"Charlie Hebdo" katliamı yine "Gülün Adı"nı anımsattı bize...
Mizah ve mizahçılar ne zaman hedef alınsa bu kitap gelir aklımıza...
"Umberto Eco"nun başyapıtı...
Katolik Kilisesi'nin ortaçağdaki engizisyon baskınını anlatan romanda, yasaklı bir mizah kitabı "zehirli mürekkeple" yazılmıştır.
Kitabı gizli gizli okuyan meraklı papazlar, bir bir ölür...
***
Bir başpapaz, gülmekle ilgili bu kitabı ünlü kilisenin kütüphanesinde saklı tutar...
Nedeni bile bir mizah!
"Bir aydının eline geçecek olursa, insanlık gülmeyi öğrenecektir..."
Avrupa'yı o günlerde karıştıran bu olay için Papa'nın emri ile Kardinaller toplanır...
Tartışma konusu açıktır :
"İsa'nın giydikleri kendine mi aitti?"
Yani..
"İsa fakir miydi, değil miydi?"
Bir Kardinal, Hıristiyanlık aleminin bu büyük sorununa şöyle yanıt verir:
"Önemli olan İsa'nın fakirliği değil, kilisenin güçlü kalmasıdır... İster misiniz kiliseye verilen aşırlar, yardımlar kalksın, mallarımıza el konulsun..."
Ortaçağ’ın karanlık günlerinde, salt kendi çıkarları için halktan gülmeyi bile esirgemeye çalışan Kardinaller, bugün Hıristiyan aleminde pek iyi anılmıyorlar...
"Aristo", bu büyük eserini o günlerin koşullarına göre dile getirmiş...
Ama öylesine örnekler yer almış ki tarihte..
"Her biri gülün adı!.."
İşte dünyayı ayağa kaldıran Paris'teki "Charlie Hebdo" katliamı da tarihe ayrı bir "gül"le geçecek...
"Adsız Güller olabilir mi?"
Kolsuz Yaşar’da
Korktum abi…
“Canım bi şey yazmak-çizmek istemiyo!..”
Günün Balı
Hayatınızda yediğiniz en orjinal küfürleri aslında dolmuş şoförüne 100 lira uzattığınızda yemişsinizdir, ama duymamışsınızdır...
Gani Yıldız
Günün İncisi
Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir...
Amosk Parrish
Günün sözü
Fanatizm, ezik ve silik kişilerde aşısı tutan biricik irade gücüdür,
Frıedrıch Nıetzche
Kıssa-dan
Gerçek dehşetin kurgulanan felaketin önünde koşup kehanetlere zaman bırakmadığı bir dünyada yaşamaya çalışıyoruz...
Mine G. Kırıkkanat
Gerilim
İslamın İslamı kırdırması kimin yapıtıydı?
Irak'ı ABD, İngiltere, Libya'yı Fransa vurmamış mıydı?
"Kurşun adres sormaz, adresi bilir..."
Hikmet Çetinkaya
Özdeyiş
İnsanoğlu, körü körüne inanmaya meraklıdır...
Cuk
Dogalkaz gelen yerden, dalkavuk esirgenmezi
Bülent Taş
Mucize'nin sevimli delisi
Tam 40 yıl sonra sinemaya götürüp "Deliha"yı izlettiğimiz "Amigo Orhan"ı "Mucize"ye de götürmek istedik...
"Mahsun'un filmi değil mi o?" dedi:
"Sen git, onun filmleri beni açmaz!"
Şöyle bir düşündük...
Neden açmaz?
"Beyaz Melek, Güneşi Gördüm, New York’ta 5 Minare" gibi filmleri anımsadık...”
Herhalde önce Güneydoğu’yu anlatan ve din içerikli filmler için açmıyordu Orhan abiyi...
Ama gelseydi...
Beğeneceğinden emindik....
İlk üç günde 642 bir seyirci ile "Son Umut"u bile sollayan bir film…
Gerçek bir olaydan yola çıkılıyor...
Güneydoğu gerçeklerini çok iyi bilen biri tarafından anlatılıyor.
Görsel şölen harika!
"Talat Bulut, Meral Çetinkaya, Erdem Yener, Büşra Pekin rollerinin hakkını vermişler..."
Ama köyün bir delisi var ki...
"Mert Turak"ın canlandırdığı köyün delisi, filmi "Mucize" yapıyor…
Doğrusunu isterseniz, biz de pek beğenmezdik "Mahsun Kırmızıgül"ün filmlerini ama...
Bu kez güzel başarmış, kutluyoruz...
4 öğrencinin sınavı
Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını Söylerler...
Hoca, ilk başta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları üç gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince de, dört öğrencinin hepsini boş salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir :
"100 üzerinden 10 puan alan geçer..."
Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır. Bunları kolayca çözerler...
Arka sayfada ise 60 puanlık bir soru vardır:
"Hangi lastik patladı?"
Birden fazlası!..
Adam arkadaşına neden evlenmediğini sormuş. O da "Şartlarım tutarsa" demiş...
-Nedir onlar?
"Güzel olsun, akıllı ve zengin olsun, kültürlü ve ciddi olsun, itaatli ve esprili olsun..."
"Ama abi" demiş öteki:
"Birden fazla evlilik yasak artık!"
Türkiye de hedef mi?
Gümrük Bakanı “Canikli” ve MİT Müsteşarı "Fidan"ın ardından Dışişleri Bakanı "Mevlut Çavuşoğlu" da:
"Terör örgütlerinin Türkiye'yi hedef alabileceğini" söyledi.
Ülkemizde "Terör örgütleri bizi hedef almaz" diye tek bir vatandaş yokken neden bu uyarılar?
Biz vatandaş olarak ne yapalım? Sokağa mı çıkmayalım? Kuşkulandığımız kişileri etkisiz hale getirip karakola mı teslim edelim?
Bu soruların ardından devam ediyor "Melih Aşık"
- Yoksa bu çağrılar "Erdoğan" ve "Davutoğlu"na :
"Esad’ı devireceğiz diye muhalifleri, çoğunun terörist olduğuna bakmadan silahlandırdınız. O teröristler en vahşi örgütleri kurdular. Şimdi bizi de tehdit ediyorlar... Yaptığınızı beğendiniz mi?"
Mesajı taşıyorsa mesele yok...
Günün Şiiri
Kaderimiz
Mağaralarda sevinin kucağında
Unutulmuşluklarla doludizgin
Ayrılan, anasından, baba ocağından
Yılgınca itilmişliğin evreninde
Çaresizlik serüven
Ölümle kucaklaşıp dostça
Tabutunda sıkılmışlı§m görülmez
Su yerine kan içsen de iç
Kaderimiz önüne geçilmez
Bir lokmadır evrende hasretimiz
Görülmez açlıktan ölmüşlüğümüz
Nefesin koksa da kardeşim
Zehir vardır hayır ekmeğinde
Gırtlağından aşsa da
Ölüme giden yoldan dönülmez...
İsmail Miser (Varlık-1966)
Günün Olayı
Paris’te "Ben Charlie’yim” diye yürüyenlerin önemli bir bölümü "Charlie Hebdo" türü mizahı pek de içtenlikle sevmeklerdi...
Gülmekle birlikte rahatsız edici bulanlar da vardı...
Ali Sirmen
Günün Biberi
Gün gelecek "ölüm ile sıtma" arasında seçim yapmamız istenecektir. Sağlıklı yaşamayı seçiyorsanız, laiklik için ayağa kalkmanız gerekiyor... Hemen bugün...
Güray Öz