Bir diğer gururu, ben bizzat kendim yaşadım. Tunceli Üniversitesi Rektörüğü’nün daveti ile seminer vermek için gittiğim Tunceli’deki dinleyicilerden altısı, Anadolu Üniversitesi olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız anlaşma doğrultusunda Coğrafi Bilgi Sistemleri alanında yurdun dört bir yanında vereceğimiz eğitime katılacak kamu personeli idi… Bir başka izleyici bir inşaat mühendisiydi ve geçtiğimiz hafta yazımda belirttiğim Türkiye’nin 81 ilinde deprem konusunda halkın bilinçlenmesi ile ilgili açtığımız sergiyle ilgili beğenilerini ve teşekkürlerini iletti. Doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi… Sadece açık öğretim ile değil… Demek ki, sesimiz artık mühendislikle, fenle, bilimle, Türkiye’nin dört bir yanında duyulur hale gelmişti.
Bölünme mi? Biz zaten on binlere, yüz binlere, milyonlara, on milyonlara bölünmüşüz. Memleketin dört bir yanındayız, hatta parçalarımız tüm dünyada... Her yerde bir parçamız, emeğimiz, yüreğimiz, bilgimiz var. Yeryüzünde her yerde sevgimiz, sevenimiz var... Hizmet verdiğimiz her bir birey, bu vatan toprağında yetişmiş-yeşermiş-yeşerecek birer fidan… Biz Anadolu Üniversitesiyiz, hepimiz bu vatan toprağına aşık, hepimiz bu ülkede milyonlarca fidana can suyuyuz. Herkese iyi haftalar…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...