Kulakları çınlasın "Ergun Güven"in...
CHP'de çok çalıştı, kendine yakışır hizmetler verdi ama artık ortada yok!..
İlk ayırımı o yapmıştı :
"CHP'ye uzaylılar üstleniyor..."
Kimdi bunlar?
Pek sır vermedi ama mimiklerinden...
"Belediyeciler" der gibiydi!..
………
Sonraki günler bizim "Eğit-Der"deki anastra partilerimiz oldukça hızlanmıştı...
Tıpkı film gibi bir oyun...
Masanın hemen yanma koyarsınız beyninizi...
"Oyun sonuna kadar o da dinlenir..."
Aynı ortaklarla yarışırken, yan masalardan yakıştırmalar gelirdi:
"Belediyecilerle CHP'liler kapışıyor yine!"
Ortağımız "İbrahim Gerede" ile belediyeciler takımındayız...
"İsmet Süder ve ortağı Hakkı Kutlu" da CHP'liler olarak tanımlanır...
Bir gün sonra belediyeciler kazanırsa "9. Sütun"da, CHP'liler kazanırsa Hakkı'nın 2 Eylül'de köşesinde sonuç duyurulurdu...
………
“Uzaylılar paraşütle indi..."
Belediyeciler anastra ile girdi...
"Ve de CHP bölündü!"
Geçen gün "Cihan Yıldırım"ın haberiyle "Anadolu”nun manşetiydi:
"CHP'li kadınlar sahaya niçin indi?"
Ne yaptı kadınlar?
- Yeni Sofça'da “Hatice Kılıç"ın başkanlığında herkesi dinledi ve mahallenin sorunlarını...
"Odunpazarı Belediyesi’ne yükledi..."
Yetmedi...
"Çöp önünde poz verdiler..."
…….
Garson "Ne yersiniz?" diye sordu.
Rahmetli "Erdal İnönü" vermişti yanıtını:
"Önce birbirimizi yiyelim.."
Kadınlar da pişirmeye bağladı ya..
"Afiyet olsun CHP!..”
Arı Sinemalarının salonları
Bugün "süreç" deniliyor, "Dersim" deniliyor ve sürüyor büyük tartışmalar...
Günümüze ayrı bir ışık tutacak olaydı...
Akşam saatlerindeydi...
Artık tarih olan "Arı Sinemaları"nın sahibi "Alim Kocabekir" aradı:
"Gel de salonların son haline bir bak..."
Kıramadık Alim'i... Üstelik müdür "Rafet Sel" çok yakın dostumuzdu, gittik...
Ertesi gün açılışı yapılacaktı...
Eskişehir'de tek salondan üç salona çıkan ilk sinema...
Önce yukarısını "Kırmızı Salonu", sonra aşağısını gezdik...
"Sarı Salon"un yanındakini görünce donup kalmıştık!
0 da "Yeşil Salon"du...
"Bu ne?" dedik Alim’e:
"Daha açılırken bombalatacak mısın?"
Şaka değil..
"Üç salon PKK bayrağının renkleriydi..."
Hemen uyandı Alim ve "Yeşil Salon"u "Mavi"ye çevirdi...
Her zaman "Yaşayan görüyor" deriz ya, hey gidi günler!..
Polis, aldığı emri yerine getiriyor:
"Önüne gelen Türk bayrağı açamaz..."
Bayraklı genç direniyor:
"Apo posteri açmak serbest ama!.."
Bu kadarıyla kalınsa iyi... "Pek yakında daha nelere tanık olabileceğimizi düşünmek bile istemiyoruz! "
3. Dünya Savaşı planı
Hitler ve Stalin bir barda kafa çekiyorlarmış... Sohbetleri de oldukça derinleşmiş...
Derken bir adam içeri girmiş ve barmene sormuş:
"Bunlar Hitler ve Stalin değil mi?"
Barmen "Evet" yanıtını verince de yanlarına gitmiş:
"Selam beyler, neler yapıyorsunuz?"
Hitler karşılık vermiş:
"3. Dünya Savaşı'nı planlıyoruz..."
"Peki neler olacak?"
Devam etmiş Hitler:
"Bu sefer 14 milyon Yahudiyi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz..."
Adam şaşırmış:
"Bisiklet tamircisi mi?"
Hitler de aynı anda Stalin'e dönmüş ve "Demedim mi sana" demiş:
"Kimse 14 milyon Yahudiyi takmaz diye!.."
