Cumhur ittifakı, Eskişehir’deki Belediye Başkan Adaylarını Yenikent Spor Salonunda açıkladı. Buna göre Çifteler ve Mihallıççık’ta MHP aday çıkaracak ve AK Parti, aday çıkarmayarak MHP’nin adaylarını destekleyecek. Geri kalan 12 ilçede ve Büyükşehir Belediyesinde AK Parti aday çıkaracak ve MHP, aday çıkarmayarak AK Parti’nin adaylarını destekleyecek.
*
Şimdi, aday tanıtım toplantısından aldığım notların bir bölümünü aktarmak istiyorum. Okuyalım…
*
- Aday tanıtım toplantısındaki coşku ve profesyonellik ne iyi ne de kötüydü; orta şekerliydi diyebiliriz. Bu nedenle söz konusu toplantı, AK Parti’nin daha önce gerçekleştirdiği il-ilçe kongrelerindeki coşku ve profesyonelliği arattı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı unutuldu, bununla beraber AK Parti İl Başkan Zihni Çalışkan konuşmasını yapmak üzere direkt kürsüye davet edildi. Hemen sonra hata anlaşıldı, durum hızlıca toparlandı ve saygı duruşu ile İstiklal Marşı gerçekleştirildi. Sonrasında Zihni Çalışkan konuşmasına başladı. Masalarda Kalabak su vardı. Daha önce AK Partililer ne Kalabak su dağıtır, ne de Kalabak su ismini ağızlarına alırlardı. Ancak bu kez Eskişehirlinin duyarlılığını göz önünde bulundurup Kalabak’ı öne çıkarmışlar. Önemli bir gelişme olduğunu söyleyebilirim.
- Tabi bir anlamda AK Parti ile MHP’nin ortak toplantısıydı, bu toplantı. Ancak tanıdıklarımız dışında kim AK Partili, kim MHP’li bunu bilmiyorduk. Ne zaman anladık? MHP’nin adaylarının açıklandığı sırada. Nereden anladık? MHP’nin adayları açıklandığı sırada bozkurt işareti yapan ellerden. Azımsanamayacak kadar MHP’li vardı toplantıda.
- Toplantıda, benim duyduğum kadarıyla en çok alkışı, ıslığı ve sloganı, sırasıyla şu isimler aldı: 1. Volkan Doğan, 2. Burhan Sakallı, 3. Kadir Bıyık, 4. Hasan Kalın, 5. Hasan Tuç.
- MKYK Üyesi ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan, Elazığ’daki aday tanıtım toplantısına görevlendirildiği için Eskişehir’deki toplantıya katılamadı. Telgraf göndererek ‘hayırlı olsun’ dedi. AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, Millet Bahçesi’nden bahsederken, aklı Prof. Dr. Burhan Erdem’e gitti ve Burhan Sakallı diyeceğine Burhan Erdem dedi. Düzelttikten sonra ise kazanırsa eğer Millet Bahçesi’nin otoparkını Burhan Sakallı’nın, yani Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağını söyledi. Bunu duyunca ‘hayret’ ettim! Sakallı kaybederse ne olacak? Millet Bahçesi ve otoparkı, Yılmaz Büyükerşen’e, yani Büyükşehir Belediyesi’ne verilmeyecek mi? Demek ki verilmeyecek. Bu doğru bir yaklaşım değil. Dahası, Millet Bahçesi projesi çok doğru bir proje, hatta fikir babasının Nabi Avcı olduğu ve Türkiye’ye yayılan bir Eskişehir projesi ancak Millet Bahçelerinin merkezi hükümet tarafından yapılması hiç doğru değil. Park ve bahçeyi en iyi kim yapar? Belediyeler, öyle değil mi? O nedenle Eskişehir’deki Millet Bahçesi de belediye eliyle yapılmalıdır. Nabi Avcı konuşmasının bir bölümünde de şunu söyledi: “Eskişehir’e ve Eskişehirliye belediye lazım, belediyeler lazım.” Avcı’nın bu söyleminin etkili bir söylem olduğunu ifade etmek zorundayım.
