AK Parti, kuruluş ayarlarına dönmeye çalışıyor…

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) açılışını yapmak üzere Eskişehir’e geldi.
Eskişehir’e gelmişken de, AK Parti teşkilatıyla buluştu ve gelecek seçimler ile kongrelere ilişkin yol haritasını çizdi.
 
*
 
Dilerseniz, Erdoğan’ın partilileriyle buluştuğu toplantıda yaptığı açıklamaların önemli satırbaşlarını paylaşalım ve kısaca değerlendirelim.
 
*
 
Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerini değerlendirirken şunları söyledi: “Şayet bugün bazı yerlerde hedeflerimizin gerisinde kalmışsak, geçen döneme göre belediye başkanlıklarında birçok belediyeyi kaybettiysek, bunun sebebini millete değil yine kendimize faturasını keseceğiz. Demek bir yerde yanlışımız var, eksiklerimiz var, bunları gidermemiz lazım.”
 
*
 
Erdoğan, bu ifadesiyle ciddi bir özeleştiri yapmış; yani geçmişte olduğu gibi, kimseyi suçlamamış ve cadı avına çıkmamış. Kolaylık olsun diye, Eskişehir’de niçin seçimin kaybedildiğini ben sıralayayım:
 

• Milletvekilleri arasındaki kavga, bürokrasiyle uyumsuzluk.
• Belediye başkan adayları arasındaki uyumsuzluk.
• Teşkilatlar arasındaki uyumsuzluk.
• Yanlış belediye başkan adayları tercihi.
• AK Parti’ye gönül vermiş ve fiilen AK Parti için çalışmış etkili isimlerin küstürülmesi.
• Dava inancının zayıflaması, AK Parti’deki üst düzey çoğu ismin yalnız ve yalnız kendi menfaati adına çalışması.
• Şehir Hastanesi ve Hatboyu gibi bazı projelerin vatandaş nezdinde beğenilmemesi, karşılık bulamaması.
• Kangren haline dönüşen kuzey güney çevre yolu, Alpu yolu, Seyitgazi yolu gibi projelerin bir türlü hayata geçirilememesi.
• AK Parti adına konuşan bazılarının, Eskişehir’in değerlerine aykırı mesaj verme gayreti; hastalığı nedeniyle fenalaşan kadının satanist ilan edilmesi ve bale olayı gibi.
• Cumhur İttifakının Eskişehir’de tutmaması.
• Ekonomik dar boğaz.
• Yılmaz Büyükerşen faktörü.

 
*
 
Erdoğan, kısa süre sonra başlayacak kongre sürecine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Kongrelerimizi yaparken özellikle başta ilçelerimizin, ilimizin, buraların Ömer’lerini bulacağız. Bu ne demek? Kanaat önderlerini bulacağız ve bunlarla yönetimlerimizi oluşturacağız. Daha kapsamlı anlatmama gerek yok herhalde. Bazıları bunu farklı yerlere çekerler, çeksinler. Bununla ne demek istediğimiz belli. Büyük kongreye giderken de inşallah merkez karar yönetim kurulumuzu da böyle oluşturacağız.”
 
*
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadeleri, beni 18 yıl öncesine, yani AK Parti’nin kuruluş yılına götürdü.
AK Parti kurulduğu yıldan 2006’ya kadar, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan, değişimi özümsemiş, eleştiriye tahammülü olan ve toplumca sevilen isimleri-kanaat önderlerini ikna ederek ‘dava’ içine alan bir parti görünümündeydi.
Ancak 2006 yılından sonra ne olduysa oldu; toplumu kutuplara ayıran, toplumun ve cumhuriyetin değerleriyle kavga eden, toplumun sevilen isimlerine-kanaat önderlerine sırtını dönüp rant kaygısıyla hareket eden isimleri partiye alan bir politika sergilemeye başladı; bu da kitle partisi algısına ağır bir darbe vurdu.
İşte, bugüne geldiğimizde AK Parti, çözülmeye, ağır toplarını ve emekçi üyelerini hızla kaybetmeye başladı.
O nedenle Erdoğan diyor ki: Kanaat önderlerini ikna edip teşkilatlarımıza yönetici olarak alacağız, dahası MYK’ya da alacağız!
Sizi bilmem ama benim düşüncem, Erdoğan, AK Parti’yi kuruluş ayarlarına döndürme çabası içerisinde.
Tabii bu kolay olmayacak, bir kere toplumun güveni zayıflamış, ön yargılar oluşmuş; toplumun önde gelen isimlerinin güvenin tekrar kazanarak ve ön yargılarını ortadan kaldırarak partiye kazandırmak büyük bir gayret gerektiriyor. O isimleri ikna edecek kişilerin de şaibeden uzak, ‘dava’ adına çalışan partililerden oluşması gerekiyor.
Yoksa bu iş ‘saldım çayıra’ şeklinde yapılırsa, karşılık görmeyeceğini düşünüyorum.  

