17 Ağustos geçti oturabilirsiniz ....

18 Ağustos 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Artık kanıksadığımız bir davranış biçimimiz var. Adına Samimiyetsizlik mi dersiniz? İhmalkarlık mı? Boşvermişlik mi? ya da başka bir şey mi bilemiyorum.
Ben sammiyetsizlik olarak değerlendiriyor ve lafın gelişi yapılan açıklamaları, hatırlatmaları biraz yasak savmak gibi görüyorum.
Malumunuz 17 Ağustos tarihi Ülkece acı bir sınavdan geçtiğimiz doğal felaketin yıldönümü. O yüzden 2 gündür medyaya yansıyanlara bakınca sıkça uyarı, depreme hazır mıyız? soruları ve artık ezbere bildiğimiz tedbirler'e dair yüzlerce haber, yazı, açıklamaya şahit oluyoruz.
Sanki deprem ya da başka bir doğal afet her sene aynı gün gerçekleşecekmiş gibi koca bir sene tek kelam etmeyen bizler bir an da uzman, hassas, uyaran insanlara dönüşüyoruz.
Değiliz arkadaş. Bir çok şeye olduğu gibi depreme de hazır değiliz ve hiç hazır olamayacağız.
Sene de 1 yapılan açıklama ve uyarı ile koca sene denetimsiz geçirilerek depreme hazırlanılmaz.
Büyük eşyaları duvara sabitleyip, masa ya da kiriş altına girmekle de deprem atlatılmaz.
Hala zemin sorunu, depreme dayanıksız bina sorunu ve bir türlü hayata geçirilemeyen afet riskli alanların dönüşüm sorunu ortadayken depreme hazır olamayız.
Sadece 17 Ağustos tarihinde aklımıza gelenlerle bu işi kotaramayız.
Tamam özel günler hatırlanır, acılar yad edilir, hatalardan ders çıkarılır da söylemler bu kadar havada kalırsa sonuç alamayız.
Evine Deprem sigortası yaptırmamak için elektrik ve suyu kendi üstünden kiracısına geçirmeyen ev sahiplerinin bile Deprem uyarısı yaptığı bir ülkede bu duruma samimiyetsizlik denmez de ne denir siz söyleyin ...
Neyse 17 Ağustos geçti, artık normalleşebilirsiniz ...
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaç şerit hakkımız var ?
Bu şehirde yaşanan trafik sorununun türlü etmenleri, sorumluları, gerekçeleri vardır ama sorunu yaratan en büyük etkenlerden biri sürücüler. Diğer hususları başka bir zaman ayrıntısıyla paylaşır, sorun ve öneriler de bulunuruz ama o aşamadan önce el atılması gereken bir durum var.
Nasıl bir rahatlık, aymazlık, öz güven var ise bazı sürücüler de artık yol kenarı parkını geçtim 2. şeritte saatlerce arabasını park edip gidebiliyor.
Şair Fuzuli caddesi, Atatürk Caddesi, Yunus Emre caddesi bu durumun en sık yaşandığı haliyle trafiğin de en ağır işlediği yerler.
3 Şeritli Şair Fuzuli tek yön olduğu için büyük kısmı çok zaman tek şerit ilerliyor.
2 Gidiş, 2 Geliş toplam 4 şeritli Atatürk Caddesin de ise durum daha da vahim. Hele ki bazı market önleri ve kavşak yakınlarında çok zaman gelen ve giden istikamet tek şerit üzerinden ulaşım yapmaya çalışıyor. İki Eylül, İsmet İnönü, Cengiz Topel caddelerin de de durum farklı değil.
4'lü yakan rahat, mal indiren rahat, eşya taşıyan rahat, U dönecek rahat, kırmızı yansa bile daha yeni yandı diyerek geçmeye kalkan rahat. Bu rahatlık bir araya gelince ortaya çıkan şey ise pek rahat olmuyor.
Cezası mı yok, yeterli mi değil, denetim mi az bilmiyorum ama bu hepimizin ortak sorunu. Plastik dubaları bile ezip geçmekten imtina etmeyen sürücülere tatlı dilli ikaz ne etkili olur bilemiyorum ama yine de kulaklara kar suyu kaçıralım istiyorum.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi