25 binlik bilmece!

Çarşamba akşamı Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu senenin en uzun, en hararetli, en heyecanlı meclis toplantısı olur diye düşünüyorduk. Telefon şarjlarını, koltuk minderlerini, su, kraker gibi ihtiyaçlarımızı tedarik etmiş bekliyorduk. 
Zira Eskişehir için hayati nitelikte olan ve şehrin anayasası olarak değerlendirdiğimiz 25 Binlik nazım imar planları gündeme gelecek ve geri dönüşü olmayan bir karar çıkacak, bu da şehir için yepyeni bir dönem başlatacaktı. 
Ancak beklentilerin aksine tarihinin en kısa meclis toplantısına şahit olduk. Diğer gündem maddeleri ile birlikte 25 Binlik imar planlarının görüşülmesi 20 Eylül tarihine oy birliği ile ertelendi ve 5 dakika içinde meclis toplantısı sona erdi. 
Bu durum genel olarak bir uzlaşı, bir fikir birliği olarak yorumlanıyor ve 20 Eylül tarihinde de planlara yansıyarak 25 binlik planların kabul edileceği varsayılıyor. 
Hatta geçtiğimiz günlerde Büyükerşen’i makamında ziyaret eden Bakan Avcı ve Ak Parti İl Başkanı Ünlü’nün bu ziyaretle planlara olur verdikleri, verecekleri ya da daha bir orta yol bulmak için kapıyı araladıkları düşünülüyor.  15 Temmuz’un uzlaşı iklimi şehre de yansıyor diyenler de mevcut. 
Tüm bunlar gayet mantıklı, sağlıklı, yerinde düşünceler. Eğer söylendiği gibi gider ise 20 Eylül’de gerçekleşecek toplantıda planlar sorunsuz geçer. 
Ancak ben her şeyin bu kadar olumlu ilerlemeyeceğini düşünüyorum. Planlar komisyondan meclis gündemine getirilmiş olabilir. Oy birliği ile görüşülmesi 20 Eylül’e ertelenmiş olabilir ve bazı ziyaretler uzlaşı seçeneğini güçlendiriyor olabilir ama … 
Ben Ak Parti grubunun 25 binlik planlarda ciddi itirazları olduğunu ve bu itirazları bu madde görüşülürken şerh edeceğini düşünmekteyim. Yani “planı kabul ederiz ama bizim isteklerimiz taleplerimiz de plana dâhil edilerek plan revize edilmeli” diyeceklerdir. 
“Bu isteklere, değişiklik taleplerine CHP grubu ne der, nasıl karşılık bulur, gerçekten uzlaşı olur mu?” Diye düşününce de planların kabul seçeneğine çok iyimser bakamıyorum açıkçası. Uzlaşının çift taraflı gerçekleşeceğini pek tahmin etmiyorum. 
Umarım yanılırım ama bu planların 20 Eylül’de kabul edildiğini görmek bana göre imkânsız. 


Taraftar deplase olamıyor 
Eskişehirspor’un en büyük gücü taraftar. İçeride dışarıda fark etmeden gittikleri her yerde adeta fark yaratarak tribün dersi veriyor ve takımın adeta 5. Vitesi oluyorlar. 
Bu sene ceza nedeniyle içerideki maçlarda bir süre yer alamayan taraftarlar, deplasman maçlarında da bazı sıkıntılarla karşı karşıya. Üstelik TV’den maç yayını da olmayınca sıkıntı daha da büyüyor. 
Yaklaşık 150 bin TL borç nedeniyle tur şirketinden araç alamayan taraftar, deplasmana gidecekler için organizasyon yapamıyor. Eskişehirspor en büyük gücünden yoksun kalacak ama bu konu da beklentileri karşılayacak biraz maddi destek yapacak ya da otobüsler kaldıracak kimseler de ortalıkta olmayınca, deyim yerindeyse boynumuz bükük kalıyor. 
Bu sıkıntı yetmezmiş gibi Manisaspor yönetimi de fırsatçı bir zihniyetle büyüklüğümüzü tescil etmiş. Kendi VİP tribün bilet fiyatı 20 TL iken, misafir olacak Eskişehir seyircisi içinde bilet fiyatını 20 TL ilan etmiş. Adeta “siz çok büyük bir camiasınız, çok dolu gelirsiniz, bizim sizin deplase olan taraftarınız kadar kendi evimizde taraftarımız yok” demek istemiş. 
Oysa o korktukları, çekindikleri, dolu dolu gelecek diye hesap ettikleri taraftar deplase olamayacak. Organizasyon yok. Parasızlık ve önceki borçlar nedeniyle otobüs, minibüs kaldırılamıyor. Kendi imkânları ile gidebilecek taraftar sayısı ise çok az… 
Umarım bu son günde birileri bir fedakârlık yapar, birileri bir ağabeylik gösterir, birileri bu duruma seyirci kalmayı kendine yediremez de TFF 1. Lig de bir taraftar görür.