Ah Göztepe ahhh…

TFF 1’nci ligin 8. Haftasında oynanan Göztepe-Eskişehirspor maçını hiç unutamıyorum…
1-1'lik eşitlikle süren maçın 90+2. dakikasında gelişen Eskişehirspor atağında Axel Meye, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda ceza sahasına girmeden rakibinin arkadan müdahalesiyle yerde kalınca Eskişehirspor cephesi faul ve kırmızı kart bekledi…
Maçın hakemi Serkan Tokat oyunu devam ettirirken, pozisyonun devamında Göztepe, Jahovic'in golüyle 90+3'te 2-1 öne geçti…
Bu golün sonrasında Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan, takımını yanına çağırdı ve ardından Eskişehirsporlu oyuncular soyunma odasına girdi. Oyuncuların soyunma odasına girmesi esnasında iki taraf arasında gerginlik de yaşandı…
Olayların yatışmasının ardından Eskişehirsporlu oyuncunlar oyun alanına yeniden döndü ancak bu kez futbolcular maçın hakemlerinin sahaya çıkmasını bekledi. Yaklaşık 10 dakikalık bir bekleme sonrasında Serkan Tokat ve ekibi sahaya çıkmama kararı aldı…
Karşılaşmada görev yapan federasyon temsilcisi maçın tatil edildiğini duyururken, Eskişehirspor takımının maç bitmeden soyunma odasına gitmesi de futbol disiplin talimatında ceza gerektiren bir konu olarak tanımlandı…
HAK ETMEDİĞİ
CEZA VERİLDİ
TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) karşılaşmanın uzatma dakikalarında sahadan çekilen Eskişehirspor’a hükmen mağlubiyet ve 3 puan silme cezası verdi…
Tamam, Alpay Hoca’nın takımı sahadan çekmesi yanlıştı…
Ama Siyah-Kırmızılı takımın teknik patronu Alpay Hoca’nın hiç mi haklı tarafı yoktu?
90+2’de Axel Meye, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda ceza sahasına girmeden rakibinin arkadan müdahalesiyle düşmemiş olsa belki de o pozisyon golle sonuçlanacak ve Eskişehirspor beraberliği yakalamış olacaktı…
Tamam, yönetmelikler “bir takım sahadan çekilmesi halinde 3 puanı silinir” diyor…
Eyvallah buna itirazımız olamaz…
Ama Alpay Hoca’da takımı sahadan zevk için çekmedi…
Hakem Serkan Tokat’ın şampiyonluğa oynayan bir takımın kaderi ile oynamasına Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu üyeleri neden sessiz kaldılar?
En azından maçın tekrarını yaptırmaları gerekirdi…
Eğer Göztepe maçında yaşananlardan sonra PFDK üç puanını silmemiş olsaydı, TFF 1.Ligdeki puan durumuna baktığımda liderlik koltuğunda Boluspor’un yerime Eskişehirspor’un oturuyor olacaktı…
Ah Göztepe ahhh…
Ne çektik senden!
Süper ligde iken yıllar önce şampiyonluğumuza engel oldun…
Bugünde liderliğimize…
İKİNCİ YARI ÖLDÜK
ÖLDÜK DİRİLDİK
Pazar günü TV’de Samsunspor-Eskişehirspor maçını izledim…
İlk yarıda rakip kırmızılı-beyazlı takımdan daha iyi futbol oynadı siyah-kırmızılılar…
İkinci yarının 65. Dk.sında Ofoedu’yla 2-0 öne geçen Eskişehirsporlu futbolcular, karşılaşmanın son 15 dakikasında öldü öldü dirildiler…
72. Dk.da Halil İbrahim skoru 2-1 yapınca Samsunspor ümitlendi…
Bu dakikadan sonra oyunu Eskişehirspor yarı sahasına yıktı…
Boffin’in hatasını değerlendirebilseler veya son dakikada direkten dönen top gol olsaydı siyah-kırmızılı kulübün kar hanesine üç puan yerine bir puan yazılacaktı…
2-0’dan sonra Eskişehirsporlu futbolcular rehavete kapıldılar…
“Nasıl olsa maçı aldık” diyerek rakip sahaya girmediler…
Eğer ilk yarı ve ikinci yarının 15 dakikasındaki oynadıkları futbolu devam ettirebilselerdi, fark 3-4 olabilirdi…
Şans faktörü Eskişehirspor’un yanındaydı…
Ama her zaman şans yanınızda olmaz…
90 dakika aynı tempo aynı futbolu sergilenemez elbette…
Ama galibiz diye rehavete kapılmamak lazım…
Eskişehirspor-Malatyaspor maçı öncesi gazetedeki arkadaşlara,”Es-Es Malatyaspor’u yenerse Malatyaspor ondan sonra düşüşe geçer” demiştim…
Aynen öyle…
Esk.Spor’a yenildikleri haftadan beri galibiyet yüzü görmediler…
Alttaki takımlarla da puan farkı kapandı…
Eğer siyah-kırmızılı futbolcular yakaladıkları bu tempoyu ilk yarı sonuna kadar sürdürebilirlerse, ilk yarıyı lider tamamlayabilirler…
 
*-******
 
Onun için fark etti…
 
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür.
Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder.
Genç adama yaklaşır:
-Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam yanıtlar;
-Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler.
Yazar sorar;
-Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var.
Ne fark eder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
-Onun için fark etti ama...