- Zihni Çalışkan konuşmasında, ‘merkezi insan’ olan bir seçim kampanyası yürüteceklerini ifade etti. ‘Gönül belediyeciliği’ vurgusu yaptı. Tüm bunları söylerken AK Parti’nin Eskişehir’e yaptığı yatırımlardan örnekler verdi. Ancak hat boyunda ortaya çıkarılan garabetten hiç bahsetmedi. Niye? Çünkü bu garabetten, AK Partililerde hoşlanmıyor. Bence verin hat boyunu Büyükşehir Belediyesine, Yılmaz Büyükerşen baştan yaratsın, Eskişehir’e yakışır bir eser ortaya çıkarsın. Çalışkan’ın altını çizdiği bir nokta daha vardı. Parti içi fitneye ve ayrılığa müsaade edilmemesi, kalp birliği içerisinde hedefe kilitlenilmesi gerektiğini söyledi, Çalışkan. Peki, bunu niye söyledi? Çünkü AK Parti’de, özellikle son dönemde, parti içi fitne ve ayrılık giderek yükseliyor.
- Burhan Sakallı’nın konuşmasının bir bölümü oldukça dikkat çekti. Sakallı, gelmiş geçmiş bütün Büyükşehir Belediye Başkanlarına, Eskişehir’e yaptıkları katkı nedeniyle teşekkür etti. Ancak bir tek Yılmaz Büyükerşen’i ağzına almadı, teşekkür etmedi, yokmuş gibi davrandı. Büyükerşen rakip de olsa, bence nezaketen bir teşekkürü hak etti. Çünkü Büyükerşen’in Eskişehir’e olan hizmetleri, kimse tarafından inkar edilemez. Yine Sakallı, Kalabak suyu ve Kalabak suyunu Eskişehir’e kazandıran Kara Kamil’e ayrı bir başlık açtı. Bu açıdan Sakallı, doğru bir hamle yaptı. Ayrıca ‘yıkmaya değil yapmaya, inşa etmeye geliyoruz’ diyen Sakallı, ‘bize güvenin, yaşamınıza müdahale etmeyeceğiz, aksine destekleyeceğiz’ mesajı verdi.
- AK Parti MKYK Üyesi Mustafa Ataş, konuşmasında önemli bir mesaj verdi. Bu mesajın, direkt olarak İbrahim Yılmaz Kaynarca’ya gittiğini düşünüyorum. Çünkü Kaynarca, AK Parti’nin Tepebaşı Belediye Başkan Adayı olarak belirlenmişti ancak son anda Genel Merkez tarafından geri çekildi ve Tepebaşı adayı Hasan Tuç olarak belirlendi. Bakın Ataş, bu anlamda ne söyledi: “Aday olamayanlar neden aday olamadıklarını sorgulamak yerine, ‘demek ki Rabbim böyle uygun görmüş’ şeklinde bir teslimiyet içerisine girmeli ve davamıza azami destek vermelidir.” Yine Ataş, AK Parti’nin başarısında en önemli payın önce kadınlar, sonra gençler olduğunu söyleyerek; teşkilat içerisindeki kadın ve geçlerden performanslarını arttırarak çalışmaları gerektiğini kaydetti.
- Toplantı boyunca şunu gördüm: AK Parti’nin seçim kampanyası, her zaman olduğu gibi Recep Tayyip Erdoğan üzerinden gidecek. Zira toplantı sırasında izletilen Erdoğan’ın siyasi yaşamına ilişkin video, bunu tesciller nitelikte. Erdoğan o videoda, hep engellenmiş, hep milleti için mücadele etmiş ve hep mağdur olmuş bir lider olarak anlatılmış.
- Son olarak şunu ifade etmek istiyorum. Bir anlamda AK Parti ile MHP’nin birlikte yaptığı bir toplantıda, MHP İl Başkanı İsmail Candemir’e de söz hakkı verilmeliydi. Candemir partililerine seslenerek, “İttifakın değerleri dışında bir tavır sergilenmemeli” demeliydi ancak bu olmadı. Ayrıca, Cumhur ittifakının en büyük destekçisi Devlet Bahçeli’nin fotoğrafı salona asılmalıydı, MHP logosunun basılı olduğu bayraklar da bulunmalıydı.
İlk gol Ahmet Ataç’tan geldi!
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Cumhur İttifakının aday tanıtım toplantısının yanı sıra önemli bir toplantı daha vardı.