Erdoğan ile Avcı, sıkı bir yol arkadaşı!

 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Eskişehir ziyareti sırasında gerçekleşen ve dikkatimi çeken birkaç noktayı aktarmak istiyorum…
 
*
 

• Erdoğan, Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) açılışı sırasında AK Parti içerisindeki tek bir isimden bahsetti. Şöyle ki: “Milli Eğitim, Kültür ve Turizm eski bakanımız Sayın Nabi Hocamızın özel gayretleriyle, son 17 yılda Eskişehir’e pek çok değer kazandırdık. Eskişehir halkı bu çabalara sahip çıktı. Bugün Eskişehir, ülkemizde gezilip görülmesi gereken şehirler denildiğinde ilk akla gelen şehirlerarasında yer alıyor. Eskişehir’in uluslararası tanıtımını yeterli düzeyde gerçekleştirdiğimizde, inanıyorum, burası yabancı misafirler için ana destinasyonlardan biri olacaktır.”

Erdoğan’ın bu açıklamasını olumlu buluyorum; zira Nabi Avcı’yla yol arkadaşı olduğunu bir kez daha deklare etmiş oldu.
 

• Erdoğan’ın, müze açılışında kullandığı önemli ifadelerden biri de şuydu: “Böyle bir müze için Eskişehir’in seçilmesi fevkalade isabetli olmuştur. Dünyanın ve coğrafyamızın tüm kadim medeniyetlerine ev sahipliği yapan, her birinden izler taşıyan Eskişehir, bugün de eğitimde, kültürde ve sanattaki canlılığıyla böyle bir müze için en ideal şehirdir. Dünya geçici miras listesinde yer alan  Odunpazarı, gerçekten gözümüz gibi korumamız gereken bir yerdir. Bir yandan kadim Eskişehir'in mirasını yaşatan, diğer yandan açılışını yaptığımız müze, bunun yanında günümüzden geleceğe kucak açan bu bölgenin zenginliklerini dünyaya daha iyi tanıtmalıyız.”

Harika bir açıklama, öyle değil mi? Erdoğan bu sefer, belediyeleri eleştirmek yerine Eskişehir’le ilgili çok güzel ifadeler kullandı, bir anlamda kültür, sanat, turizm ve şehir tanıtımı konusunda CHP’li belediyelerin yaptığı katkıya bir Cumhurbaşkanı olarak sahip çıktı, hemşerilerimizin gönlüne girme anlamında da çalışmaların artacağı sinyalini verdi.
 

• Yine tarihi Odunpazarı Bölgesinde, çok önemli bir müzemiz var. Anadolu Üniversitesi bünyesinde yer alan Cumhuriyet Tarihi Müzesi’nden bahsediyorum… Çok uzun zamandır, tadilat gerekçesiyle kapalıydı! Nasıl tadilatsa artık! Her neyse… Rektör Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, göreve gelir gelmez çalışmaları hızlandırdı ve söz konusu müzeyi, tekrar halka açtı. Müzenin resmi açılışını ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

 

• Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı otobüsünde, Kemal Zeytinoğlu Caddesinde toplanan kalabalığa da seslendi. Ancak burada dikkatimi çeken Erdoğan’ın konuşması değildi. Şöyle anlatayım… O cadde, Erdoğan halka hitap edecek diye özel olarak hazırlanmıştı. Daha net bir ifadeyle, miting alanı gibi hazırlanmıştı. Ancak gelin görün ki, çok küçük bir insan topluluğu vardı. Sanırım Cumhurbaşkanı, son yıllarda, ilk defa böyle küçük bir insan topluluğuna hitap etmiştir. Keşke bu iş apar topar yapılmasaydı da, Cumhurbaşkanının halka hitap edeceği önceden duyurulsaydı ve Kemal Zeytinoğlu Caddesi dolsaydı!

