‘CHP’nin kaybetme lüksü yok!’

"Eşle-dostlaakrabayla belediyeleri yönetme amacının arkasındaki neden nedir, bunun analizinin iyi yapılması lazım.”

27 Şubat 2019 08:48
A
a
Sütiş Eskişehir
31 Mart seçimlerine doğru hızla ilerlerken, CHP içerisindeki tartışmalar bitmek bilmiyor.
CHP’nin ideolojisinden saptığı, eş-dost-akraba merkezli meclis üyesi adayları, DSP’ye geçen belediye başkanları, kadınlara yeteri kadar temsil hakkı verilmemesi, Genel Merkez yöneticilerinin birbirlerini eleştirmesi ve CHP’liler arasında söylem uyuşmazlıkları vesaire…

*

Bu noktada, CHP Parti Meclis Üyesi ve 25-26’ncı dönem Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer’le söyleşi yaparak görüşlerini aldım.

*

“CHP, sosyal demokrat bir parti. Biz, ‘sağ’ın diliyle olan bir tek terimi bile kullanmamalıyız. Bugün geldiğimiz noktada, o dili konuşan AKP başarısızsa, ekonomik kriz varsa, insanlar ayrışmışsa, psikolojik ve sosyolojik yapımız bozulmuşsa, bizim o dili kullanmamamız lazım” diyen Gaye Usluer, CHP’nin vakit geçirmeden sınıf temelli, emek örgütleri temelli bir siyasi anlayışı hayata geçirmesi gerektiğini savunuyor.

*

Şimdi, ben soracağım, Gaye Usluer cevaplayacak. Başlayalım… * -CHP’deki ciddi tartışma konularından bir tanesi, eş-dost-akraba merkezli gösterilen meclis üyesi adayları…

KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL

G. Usluer: “Bu konudaki tartışmaları önemsiyorum. Dedikodu düzeyinde olmasını dilerdim. Ancak çok somut ve kanıtlanmış bir durum var ortada. Tüm partilerde bu durum söz konusu ancak CHP gibi sosyal demokrat bir partide yaşanıyor olması kabul edilebilir değil, üzüntü verici bir durum. Eşle-dostla akrabayla belediyeleri yönetme amacının arkasındaki neden nedir, bunun analizinin iyi yapılması lazım.”

*

-Türkiye ve Eskişehir’i, şu anda nasıl görüyorsunuz? CHP’nin başarılı olup olamayacağı yönünde bir tahmin yaparsanız, ne söylersiniz?

KRİZ, TÜM KATMANLARDA HİSSEDİLİYOR

G. Usluer: “Bu seçim, sonuncunun net olarak tahmin edilebileceği bir seçim değil. İlk defa yerel seçimlerde ittifak yapılıyor. Partiler ittifak yaptılar ancak seçmeni ikna edebildiler mi, seçim sonucunda göreceğiz. Yani bu birleşimi seçmen kabul etti mi, bilemiyoruz. Ekonomik kriz; doğalgaz, elektrik, beslenme temel unsurlar, hepsi önemli ölçüde zamlandı, pahalılaştı. Bu üst katmanda da, alt katmanda da böyle...
Kriz, her iki katmanı da, ciddi şekilde etkiliyor. Dolayısıyla bu kriz, yerel yönetim seçim sonuçlarına direkt olarak etki edecek. AKP aleyhinde etkisi olacak. Çünkü bu krizin nedeni iktidar partisi, dolayısıyla söyleyecek sözleri de kalmadı artık. Şimdi diyorlar ki ‘onu da yapacağız, bunu da yapacağız, krizi ortadan kaldıracağız.’ Ama yapmadıkları, yapamadıkları ortada, yapacağız edeceğiz sözlerinin bir anlamı yok. 17 yıldır ezici bir çoğunlukla iktidar olan bir partinin elinden tutan, engelleyen mi vardı? Niye yapmadınız bugüne kadar?

