Teröristbaşı "Mahsum Korkmaz"ın Kalaşnikoflu heykelinden anımsadık...
70'li yılların ortalarında yüzbaşı bir abimiz anlatmıştı...
Garnizondaki odasında bir Amerikalı subay ile çalışıyor.. İkisinin de birer masası var...
Amerikalı'nın bir şeyler yazıp çizdiğini görüyor ama, bir türlü neler araştırdığını öğrenemiyor...
Onun izinli olduğu bir gün çekmecesini açıp karıştırıyor.. Türkiye’deki içkilerle ilgili bir araştırma görüyor...
"Rakı" : Oldukça fazla içilen kaliteli ve anasonlu içki...
"Şarap": Türk şarabı kaliteli değil. Geliri alt düzeyde olanların tercihi...
"Bira" : Çok içiliyor, fazlası baş ağrıtıyor..
"Votka" : Türkiye'deki intihar içkisi...
…………..
"Bunların heykelle ne ilgisi var?" demeyin...
Çok kullanılan bir deyim vardır:
"En son babalar duyar..."
Milletimiz için de öyle...
"En son Türk halkı duyar..."
Anımsayın, koskoca ülkeyi ilgilendiren ve o günlerdeki adıyla "Kürt Paketi"nin varlığını bizzat Erdoğan yalanlamıştı...
Ama üç gün sonra "New York Times" açıklamıştı...
"Yani önce, Dünyanın Baba'sı duyurmuştu!"
Hani, en son babalar duyardı?
Sonra "Kürt Açılımı" oldu...
Beğenmedik, "Demokrasi Açılımı" dediler...
Daha da ileri gidildi:
"Milli Birlik Açılımı..."
Ya bugün ?
"İmralı Açılımı..."
………..
Adamlar, 40 yıl önce içtiğimiz içkileri incelemiş... Kimbilir, bugün yediklerimize nasıl gülüyorlardır...
Kibarca “Afiyet olsun!" diyerek...
Cumartesi Öyküsü
Köylülerden dayak yiyen ajanlar
Fransa ordusunun sınır dışı güvenlikten sorumlu casusluk birimi "DGSE", 15 Ekim 2012'yi 16’sına bağlayan gece, bir antrenman için beş kişilik bir timi paraşütle Plevne semalarına bırakmış. Ne var ki rüzgâr, Fransız komandoları inmeleri gereken yerden 40 kilometre kadar öteye sürüklemiş...
"Koilovtski köyünün kırsalına..."
İşe bakın ki Koilovtski köylüleri de komşu köylülerin yoncalarını çalmasına karşı devriye gezerlermiş. Üç köylüden biri de ülkenin Sovyet geçmişine ait, 1950'lerden kalma bir “Makarov”la silahlıymış.
Tarlaların ortasında casus komandolarla burun buruna gelmişler. Fransızların garip bir "lehçe" konuşmalarından işkillenen Bulgar köylüler, yonca hırsızı sandıkları yabancıları önce bir güzel pataklamışlar. Başlangıçta spor turizmi yaptıklarını iddia eden Fransız komandolar kaçmaya kalkışınca Makarov'u olan basmış kurşunu...
Sonuç, iki komando kaçmayı başarmış, birinin burnu kırılmış, öteki ikisi de bacaklarından vurulmuş...
İşin ilginç yanı ise olayın ayrıntısını “İnfosdefense " adlı savunma dergisi yayımlamış. Bakanlık da özel kuvvetlerin bu yenilgisini doğrulamak durumunda kalmış...
Siz benim kocam mısınız?
Kadın,eteği dar olduğu için bir türlü otobüse çıkamıyordu. Arkasında da Temel vardı...
Ayağını merdivene atabilmek için elini arkasındaki düğmelere uzattı ve birini açtı. Çıkamadığını görünce bir düğme daha açtı. Ama bir türlü bacağı merdivene yetişemiyordu. Üçüncü düğmede de olmadı...