Böyle arama yaparsan!
Sokak serserisi, orta yaşın üzerindeki bir kadını karanlık bir apartman girişinde sıkıştırıp üzerini aramaya başlamış. Parayı saklaması muhtemel yerlerini ellerken, "Yok işte" demiş kadın:
"Ama böyle aramaya devam edersen, sana yüklü bir çek yazarım!.."
Yasakla ve yönet!
AKP döneminde yolsuzluk ve benzeri soruşturmaları gölgelemek, hatta "aklamak" amacıyla konan yayın yasaklarının sonuncusu 4 eski bakan oldu...
Ama bu güne kadar olan yayın yasakları da anımsanmaya değer!
Bakın, neler neleri,
"Deniz -Feneri Davası.
- Şike soruşturması.\
"Uludere'de kaçakçılık yapan köylülerin bombalanması."
- Reyhanlı patlamaları.
"17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları.
-Adana'da MİT'e ait olduğu öne sürülen TIR'lara ilişkin soruşturma.
"Yüksekova'da üç askerin öldürülmesi."
- Bingöl suikastı.
" IŞID'in Musul Konsololsuğu'na yaptığı baskın."
Günün Sözü
Başaramayanı değil, deneme gereğini duymayanı yargılamak gerekir...
Günün İncisi
Düşünce eyleme dönüşemiyorsa, hayal olmaktan ileri gitmez...
Özdeyiş
Bir insanı belki zorla susturabilirsiniz, ancak fikrini zorla değiştiremezsiniz...
Hanri Benazus
Leyla Hanım’ı unutma!
Geçtiğimiz pazartesi günü "Şinasi Kula"nın sunduğu "Sabah Kahvesi'" programına telefonla bağlandı bir hanım...
Adı "Leyla Şık" ve 65 yaşında...
"Ben Fenerbahçeliyim... Hem de çok koyu bir Fenerli" diye başladı söze:
"Ama Eskişehirspor için gerçekten çok üzüldüm. Hakemin haksız kararlarına ve Emre'nin yaptıklarına. Keşke Eskişehirspor maçı 3-2, hatta 3-0 kazansaydı. İnanın daha mutlu olurdum..."
Böylesine içten konuşan Leyla Hanım'ı özellikle kutlamak istiyoruz...
Eskişehir'deki "Fenerbahçe" maçını izlemek istediğini de söyledi...
Unutma Şinasi...
Söz verdin, gerekirse biletini alıp, Leyla Hanım'ı mutlaka o maça götürmelisin...
Günün Şiiri
Yürek Yürek
Benim dönüşüm aydınlık mı ola
Çiçeklerin patladığı saatler
Sevgim birdeliren ırmak mı ola
Kıvrılarak biraz öperek yer yer
İşte insan bir else, bir ayak
Onaran biri, sonra biri dedendir ezen
Hiç yoktan gidişimiz gelişler ne ki
Her dokuz aya, bir göbek çizen
Siz beni ne sandınızsa, önemli değil
Ben siz olabilirim, sizi severek
Sonra Türkiyem gelir aydınlık yarın
Sevdikçe bu iyi sevdikçe yürek yürek...
Abdurranman Günay (Varlık-1967)
Günün Olayı
Biz, "Vicdanlı, ahlaklı insan olmak" diyoruz.
Anlamak istemediğiniz "laiklik", işte budur.
Vicdanlı, ahlaklı insan olmak.
"İnsanlığın evrensel ideali budur..."
Erdal Atabek
Günün Biberi
İletişim çağında böyle bir yasak ancak çağdışı bir zihniyetin ürünü olabilir.
Özgür basının ve ana muhalefetin başlattığı yasağa karşı direnimin toplumca da kabul görmesi bu karanlığı yırtacaktır.
Mustafa Balbay
Günün Balı
Bu gidişle AKP ile karşıtları arasına da bir "Barış GÜCÜ" gerekecek...
Balthör
Cuk
Egemen Bağış, kutuda çikolata olduğunu söyledi. Atıştırdı, tıkıştırdı, çikolatayı yedi yuttu...
Necati Doğru
Kıssa-dan
Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin.
“Sessizlik herkesi mahveder”
Charles Darwin
Gerilim
Az gelişmiş ülkelerde, yolsuzluk uçurumları daha derindir...