*
Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından ‘Haluj Gecesi’ adında Anemon Otel’de geniş kapsamlı bir buluşma tertip edildi. Söz konusu buluşma, farklı siyasi partileri bir araya getirmesi anlamında oldukça önemliydi. Kimler yoktu ki buluşmada? Bir çırpıda sayalım:
Jale Nur Süllü Kazım Kurt Ahmet Ataç İbrahim Yaşar Dedelek Abdülkadir Adar Zihni Çalışkan Burhan Sakallı Volkan Doğan Hasan Tuç Kadir Bıyık Fazıl Tekin
*
Söz konusu toplantının önemli bir özelliği var.
Adaylıkları açıklandıktan sonra ilk defa, Kazım Kurt ile Volkan Doğan, Ahmet Ataç ile Hasan Tuç aynı masada bir araya geldi ve sohbet etti. Tabi Abdülkadir Adar’la Zihni Çalışkan’ın da yine ilk defa aynı masada bir araya geldiklerini söyleyebilirim.
*
Her neyse… Çerkes’lerin gecesinde birçok isim konuşma yaptı ancak Ahmet Ataç’ın konuşması bir başkaydı. Ataç, konuşmasının bir bölümünde espriyle karışık dedi ki: “Hayırlı olsun diyeceğim ama başarılar dileyemeyeceğim. Hasan (Hasan Tuç) gerçekten benim yıllardır çok sevdiğim kardeşim, onun eli bana hep oy attı. İnşallah bu seçimde de bana oy atacak.”
*
Tabi Ataç’ın bu konuşmasıyla birlikte Hasan Tuç, deyim yerindeyse buz kesti. Sonrasında Tuç, konuşmasını yapmak üzere mikrofonu eline aldığında şu ifadeleri kullandı: “Sevgili Ahmet Abi (Ahmet Ataç) bana kardeşim diye hitap etti. O da bizim abimiz ama artık bu abi-kardeşlik muhabbetini de bitirmemiz lazım. Çünkü Büyükşehir Belediye Başkan Adayı da Yılmaz Abi (Yılmaz Büyükerşen) olduğu için o, onu bekliyor, biz onu bekliyoruz, uzuyor bu muhabbet. Onun için bu seçimlerde inşallah istirahate ayıracağız onu. Dolayısıyla görevi teslim alıp yine dostluğumuz, abi-kardeşliğimiz devam edecek.”
*
Ahmet Ataç ile Hasan Tuç’un yaptığı konuşmalar oldukça manidar. Ahmet Ataç, “Hasan Tuç hep bana oy verdi, bundan sonra da verecek diyor” ve topu doksana takarak AK Parti filelerini havalandırıyor. Hasan Tuç ise bunu yalanlamayarak, yine Yılmaz Büyükerşen’i hedefine alıyor.
*
Ahmet Ataç’ı, politik zekasından dolayı tebrik ediyorum, seçim sürecinin ilk golünü de yine Ahmet Ataç’ın attığını ifade etmek istiyorum. Hasan Tuç’a ise rakibinin Yılmaz Büyükerşen değil Ahmet Ataç olduğunu hatırlatarak, adaylığının daha ilk gününde, seçim sürecinin ilk golünü yediğinin farkına varmasını tavsiye ediyorum.
*
NOT: Hasan Tuç, aday adaylığı açıklamasında da Ahmet Ataç’ı değil, Yılmaz Büyükerşen’i hedef tahtasına oturtmuştu. Adaylığı açıklandığı ilk gün, yine aynı tavrı sergiledi. Bunun üzerinde biraz daha düşünüp, ilerleyen süreçte detaylı bir yorum yapacağım.
Kaynarca’dan ‘ayak oyunları’ vurgusu!
Geçtiğimiz Cuma gecesi, yani Cumhur İttifakının aday tanıtım toplantısından saatler önce, AK Parti’de ortalık karıştı. Niye? AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan Adayı olarak karar verilen İbrahim Yılmaz Kaynarca, bir anda Genel Merkez tarafından geri çekildi, yerine Hasan Tuç aday yapıldı. Peki, bu nasıl oldu? Cuma gecesi Twitter hesabımdan şu içeriği paylaşmıştım: “Burhan Sakallı direkt Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşmış ve ‘İbrahim Yılmaz Kaynarca’yla seçimi alamayız’ demiş. ‘Hasan Tuç olmalı’ diye ısrar etmiş. Bunun üzerine Kaynarca’dan vazgeçilmiş. Yani, AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan Adayı Hasan Tuç.” Söz konusu bu paylaşıma yalanlama gelmediği için yüzde yüz doğru. Yani, Kaynarca’nın adaylığının elinden alınmasında ve Tuç’un aday gösterilmesinde etkili olan isim Burhan Sakallı. Zira bakın, geçtiğimiz Perşembe günü, yine Twitter’dan, Burhan Sakallı’nın apar topar Ankara’ya gittiğini ifade etmiştim. Muhtemelen Hasan Tuç’un adaylığı üzerine görüşme yapmak için gitti Sakallı.