Durakta bulunanların homurtuları yükselirken kadının arkasındaki Temel, onu kucakladığı gibi otobüsün sahanlığına bıraktı. Kadın, oldukça şaşırmış bir halde Temel’e kızgın gözlerle bakarak bağırdı:
"Yaptığınız hareketi beğeniyor musunuz? Yoksa siz benim kocam mısınız?"
Temel de, "Siz benim karım mısınız?" diye karşılık verdi:
"Deminden beri durmadan pantolonumun düğ-melerini çözüyorsunuz!.."
Palavracı gazeteciler
Küçük bir çocuk gazeteciye sormuş:
"Günde kaç saat çalışıyorsunuz?"
"Bizim meslekte saat yoktur" demiş gazeteci:
"Yani 24 saat görev yaparız..."
Çocuk da , "Boşuna dememişler gazeteciler palavracıdır" diye yanıtlamış:
"Ne zaman uyuyorsunuz be abi?"
Günün İncisi
Egemenlik, kayıtsız şartsız "Egemen medya"nındır.
Erdinç Utku
Özdeyiş
Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.
Arap Atasözü
Cuk
Çin’de dört kanatlı yeni bir dinozor bulunmuş...
"Hemen getirtelim..."
Günün Sözü
Hayatın en güzel günleri,"daha erken" demekle geçer, sonra çok geç olur...
Flaubert
Günün Balı
Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyin ki, ileride koyun gibi güdülmesinler!
Kıssa-dan
İktidara geldiği ilk yıllarda dünyada "Tayyip Erdoğan"ı destekleyen herkes, gazeteler, politikacılar ve siyasi gözlemciler, şimdi ona karşı…
Rahmi Turan
Metin Oktay'ın unutulmazı
CNN Türk "futbolda unutulmayan sözleri" yayınlıyor... Bakın “Metin Oktay”, o aziz adam, ne demiş:
"Galatasaray'da kaptanlık yaptığım zamanlarda yazı-tura yapılacağı vakit hep tura derdim. Varsın Atam'ın silueti yere değmesin..."
Pepi Gallmeyer'den
Almanya'nın ünlü politikacılarından "Kont Beust", ünlü tiyatro sanatçısı "Pepi Gallmeyer" ile bir ziyafette yan yana oturuyor.
"Beust", yemek sırasında ünlü yıldıza sık sık iltifat ediyor. "Gallmeyer" bu iltifatlardan da cesaret almış olmalı, bir ara bakana şöyle diyor:
“Arz etmek isterim ki Ekselans.. Tiyatro ile politika birbirine çok benzer... İkimiz de komedi oynuyoruz... Ama fark şurada ki, siz çaktırmıyorsunuz..."
Günün Şiiri
Sizin olsun
Küçük görürdünüz insanları bile
Bu şehir sizin için şehir değildi
Bu bahar, bu hayat da öyle
Sanırdınız kanatlanacak günleriniz
Saadet inecek rüya rüya
Geç ayılttı sizi
Şu taşı toprağı diş bileyen dünya
Ben kaskatı gördüm
Çevremde buldum ne buldumsa
Daha beter şeyler düşündüm hep
Karımı süsledi, çocuklarımı büyüttü
Alnımdaki ter
Masalları sizin olsun hayatın
Bana gerçekleri yeter...
Oğuz Kazım Atok (Varlık-1955)
Günün Olayı
TCDD "Hızlı trenlerin çarparak öldürdüğü kuşlar önemli kuş değil" diyor!
İnsanlardan sonra kuşlar için de “VIP uygulaması” başlattılar demek!
Akif Kökçe
Günün Biberi
İktidarın gözaltına aldığı polisleri gördükçe aklımıza Gezi'de "Susma! Sustukça, sıra sana gelecek" dediği için polis şiddetine uğrayan gençler geliyor...