İki dönemdir ETO’nun hizmet alımında uygulamadığı şartlar ile son günlerde gündemde olan Fuar inşaatı ihalesi için uygulamak istediği şartlar şehir milliyetçiliğinin, birlik beraberlik vurgusunun ve ticaret erbabının haklarını koruması gereken sistemin aleyhte işlediğine delalet…
Dün İstikbal Gazetesi manşetinde, Anadolu Gazetesi manşetinde ve Cihan Yıldırım’ın köşe yazılarından yansıyanlar tek bir işin, tek bir eylemin serzenişleri değil. “Eskişehir’de faaliyet gösteren müteahhitlerde, esnaflarda ve hatta turizmcilerin örgütü değil ama kendilerinin rahatsız olduğu bazı uygulamalar var”
İtirazlar ETO’nun hizmet alımı için ihalelere üye olma şartı getirmediği ve bu sebeple ihalelerin ve harcanan paranın yani başka bir deyişle üye aidatları ile toplanan bütçenin üye olmayan ve başka şehirlere vergi ödeyen firmalara gidiyor olması üzerine…
Biliyoruz ki pek çok şehrin ticaret odası bu tür ihaleler için kendi üyeleri dışında yani kendi şehirleri dışına para gitmemesi için üye olma şartı getirerek şehir milliyetçiliği ve ekonomisini düşünürken ETO’nun bunu yapmaması suç olmasa bile hoş değil.
Ayrıca ETO’ nun yapacağı fuar yatırımı için yapacağı ihaleye girecek firmalara koştuğu 3 şart var ki, bu şartlar üzerinde farklı yorumlar yapılıyor ve şartlar bu yorumları akıllara getirmek için hazırlanmış gibi bir altyapı oluşturuyor.
Zira şartnamedeki şartlara uygun olan, ETO üyesi olan inşaat şirketleri içinde tek bir firma var. Ve o firma dışında ihale yarışına girebilecek firmaların hepsi dışarıdan olacak. Bu da diğer üyelerin haliyle ‘acaba tek bir firma için özel şartname mi hazırlandı? Acaba fuar inşası için harcanacak parada dışarıya mı gidecek?’ minvalinde birçok dedikoduya gebe.
Yukarıda belirttiğim gibi bunlar suç değil, yasal ve resmi olarak kimse hesap soramaz. Gel gelelim Eskişehir esnafını korumakla mükellef olan bir Oda’nın bu felsefede olması ise çok etik ve şehirci gelmiyor.
2, 3 dönemdir uygulanan bu yöntemin değişmesi ortak temennimiz. Her Eskişehirli gibi ben de “gerekir ise 3 TL fazla olsun ama Eskişehir’in parası Eskişehir’de kalsın” diye düşünüyorum ve ETO’nun bu konuyla ilgili gerekeni yapacağını umut ediyorum.
ESOD, Odunpazarı, Turizm
“Ortalık biraz durulsun öyle yazayım” dedim ama görünen o ki Eskişehir gündeminde ortalık durulmuyor. Ne CHP Kongre süreci, ne Eskişehirspor ne de bir türlü ne olduğu ve olacağı belli olmayan YHT kapalı kesit üstü peyzaj çalışması ile aradığımız cevaplara şu an ulaşılamıyor.
Velhasıl geçtiğimiz haftalarda kurulan ve faydalı olacağına kanaat getirdiğim bir dernekten biraz geç bahsedeceğim. Adı ESOD, açılımı Odunpazarı Turizm İşletmeleri ve Otelleri Derneği ve amacı net.
Eskişehir’in ciddi bir turizm fırsatı olan tarihi Odunpazarı Bölgesini daha aktif, daha çok misafir kabul eden ve daha çok katma değer sağlayan bir hale getirmek. Bölgenin kalkınması için başta turizm işletmeleri olmak üzere yerel yönetim ve kurumlarla daha ciddi hizmet katkısı yapmak ve Eskişehir gibi Odunpazarı’nın tanıtımını da daha iyi yapabilmek. Çünkü biliyoruz ki bizim kadar tarihsel öyküsü, yerleşim çeşitliliği, merkeze entegresi, sosyal hayatı ve hizmet çeşitliliği olmayan diyarlar bile bizden daha çok misafir ve ekonomik katkı alıyor. Her şeyden önce bunun için bile böyle örgütlü bir çalışmaya ihtiyaç vardı.
Örgütleme işlerinde usta bir isim İsmail Kumru da bu oluşuma ciddi katkılar sunuyor elbet ama dikkat çeken bir isim var ki ona da değinmem lazım. Bölgede faaliyette olan bir turizm işletmesinin de sorumlusu olan ESOD Başkanı Deniz Demir ile sosyal medya arkadaşıyız. Derneğe hareket kazandıracak vizyona sahip olduğunu anladığım bağlantıları ve ESOD’un rüştünü ispat etmeye yönelik ciddi gayretleri var. Kişisel gelişim konusunda büyük mesafe almış, genç ve iş bitirici bir isim. Onun da bu dernek vasıtasıyla Odunpazarı’na önümüzdeki 5 yıl içinde güzel bir katkı sunacağını düşünüyorum. Biraz geç de olmakla birlikte hem hayırlısı olsun hem başarılar diliyorum ESOD’u kuran, katkı veren ve yaşatacak olanlara …