Eskişehirliler olarak az gittik, uz gittik; dere - tepe düz gittik. Dönüp de bir baktık ki, bir arpa boyu bile yol alamamışız. Eskişehir URAYSİM'de başladığı yere döndü. Yani elimizde koskoca bir sıfır var...
Eskişehirliler olarak az gittik, uz gittik; dere - tepe düz gittik. Dönüp de bir baktık ki, bir arpa boyu bile yol alamamışız. Eskişehir URAYSİM'de başladığı yere döndü. Yani elimizde koskoca bir sıfır var...
Yaklaşık 10 yıl önce başlanan URAYSİM Projesi ile ilgili daha önce İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Şimdi aynı mahkeme yapılan tüm işlemleri durdurma kararı aldı.
Öncelikle Eskişehir'in bu haklı davsı için dik duruş sergileyen Büyükşehir Belediyesi'ni tebrik ederim. Elbette tebriğin büyüğü Eskişehir'in duyarlı halkına.
Şunu çok iyi biliyoruz ki Türkiye'nin sorunu boş konuşmak ama iş üretmemek. Netice itibarıyla da sevgili yetkililerimiz tam 10 yıl boyunca boş konuşmuş oldular, ama iş üretemediler.
Eğer ki yetkililerimiz Eskişehirlileri dinleseydi, az ilerideki hazine arazilerine bu tesisleri yaparlardı. Kimsenin de itirazı olmazdı. Şunu herkesin çok iyi bilmesi lazım; Adalet olmadan kalkınma olmaz; olamaz... Hukuksuz işler yaparsanız işte böyle mahkemeden geri döner. Hem karizmanızı iki paralık edersiniz hem de Eskişehir'in 10 yılını heba edersiniz.
Şimdi mi aklınıza geldi?
Zafer Partisi’nden olaylı bir şekilde istifa eden Soner Çam, Ümit Özdağ’ın partiye bağışlanan paraları parti ihtiyaçları için kullanmadığını ve şahsi hesabına aktardığını iddia etti.
Elbette iddia sahipleri, ispatla mükelleftir. Ancak ben böyle olaylı ayrılıklardan sonra hep şu soruyu sorarım; Bunları söylemek şimdi mi aklınıza geldi?
Tabii aynı soruyu Ümit Özdağ'a da sormak lazım. Kendisi yıllarca birlikte hareket ettiği Buğra Kavuncu ile yolları ayrılınca, eski dava arkadaşına "FETÖ'cü" diyerek İYİ Parti'den ayrılmıştı. Tam da İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde istediği isimler kazanamadıktan sonra mı bu iddialarda bulunmak aklına gelmişti?.. Ki aynı Ümit Özdağ'ın benzer iddiaları Soner Çam hakkında da sarf ettiğini biliyoruz. Ben Sayın Kavuncu'ya atılan iftiraların da, Soner Çam hakkındaki iftiraların da çok yakışıksız olduğuna inanıyorum. Aynı şekilde Ümit Özdağ gibi bir ismin akçeli işlere gireceğini de düşünmüyorum.
Bu tip iddialar, muhatap oldukları kişileri değil, asıl iddia sahiplerini küçük düşürüyor.