KIRGINLIK VE KÜSKÜNLÜK DEVAM EDİYOR

Eskişehir’in merkezindeki üç belediyenin CHP’de olması avantaj tabii ki. Siyasi ve ekonomik kriz de Eskişehir’de CHP için bir avantaj. Belediye başkanlarımızın memnuniyet düzeyi ortada. Eskişehirli özgür bir halk. Eskişehirli yaşam biçimine dokunulmamasını isteyen bir halk. AKP’nin Eskişehir’i kazanması halinde, halk nezdinde, yaşam şeklinin değiştirileceğine dönük kaygılar var. Bu da bir avantaj CHP için. Tabi dezavantajlı olduğumuz noktadalar yok mu, var…
Bunu sadece Eskişehir özelinde değil, Eskişehir ve Türkiye genelinde değerlendirmek istiyorum.
Bakın…
24 Haziran seçim sürecindeki eksiklikler tamamlanmadığı için, CHP seçmenindeki kırgınlık ve küskünlük hali devam ediyor. Partide aktif görev alsın almasın, sandığa gitmeyi düşünmeyen azımsanamayacak bir seçmenimiz söz konusu. Bu seçmen davranışının çok tehlikeli olduğunu vurgulamak isterim. Ancak şunu söylemeliyim: Bu süreçte bizim üzerimize düşen, her seçim özeldir ancak 24 Haziran sonrası artık ülkenin rejimi değişti. Yani bu seçim daha da önemli hale geldi. Bu nedenle seçmenin sandığa gitmesini ve oy kullanmasını çok önemsiyorum. Ayrıca bu seçim, AKP’yi uyarma şansımız olan bir seçim. Sandıklara gitmeliyiz, oyumuzu kullanmalıyız; AKP’nin oyunun Türkiye genelinde düştüğünü görelim ve AKP’ye ciddi bir ders verelim. Bu durum, önümüzdeki genel seçimlerde, CHP iktidarının habercisi olacaktır.”

*

-Eskişehir ve Türkiye genelinde, kadın belediye başkan adayı ve kadın meclis üyesi adayı sayısı oldukça düşük; aday gösterilen kadınların büyük çoğunluğu da seçilemeyecek yerden aday olarak gösterildiler. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kadın aday istiyoruz ama kadın arkadaşlar erkek aday öneriyorlar” şeklindeki ifadesini nasıl değerlendirirsiniz?

TÜRKİYE GENELİNDE SADECE 41 KADIN ADAY

G. Usluer: “Genel başkanımız bunu samimiyetle söylediyse, hangi kadınlar hangi kadınları istemedi bunu bilmek isterim doğrusu. Çünkü Parti Meclisi’ne gelen her kadın kabul edildi. Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan bir partide siyaset yapan bir kadın olarak, bu durumdan rahatsızım. Tüm kadınlar rahatsızdır. Yüzde 33 cinsiyet kotasının uygulanmamasından rahatsızım. Tüm Türkiye’de kadınlar bir araya gelmelidir, omuz omuza vermelidir. Sadece seçim döneminde broşür dağıtan, ev gezen kadın olmaktan çıkarak siyasete yön veren kadın haline gelmek, yine kadınların elindedir. Kadın, siyasetin malzemesi değil, siyasetin öznesi olmalıdır. 51 il belediyesinde sadece 2 kadın aday var. 785 ilçe belediyesinde sadece 39 kadın adayımız var. Bu 39 kadın da büyük oranda seçilebilir yerlerden aday gösterilmedi. Başkent Ankara’da bir tane bile kadın adayımız yok, İzmir’de sadece iki tane, İstanbul’da ise yalnızca bir tane kadın adayımız var. Olacak şey değil.”

*

-CHP’den DSP’ye geçen isimler ve CHP-DSP kurmayları arasındaki suçlamalar ile hakarete varan ifadeler üzerine ne söylemek istersiniz?

SİYASET MESLEK HALİNE DÖNÜŞTÜ

G. Usluer: “Sonuçta Bülent Ecevit, CHP’nin Genel Başkanlarından bir tanesi. Buna bakıldığında kırıcı söylemlerin olmaması lazım. İki partinin, tarihsel bir bütünlüğü var, ideoloji yakınlığımız var. Esas sorun, aday belirleme yöntemi doğru belirlenirse ve şeffaf olursanız, kırgınlığı en aza indirebilirsiniz. Yani etik değerleri ortaklaştıramaz ve yaygınlaştıramazsanız, herkesin kendi etik değerleri olur. DSP’den de CHP’ye geçip siyaset yapan arkadaşlarımız var. Yani işine geldiğinde etik, işine gelmediğinde etik dışı olduğunda, olmuyor. Ne yazık ki siyaseti bir meslek haline dönüştürmek, ilkesizleştirmek bizim suçumuz. Birisi koşuyor ulaşamıyor, diğeri koşmuyor ama ipi göğüslüyor. Dolayısıyla genel bir siyaset etik kuralları olmalı, bu iş kurumsal olmalı, hakkaniyetli olmalı, herkes kendine göre haklı olmamalı.”

*

-31 Mart gecesi, CHP Türkiye genelinde başarısız olursa, parti nasıl bir yol haritası çizmeli?