 

• Cumhurbaşkanı Erdoğan partilileriyle buluştuğu toplantıda yaptığı konuşmayı bitirdikten sonra, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, Erdoğan’a bir hediye takdim etti. Takdim sırasında Çalışkan, Erdoğan’a bir şeyler söylemeye çalıştı. Erdoğan, Çalışkan’ın yüzüne baktı, ancak hiçbir karşılık vermeyerek önüne döndü. Sonra Çalışkan bir kez daha bir şeyler söylemeye çalıştı. Erdoğan, Çalışkan’ın yüzüne bu sefer de baktı ancak yine karşılık vermeyerek önüne döndü. Hediye takdimi yapıldıktan sonra ise ikili tokalaşırken, Erdoğan, Çalışkan’ın yüzüne bakmadı. Bir de Çalışkan’ın, hediye takdimi sırasında gergin olduğu görüldü.

 

Yılmaz Büyükerşen’in rolü büyük

 
Eskişehir, müzeler şehri olarak anılma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.
Tabii ki bunun mimarı, birçok üst düzey müzeyi şehrimize kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
Büyükerşen’in yolunda ilerleyen ve sorumluluk alanına giren tarihi bölgeye son dönemde önemli müzeler kazandıran Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un da hakkını vermemiz gerekiyor.
 
*
 
Ve, şehrimize bir önemli müze daha açıldı…
Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca, Odunpazarı Modern Müze’yi (OMM) Eskişehir’e kazandırdı; kendisine teşekkür ediyoruz.
Her ne kadar temel atma ve açılış törenlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılsa da, söz konusu müzenin Eskişehir’e kazandırılmasında Yılmaz Büyükerşen’in rolünün çok büyük olduğunu söyleyebilirim. 
 
*
 
Bu müze, Eskişehir’in kültür ve sanat hayatına azami ölçüde katkı verecek.
 
*
 
Bu müze, Eskişehir’in turizmine azami ölçüde katkı verecek.
 
*
 
Bu müze, şehir esnafının para kazanmasına azami ölçüde katkı verecek.
Zira Erol Tabanca, OMM’nin açılışında yaptığı konuşmada ne dedi?
Şunu: “İnşaat devam ederken üç insan geldi yanıma, ‘size teşekkür etmek için geldik’ dediler. ‘Birimiz köfteci, birimiz lületaşı ustası, birimiz cam sanatçıyız. Sadece inşaat aşamasında bile işlerimizin açıldığını gördük. Allah sizden razı olsun’ dediler. Demek ki doğru bir iş yaptık.”
 
*
 
Neyse…
 
*
 
Dilerseniz, OMM’ye ilişkin birkaç faydalı bilgi verelim ve bu bölümü kapatalım:
 

• Türkiye’den ve dünyadan sanatçıların modern ve çağdaş eserlerinin evrensel bir bakış açısı ile sergileneceği, kültürlerarası diyaloğu teşvik eden, sürekli yenilenecek olan bir müze…

 

• Yaklaşık 4 bin 500 metrekare alana sahip olan müzede, sergileme alanları, çeşitli etkinlik mekanları, atölyeler, kafe ve müze dükkanı yer alıyor… 

 

• Müze, modern ve çağdaş sanat tarihine ışık tutarak, sahip olduğu koleksiyonu koruma, sergileme ve genişletme misyonunun yanı sıra; çok yönlü yapısı ve daima yeniliklerle dolu olan programıyla farklı bakış açıları yaratmayı ve yeni ufuklar açmayı hedefliyor…

 

• Yine bu müze, Eğitim programları ile sanatın tarihsel sürecinin aktarılmasını; seminerler, sanatçı buluşmaları ve ciddi yayınlar ile kültürel gelişimin artırılmasını; atölye çalışmaları ile gençlerin ve çocukların sanatsal birikim kazanırken müzede keyifle vakit geçirmesini; şehrin ritmini yükselten etkinliklerle sanatsal bir buluşma noktası yaratmayı arzuluyor...

 

• Kısacası OMM, sanatın merak uyandıran ve bir araya getiren gücü sayesinde, insanın ışığı olduğuna inanıyor. Yerel değerlerden beslendiği kadar evrensel ritimleri de yakalayabilen, çok yönlü yapısı ile anlatan, dinleyen, üreten, ürettikçe beslenen, destekleyen, sanatın her alanına güçlü değerler ile görünürlük kazandıran ve yeni yollar açan bir platform olmak için yola çıkıyor...

 
*
 
Tarihi Odunpazarı bölgesinde yer alan OMM’u bir an önce görmenizi ve OMM’un zaman zaman yapacağı kültür sanat etkinliklerini takip etmenizi öneriyorum.