Eskişehir’in ne denli önemli, değerli ve yaşanabilir bir öğrenci şehri olduğu bir kez daha kanıtlandı. Öğrencilerin 81 şehirde yapılan araştırma sonrası ilk tercihi Eskişehir oldu.
Bu tabi ki gurur verici, sevindirici ve sürpriz olmayan bir gelişme. Gerek özgürlük ortamı, gerek sosyal donatıları gerek ise şehir yapılanması öğrenciler adına son derece elverişli, uygun ve tercih etmek için önemli bir avantaj.
Ben ise olaya başka bir açıdan bu şehirde yaşayan 100 bin öğrenci değil de 750 bin aile açısından bakmak istiyorum.
En nihayetinde o 750 bin aile nüfusunun giderek yaş ortalamasının yükseldiğinden, onların öğrenciler kadar yaşam standartlarından memnun olmadıklarını dile getirmem lazım.
Şehir merkezinde veya merkeze yakın Aile evi diye tabir edilen 2+1 ya da 3+1 bir evlerin giderek azaldığını mevcut olanların ise gerek satılık gerek ise kiralık değerlerinin ciddi derecede yüksek olduğunu hepimiz görüyoruz.
Şehirde açılan, açılacak pek çok ticari faaliyetin ana ekseninde öğrenciler olması da ciddi bir handikap. Ailece yemek yiyecek yer sayısı da eskiye göre az, giyim, kuşam üzerine ailelerin tercih ettiği çeşitlerle faaliyet gösteren işletmeler de azalıyor.
Hatta iş eğilimlerinde bile part time, kayıtdışı ya da kısa süreli istihdamlar için bazı işverenler öğrencilerin bu biçare durumunu kullanabiliyor.
Yani belki biraz mübalağa olacak ama şehrin altyapısı Turizm, Sanayi değil de sanki sadece öğrenci şehri olmak üzerine kuruluyor gibi hissettiğim çok an var.
Bu yazıdan öğrencilerden memnuniyetsiz olduğum kanısını kapılmasın kimse. Rahatsız olduğum başlıklar şehirde öğrenciler dışındaki daha büyük kitleyi zaman zaman unutan, yok sayan, görmezden gelenler. Bu yüzden herkesin yazdığı gibi öğrencilerin şehre olumlu katkılarını değil de madalyonun diğer tarafına kısa bir dokunuş yapayım istedim. Belki birileri özeleştiri yapar da ufakta olsa bir katkımız olur.
Tepebaşı Doğal Yaşam Merkezi
Zaman zaman yazmak, teşekkür etmek lazım bazı kurum ve insanlara. Tepebaşı Belediyesi’ne bağlı Doğal Yaşam Merkezi Personeli ’de bu grupta. Yusuf Selek önderliğinde gerçekten kayda değer işler yapıyorlar. Sosyal medya da sık sık karşımıza çıkan ve bizi kederden paramparça yapan barınakları başka şehirlerde yaşanan katliamları gördükçe Eskişehir’de yapılan çalışmaların ne denli değerli olduğunu daha net anlıyorum.
Orada yüzlerce köpek, kedi ve sahipsiz hayvan var. Kimileri yaralı, kimileri travma yaşıyor, kimileri ise umutla bekliyor. Onların orada olma sebebi, yaşadıkları sorunların müessifi ne yazık ki insanlar. Ve o insanların açtığı yaraları onların hafızalarından silmek, onları iyileştirmek, eldeki imkanlar dahilinde daha rahat ettirmek uğraşanda Doğal Yaşam personeli. Çok defa gittiğim evimdeki canları da yıllar önce oradan sahiplendiğim için bu konularda tahmini değil net konuşuyorum. Orada hayvanları seven insanlar olduğu için şanslıyız ve hepsine bir hayvan sever olarak çok teşekkür ediyorum. İyi ki varlar.