Ve hatta yine aynı gün, yani Perşembe günü sabahı, Burhan Sakallı, Harun Karacan’ın da olduğu bir toplantı yapıyor ve Hasan Tuç’un adaylığı üzerinde konuşuluyor. Yani, geçtiğimiz hafta Perşembe sabahından Cuma gecesine kadar, Kaynarca’nın adaylıktan çekilmesi ve Tuç’un aday gösterilmesi yönünde yoğun bir çaba harcanıyor. Çabalar sonuç vermeyince Burhan Sakallı, en son çare olarak Recep Tayyip Erdoğan’la görüşüyor ve Hasan Tuç’un Tepebaşı adayı yapılması yönünde Erdoğan’ı ikna ediyor.
*
Yapılan bu kulisler ve Hasan Tuç’un adaylığı üzerine İbrahim Yılmaz Kaynarca, yaptığı yazılı açıklamasının bir bölümünde şunları söyledi: “Hiçbir zaman hırsla, ayak oyunlarıyla bir mücadele içine girmeyen tüm yol arkadaşımıza benim de hakkım helaldir.”
*
Her neyse… Tüm bunlardan şunu anlıyoruz. Politikada, bir saat sonrasının bile garantisi yok!
Ramis Tunca yine çam devirdi...
Geçtiğimiz günlerde, bir anket mevzusu, şehri karıştırdı. Neydi o? Anlatayım…
*
Bir internet sitesinin Facebook sayfasında bir anket açılmış, ‘Volkan Doğan mı yoksa Kazım Kurt mu’ diye sorulmuş. Tabi oy kullananların, kime oy kullandığı belli olunca, şenlik başladı!
*
Benim dikkatimi çeken iki isim vardı. Bir tanesi İYİ Parti İl Başkanı Ramis Tunca, diğer ise AK Partili Fikret Dönmez. Ramis Tunca’nın Volkan Doğan’a, Fikret Dönmez’in Kazım Kurt’a oy verdiğini görünce, aldım ekran görüntülerini Twitter’da paylaştım.
*
Fikret Dönmez hemen cevap verip, ankette bir karışıklık olduğunu söyledi, yanlışlıkla Kazım Kurt’a oy kullandığını kaydetti ve oyunu geri alıp Volkan Doğan’a verdiğini belirtti.
*
Ramis Tunca biraz havayı kokladı ve tepkiyi ölçtü ki, gece yarısından sonra şöyle bir cevap verdi: “Sevgili Arif, anketi görünce bakayım dedim ve dokundum. Meğer oy kullanmışım. Saçma ve yanıltıcı bir anket olduğu aşikar. Anketi biz sandıkta yapacağız. İyi geceler dilerim.”
*
Anketler konusunda önce şunları ifade etmek istiyorum. Kimin olduğu belli olmayan, belli olsa dahi güvenmediğiniz ve güdümlü web sitelerinin anketlerine kesinlikle katılmayın. Bunun yanı sıra, Facebook ile Instagram’ın yaptığı hiçbir ankete de katılmayın, çünkü kimin kime oy verdiği biliniyor. Sadece kurumsal olduğunu bildiğiniz anket şirketlerinin ve Twitter’in anketlerine katılın.
*
Her neyse… Özellikle İYİ Parti ve Ramis Tunca üzerine konuşmak istiyorum. Yerel seçim sürecinde; Ramis Tunca’dan, AK Parti’nin yerel çalışmaları ile yerel yöneticileri üzerine tek bir eleştiri dahi duymadık. Ancak Tunca’nın, CHP’ye ve özellikle Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a dönük eleştirileri, eylemleri ve hamleleri gündem oldu. İşte bu nedenle, Ramis Tunca’nın ankette ‘Volkan Doğan’ demesi, bazı şeylerin netleşmesine sebep oldu. Ramis Tunca, devirdiği bu çamı, şimdi nasıl toplayacak bilemiyorum. Ancak bu kez işinin zor olduğu kesin.