AK Parti’deki dürttürücüler…

Doğaldır ki, seçimde başarısız olan partilerde kazan kaynar. 

Bazı partiler, sonuçlara ilişkin istişareyi-kavgayı-eleştiriyi kendi kurulları içerisinde yapar, kamuoyuna pek sızdırmaz.

Bazı partilerde ise durum tam tersidir; kavga, kamuoyunun gözleri önünde gerçekleşir.

*

AK Parti, parti disiplini gereği, istişareyi-kavgayı-eleştiriyi kendi içerisinde yapar; meseleyi kamuoyuna taşırmaz. 

Ancak son yıllarda, AK Parti’nin bu geleneğinin işlerliğinin zayıfladığını söylemek zorundayım.

Özellikle 31 Mart yerel seçimleri sonrasında Türkiye genelinde istenmeyen bir sonuçla karşılaşan AK Parti’de cereyan eden tartışmalar, çoğu zaman sokağa yansıyor.

Bazen medya araçlarına yapılan açılamalarda, bazen sosyal medya üzerinden paylaşılan yorumlarda; bazen de AK Partililerin yönettiği bilinen sahte sosyal medya hesapları üzerinden iletilen gönderilerde, bu durumu görebiliyoruz.

*

Ya Eskişehir?

Evet, AK Parti, Eskişehir’de de beklemediği bir sonuç aldı.

Bununla beraber parti içerisinde baş gösteren tartışmalar hala deva ediyor; seçimden önce oluşan gruplar keskinleşiyor ve hatta yeni gruplar ortaya çıkıyor.

Ve bu hareketlilik, yüksek derecede olmasa da, kamuoyuna yansıyor, sokağın AK Parti’yi tartışmasının önüne geçilemiyor.

*

Peki, yukarıda anlattığım vaziyete ilişkin, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ne düşünüyor?

En başta, Çalışkan’ın, bu durumdan mustarip olduğunu söylemek istiyorum.

*

KONJONKTÜRE GÖRE PARTİLİLİK

Mesela Çalışkan bir açıklamasında, “Seçim döneminde söylemediğinizi ve 31 Mart’tan önce söylemediğinizi bugün dillendirmek, sonuca bağlı siyaset yapmaktır. Biz millete bağlı, milleti hedef edinen siyaset yapıyoruz” diyerek, aslında bazı partililerin ‘dava’ anlayışından uzaklaştıklarını, ‘konjonktüre göre partililik’ yaptıklarını ifade ediyor. 

*

ESKİ ZİHNİ ÇALIŞKAN ARTIK YOK

Aynı açıklamasının devamında ise, “Sahte hesaplardan cesaretsizce davrananları tespit ediyoruz. Hiçbir zaman enselerinden inmeyeceğiz, bu kadar basit. Biz ne Cumhurbaşkanımıza, ne AK Parti’nin dava adamlarına laf söyletmeyiz. Laf söyletenin de canını yakmak adına hukuken hesap sorma anlamında elimizden geleni yaparız. Bunu bugün yaptık, yarın da yapacağız” şeklinde konuşan Zihni Çalışkan, bazı partililerin sahte hesaplarla parti içerisinde konuşulması gerekenleri kamuoyuna ifşa ettiklerine vurgu yapıyor. Vurgu yaparken de, artık ‘eski Zihni Çalışkan’ olmayacağı mesajını verdiği kanaatindeyim. Yeni Zihni Çalışkan’ın; daha baskın, daha sert, gerektiğinde yumruğu masaya vuran bir tavır sergileyeceğini düşünüyorum.

*

UCU NEREYE DOKUNURSA DOKUNSUN!

Çalışkan’ın, söz konusu meseleden dolayı, samimi bir biçimde parti lehine çalışan üyelerin ve yöneticilerin de emeklerinin heba olduğunu, zan altında bırakıldıklarını ve morallerinin bozulduğunu anladığım isyan niteliğindeki şu ifadeleri de çok çarpıcı: “AK Partili samimi dava arkadaşlarımın bu davaya ilişkin emeklerini korumak ve kollamak adına sonuna kadar hareket edeceğim. Bunun ucu nereye dokunursa dokunsun, bunu herkes bilsin. Öyle yok, sahte hesaplardan atmak tutmak!” 

*

HADDİNİ BİLMEYENLER VAR

Ve asıl mesele…

AK Parti’nin geleneklerini çiğneyip parti içerisinde konuşulması gerekenleri kamuoyuna taşıyan gerçek kişileri veya sahte hesapları yönetenler kimler? 

Zihni Çalışkan o isimleri bildiğini söylüyor, ancak söylemekten de imtina ediyor; o isimlere ‘dürttürenler’ şeklinde bir ifade kullanmayı tercih ediyor.

Haydi, okuyalım: “Kendi haddini bilmeyen, çalakalem yazı yazan arkadaşlar var. Bu çok doğru değil. Çok basit bir şey söylüyorum. Benim cep telefonum herkeste var. Gelen bütün aramaları açıyorum. Açamadıklarıma dönüyorum. Yani şunu söylüyorum: Hangi konuda bir soru ya da sorun varsa açın bana sorun. ‘Ya, hele ben bir çalıyı dürteyim de, altından bir şey çıkarsa başkan da düzeltir’ diyor bazıları. Ama bir de çalıyı dürttürenler var, isimlerini biliyoruz dürttüren arkadaşların… Siyaseti, hayatında olmazsa olmaz görenler var.”

*

Çalışkan, tüm bu ifadelerinden sonra bombayı patlattı.

Dedi ki: “Yaklaşık 15, 16 tane arkadaşımız kesin ihraç istemiyle disipline verildi.”

Yani çok büyük bir ihtimalle, disipline verilen isimler partiden atılacak!

Öyle görünüyor ki, disipline verilecek isimlerin sayısı, zamanla artacak.

Peki, disipline verilenler arasında ‘dürttürenler’ var mı?

Bilemiyorum…

Yoksa bile, ileride disipline verilirler mi?

Pek sanmıyorum.

Çünkü genellikle, dürttürenlerin kullandığı isimler harcanır…

*

Tüm bu anlattıklarım ışığında söyleyebilirim ki…

AK Parti Eskişehir teşkilatında ‘temizlik’ işlemi başlamış. 

Mahalle başkanlarına kadar, bütün bir teşkilatın röntgeni çekilmiş.

Yani anlayacağınız, AK Parti teşkilatında tepeden tırnağa bir değişim yaşanıyor.

Bu değişim, bir süre daha devam edeceğe benziyor.

Ve her değişim, tabiidir ki sancılı olur.

Önemli olan değişimin tutup tutmayacağı…

Bunu süreç içerisinde göreceğiz…