bana, ‘burası artık bizi aştı, git saraydan hallet işini, başka türlü çözülme şansı yok’ dediler.” Aslında burada, ‘Kazım Bey senin işin olmaz’ ifadesini kibarca söylemişler. Yani, Kazım Kurt, Recep Tayyip Erdoğan’la bu işi nasıl halledecek?!
KARABACAK 'İSTİHDAM' DEDİ
İYİ Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Salih Karabacak, seçim çalışmaları kapsamında, Sarar Giyim Tekstil Fabrikasını ziyaret ederek işçilerle bir araya geldi. Sarar Protokol Müdürü Alaattin Çoban’ın eşlik ettiği Karabacak, Türkiye’deki işsizlik sorununu gündeme getirdi, “Türkiye’de 4 milyon işsiz var, bunun yaklaşık 45 bini Eskişehir’de” diye konuştu.
Karabacak, şöyle devam etti: “Göreve geldiğimizde geçmişte edindiğimiz tecrübeler ışığında işsizliğin azaltılması noktasında çok önemli yatırımlara yönelecek, yeni istihdam alanları oluşturacağız. Bu yatırımlarımız belediye bünyesine bağlı olabileceği gibi, büyük kurum ve kuruluşların yatırıma teşviki, yatırım yapmak isteyenlere çeşitli kolaylıklar sağlanması şeklinde ilerleyecek.” Karabacak bu ifadeleriyle, AK Partili adayların da vurguladığı gibi; belediyelerin yol, su, çöp hizmeti vermesinin yanı sıra, istihdam alanları yaratmasını gerektiğini savunmuş.
FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA
Hasan Tuç: Kadınlar gününüz kutlu olsun hanımefendi. Buyurun, karanfil takdim edeyim size.
Vatandaş: Sağ olun, sağ olun da… 1 Litre benzin takdim etseydiniz daha makbule geçerdi..
BİR TWEET
AHMET ATAÇ
Büyükşehir Belediyemiz tarafından kentimize kazandırılan Ulus Anıtı güzel Eskişehir’imize hayırlı olsun. Sanatın, kültürün, tarihe saygının, Ulu Önder Atatürk ve Cumhuriyet sevdasının başkentine çok yakıştı. Emeği geçenleri kutluyorum
DÜNYA İNSANLARI
Fotoğraf: Adrees Latif/2007
Fotoğrafta, yerde yatan Japon gazetecinin, vurulmuş olmasına rağmen hala video çekmeye devam ettiği görülüyor. Olay Myanmar’da yaşanmış.
AFİŞ
BEKLENMEYEN ŞAHİT
1957, ABD yapımı film, ürettiği onlarca yapıtla sinemanın en zengin ilham kaynaklarından biri olan Agatha Christie’nin yazdığı bir hikayeden uyarlanıyor. Film, cinayetle suçlanan bir adamın duruşmasını beyaz perdeye yansıtıyor. Ünlü avukat Sir Wilfrid Robarts sağlık problemleri nedeniyle mesleğine ara verdiği bir dönemde ortaya çıkan bu dava için işine geri döner. Sanık, daha öncesinde tanıştığı ve avukatlığını yaptığı Leonard Vole isimli bir adamdır ve bu adam zengin ve dul bir kadını, Emily French’i öldürmekle suçlanıyordur. Vakti zamanında Leonard’a deliler gibi aşık olan French, ölmeden önce mirasındaki en önemli varisi olarak Leonard’ı atamıştır. Haliyle tüm deliller tutarlı bir şekilde Leonard’ın katil olduğundan yanadır...