129 senedir aynı kafa

Yıl 1894… İstanbul’da büyük bir deprem felaketi yaşanır. Bundan tam 129 sene önce gerçekleşen bu depremden sonra Yıldız Sarayı’nın çıkarttığı gazetelere bakınca, 129 sene sonraki AK Saray’ın çıkarttığı gazetelerin birebir aynı olduğunu görüyoruz.

Önce komplo teorilerinden ve hurafelerden başlayalım. Tarihçi – Yazar Hasan Mert Kaya’nın yaptığı sosyal medya paylaşımlarından anlıyoruz ki bazı gazetelerde çıkan habere göre Marmara Denizi’nde sondaj çalışması yapan bir geminin depreme neden olduğu ileri sürülmüş. Günümüzde de Amerikalıların HAARB adındaki bir teknolojiyle deprem yarattığı ileri sürülüyor.

1894 ile 2023 arasındaki benzerlikler bununla da sınırlı değil. Mesela İstanbul basını haberlere önce depremzedeler için Fatiha okuyarak değil, Sultan 2’inci Abdülhamit’in sağlığı için dua ederek başlıyormuş. Bu haberleri görünce aklıma her konuşmaya, “Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” diye başlayan yetkililer geldi.

Ayrıca dönemin en önemli gazetesi olan Tercüman – ı Ahval’a göre deprem Allah’tan gelmişmiş ve devletimiz vazifesinin başındaymışmış… Tıpkı şimdiki yalaka gazetecilerin yaptığı haberler gibi öyle değil mi?

Bitmedi…

Ayrıca Sultan 2’inci Abdülhamit’in talimatıyla pek çok gazeteci tutuklanmış. Gerekçe tanıdık; yalan haber yapıp ümmetin liderinin moralinin bozulmasına ve incinmesine neden olmak…

Bu arada Abdülhamit’in pek çok gazeteyi kapattırdığını hatırlatayım. Bu da tıpkı bizim internet yasaklarımıza benzemiyor mu?

129 sene öncesiyle aramızda farklar da var elbette. Eskiden “Efendimiz hazretleri” kullarına ne derse ona inanılıyormuş. Ancak – Allah Atatürk ve silah arkadaşlarından razı olsun – Cumhuriyet ile birlikte köle olmaktan, vatandaş olmaya terfi ettik.

Dolayısıyla 129 sene önceki “Sultan ve Kulları” düzeni artık tutmuyor. 

1894’teki depremden beri kim bilir kaç deprem atlattık. Hepsinde benzer palavralarla toplumu oyalayarak günü kurtarmaya çalıştık. İnşallah bundan sonra hatalarımızdan ders çıkartırız. Yeni ve büyük felaketlere “Dur” deriz…

Teşekkürler Odunpazarı

Bir kere daha anladık ki bu ülkenin en büyük sorunu eğitim seviyesinin Avrupa’nın gerisinde olması. Eğitim seviyeniz hangi ülkenin gerisindeyse, oranın gerisindesiniz. Yok o ülkeden daha ileri eğitim seviyeniz varsa, daha ilerisiniz. Bu kadar basit bir formül var ortada…

Türkiye Afrika ülkeleriyle kıyaslanmayacak kadar ileri bir eğitim seviyesine sahip. Bu yüzden de Afrika’nın çok ilerisindeyiz. Ancak aynı Türkiye Avrupa ülkelerinden çok geride bir eğitim seviyesinde. Bu yüzden de Avrupa’nın gerisindeyiz.

Dolayısıyla bu ülkeye yapılacak en büyük hizmet, eğitime yatırım yapmak. Neyse ki Eskişehir’de eğitimin önemini bilen belediyelerimiz var. Bunlardan biri olan Odunpazarı Belediyesi “Okutan Odunpazarı” diye bir proje başlatmış.

Buna göre Türk Eğitim Vakfı Odunpazarı Belediyesi ile ortaklaşa hayata geçirdiği Okutan Odunpazarı Projesi başladı. Proje ile Odunpazarı’nda ikamet eden ve maddi nedenlerle eğitimine devam etmekte güçlük çeken üniversite öğrencilerine burs desteği verilecekmiş.

Başta Kazım Kurt olmak üzere tüm Odunpazarı Belediye yöneticilerini tebrik ederiz. Elbette Türk Eğitim Vakfı’nı da unutmayalım.