AK Parti 1’inci sıra milletvekili adayı Fatih Dönmez, başta partisinin İl Başkanı Süleyman Reyhan olmaz üzere pek çok AK Partiliyi ve devletin valisini alarak ETO’ya bir ziyaret gerçekleştirmiş.
AK Parti 1’inci sıra milletvekili adayı Fatih Dönmez, başta partisinin İl Başkanı Süleyman Reyhan olmaz üzere pek çok AK Partiliyi ve devletin valisini alarak ETO’ya bir ziyaret gerçekleştirmiş.
Daha önce Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ve ESO’yu da ziyaret ettiklerini belirten AK Partili Dönmez, ETO’nun taleplerini dinlediklerini de sözlerine eklemiş. İş dünyasıyla çok yakın çalışacaklarının altını çizen AK Partili Fatih Dönmez, iş dünyasının taleplerini yerine getirmek için gayret göstereceklerini de belirtmiş.
Yani Sayın Dönmez, Enerji Bakanı olarak beceremediklerinin sözünü, milletvekili olarak tutacağının sözünü vermiş. Yerseniz artık… Hayır yemezseniz çibörek söyleyelim; yanında ayranla iyi gider…
Bilecikli Fatih Dönmez partisinin 1’inci sırasında olduğu için seçilir ve milletvekili dokunulmazlığını cebine atar. Kendisinin de daha büyük bir hayal kurduğunu zaten düşünmüyorum.
Bakanlık meselesine gelince…
Hele AK Partililer seçimleri kazansınlar da, ondan sonra bakanlıkları paylaşsınlar. Üstelik Saray tipi Başkanlık sisteminde milletvekilleri zaten bakan olamıyor. Özetlemek gerekirse “Hoş geldin dokunulmazlık, güle güle bakanlık…”
Gelelim ziyarete katılan AK Partililere…
Şimdi bu ziyaret eğer ki bir devlet ziyaretiyse, bakanlığının son günlerini yaşayan Fatih Dönmez’in yanında devletin valisinin olmasından daha doğal bir şey olamaz. Ancak eğer ki ETO’ya devlet ziyareti yapılıyorsa, bu sefer o ziyarette AK Parti’nin İl Başkanı Süleyman Reyhan ve bilumum AK Partililer ne arıyor? AK Parti devlet olmuş da bizim mi haberimiz yok?..
Yok bu bir seçim çalışmasıyla, AK Partili Fatih Dörmez’in yanında AK Partili yöneticilerin olması da çok doğaldır. Fakat bu kez de o ziyarette devletin ne işi vardır? Devlet AK Partili olmuş da bizim mi haberimiz yok?..
Uyan da balığa gidelim
Rekabet Kurumu, Ramazan Bayramı öncesinde kırmızı et fiyatlarında spekülatif fiyat artışı ya da arz kısıtlanması olup olmadığının tespiti için ön araştırma başlatmış.
Öncelikle haksız rekabeti engellemek için kurulan rekabet kurumunun bir işe yaradığını hiç görmedim. Bu da – tıpkı diğerleri gibi – AK Parti iktidarının içini boşalttığı kurumlardan.
Öncelikle ülkemizdeki et fiyatlarındaki artışın, geçici bir durum olmadığını bilelim. AK Parti’ye sorsan muhtemelen bu artışı da, “Dış mihraklar” gibi hayali bir düşmana atacaktır. Ancak gerçekte Türkiye’de et fiyatlarının artmasının sebebi, besicilik sisteminin çökmüş olması.
Eğer ki siz et üretemezseniz, et fiyatları da artar.
Bu arada Rekabet Kurumuna gelince… Her Ramazan’dan önce gıda fiyatlarında talep artışından kaynaklanan bir yükselme olur. Ramazan’ın bitmesiyle birlikte fiyatlar da geriler. Ey Rekabet Kurulu, Ramazan ayı bitti gidiyor. Fiyat artışlarını araştırmak yeni mi aklınıza geldi?
Uyanın da balığa gidelim…