CHP’NİN KAYBETME LÜKSÜ YOK

G. Usluer: “CHP’nin başarısız olması gibi bir şey düşünmüyorum. Artık seçim sürecine girdik. Partili olan herkesin ortak amacı, partinin kazanmasıdır. Ama hedefimize ulaşamadığımız noktada, nerede hata yaptık, siyasal analizini doğru yapmak lazım. Türkiye’nin, CHP’nin başarısızlığını kaldıracak gücü olmadığını düşünüyorum. Ekonomik bunalım, yaşam biçimi kaygısı var artık ülkemizde. Dolayısıyla CHP’nin kaybetme lüksü yok. Dayanışarak ve kendimizi seçmene iyi ifade ederek, bu seçimi kazanmamız lazım. Kazanacağımıza da inanıyorum.”

*

-Bir tartışma daha yaşanıyor CHP’de… Belediye başkan adayı gösterilen bazı isimler nedeniyle, “CHP ideolojisinden uzaklaşıyor, vazgeçiyor” şeklinde yorumlar yapılıyor. Sizce de öyle mi?

İDEOLOJİSİZ SİYASET UZUN VADELİ DEĞİLDİR

G. Usluer: “Şimdi, Türkiye’nin sosyolojik yapısı gereği, ayrıca 17 senedir kazanan bir partinin neden kazandığı analizine göre, böyle bir aday belirleme usulü kullanılmış olabilir. Tabi, bir de ittifak meselesi var; ittifaka göre aday belirleme meselesi var. Açık konuşmak gerekirse, aday isimleri ve ideolojileri ile ilgili kaygılarım var. Çünkü siyaset, aynı zamanda fikir, ideoloji üzerinden inşa edilir. Yani ideolojisiz siyaset yapmanın ve sadece iktidar olmak üzerinden siyaset yapmanın ne kadar geçerli olduğunu hep birlikte göreceğiz. CHP, sosyal demokrat bir partidir. Biz, ‘sağ’ın dilinden çıkan bir tek terimi bile kullanmamalıyız. Bugün geldiğimiz noktada, o dili konuşan AKP başarısızsa, ekonomik kriz varsa, sosyolojik ve psikolojik çökmüşlük varsa, bizim o dili kullanmamamız lazım. Tekrar sınıf temelli, emek örgütleri temelli bir siyaset ortaya koymamız lazım ki, Alper Taş buna örnektir. Bu örneklerin çoğaltılmasını önemsiyorum. Sağ söylemle biz başarılı olamayız, bu net.”
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Ekrem 27 Şubat 2019 11:20

Belliki gaye hocanın örgüt ve üyeler hakkında bilgisi yok yada yanlış bilgilendiriliyor maalesef ki özellikle Eskişehir de üye ve örgüt hiç dikkate alın ayıp kullanılıyor seçimlerde hatırlanırlanıyor şu anda ilimizde CHP 30 ila 50 arasında ki ekabir takımın elinde oyuncak olmuş durumda bunlar her şeyde söz sahibi ve yönlendirici olmuşlar il ilçe seçimleri ve diğer seçime atamalarda aynı kişiler CHP yi kutuplaştırarak bölücülük yapmışlardır bakın meclis adaylarına neredeyse meclisden emekli olacak kadar hep ayni kişiler ayrıcada bir çoğuda devşirme CHP üyesi hiç bir etkinliklerde göremezsiniz 800 binlik Eskişehir de hiç mi genç nesil yada daha aktif bilinçli üye mi yok da yüzde seksen aynı isimlerden oluşan meclis nerede partisi için gece gündüz çalışıp emek sarfedenler kırsal mahalle demeden koşturanlar ve yaptım ettim böyle olacak mantığındaki belediye başkanları il ilçe yönetimlerinin fikrinin bile sorgulamadan atama ile meclis üyelikleri AKP MHP DY meclis adaylarına mı oy verelim?

2 11 Cevap Yaz
Şafak 27 Şubat 2019 09:49

24 haziranda muharrem incenin seçmenleri satışa getirmesini hala unutmadık,çok şükür ne chpden nede diğer partilerden adam akıllı bir açıklama olmadı.Aferin böyle yaparak daha çok küstürürsünüz seçmeni, sırf yılmaz hocadan memnun olduğum için oy kullanacam.Tabi seçim yaklaştı ya!,türlü şirinliklerle aman sandığa gidelim,oy kullanalım diyorlar.Lakin bizim oylarımızı koruyabilecekmisiniz?,verdiğimiz oylara sadık olacakmısınız?

3 11 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi