Ahmet Yapıcı'da o isimlerden birisi. İl Genel Meclisi'nden, Belediye Meclis Üyeliğine kadar her daim aktif olan ve teşkilat içinde hatırı sayılan isimlerden biri olan Yapıcı, sosyal medya hesabından partililere sesleniyor ve uyarılarda bulunuyor Yapıcı diyor ki "1 Kasım seçimleri tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu seçimlerde her türlü benliği, kişisel Hesap ve hırsları bir tarafa bırakarak bıkmadan yorulmadan alabileceğimiz en yüksek oyu Almak için var gücümüzle çalışmalıyız. Eskişehir özelinde de seçim için gerekli strateji ve Seçim taktiklerini belirleyip bir an önce çalışmalara başlayarak en az üç vekili 2 kasım da Ankara'ya göndermeliyiz"
Bu ilk bakışta bir motive açıklaması gibi dursa bile Yapıcı'nın ilk satırlarda altını çizdiği her türlü benlik, kişisel hesap ve hırslar mevzusu aslında partinin neden güç ve güven kaybettiğinin de cevabı niteliğinde.
Bakalım bu Yapıcı nasihatleri dinleyen olacak mı? Şu kısa seçim sürecinde karşımıza neler çıkacak hep birlikte göreceğiz. Ancak eski alışkanlıklara devam edilirse neler göreceğimizi de çok çok iyi biliyoruz.
Eskişehirspor'un sırat köprüsü
Sırat köprüsü gibi bir fikstürümüz var. Özellikle önümüzdeki 5 hafta en krtik virajlardan birisine Bursa maçı ile başlıyoruz.
Deplasmanda Bursa, Akhisar ve Galatasaray ile kendi evimizde ise Kayseri ve Beşiktaş ile oynacağız 5 haftalık süreçte.
Bu 5 haftadan kaç puan çıkarırız diye tahminde bulunanlar en fazla 9 puan diyeceklerdir şüphesiz. Biz de aksini düşünmüyoruz. Hatta 9 puan değil ben bu 5 haftadan 6 puan çıkarmak bile önemli diye altını çiziyorum. Öyle Beliktaş ve Galatasaray'dan alınacak puanlar değil diğer takımlardan alınacak puanlar daha değerli ve önemli Eskişehirspor için.
Bugün Bursa'dan 1 puan, kendi evimizde Kayseri'den 3 puan ve Akhisar'dan da puan veya puanlarla dönelim. Yenemiyorsak yenilmeyelim de BJK ve GS maçlarından puan alabilirsek bonusumuz olsun. Çünkü rakibimiz BJK, GS değil rakibimiz Bursa, Akhisar, Kayseri, Mersin, Gaziantep, Gençlerbirliği, Osmanlı gibi takımlar olacak. Biz lig sıralamasında onların üstünde olmak için mücadele vereceğiz ve bunu yaparken hissetmemiz gereken en büyük olgu inanç olmalı.
Tamam takım harika değil, hoca müthiş değil, ortaya konan mücadele bizi tatmin etmiyor ama... Bir maç bitmeden inancı yıkılan sadece futbolcular değil sanırım onlara inanç aşılayacak taraftarımızda erkenden havlu atıyor, hele ki 50 bin euro için takımını satan adamlara yapılan tezahürat da bize çok yakışmıyor. İstifa demek içinde, yuhlamak içinde önce bir 90 dakikayı tamamlasak daha faydalı iş yaparız sanki. Hele ki şu 5 haftalık süreçte en son duymamız gerekenleri, endişeyi,inançsızlığı ve bu takım düşer klişelerini biraz cebinizde tutun. Harcamak için bu kadar bonkör davranmayın. 1 Galibiyetle Şampiyon, 1 Mağlubiyetle küme düşüyoruz moduna girmeyin ki, Sevinmek için sevmedik şiarımız yara almasın.
Pikniğe Gelmeyin mi? demek istiyorsunuz
Fidanlık piknik alanı şehrin en eski ve ayak alışkanlığı olan mesire alanlarından birisidir. Çocukluğumdan beri oraya gidilen zamanların özel ve sıcak bulmuşumdur. Gel gelelim son senelerde yolumuz düşer de uğrarsak tüm o sıcaklık ve özelliğinde artık bitmiş olduğunu görüyorum. Orman Bölge müdürlüğüne bağlı ve böylesi bilinir bir alanda yapılan daha doğrusu yapılmayanlar sanırım insanlara "buraya piknik için gelmeyin, sizinle uğraşmayalım" demenin dolaylı anlatımı gibi.
Girişte ve içeride görevli aramayın çünkü bulamıyorsunuz. Kocaman alanda piknik masası da aramayın zira maliyeti çok yüksek olacak ki adeta 3,5 tane göstermelik kalmış. Mevcut masalarında çoğu zaten sorunlu, onarılmamış ve oturulamaz halde.
İçeride bir dozer ile düzlenebilecek yolları kafanıza takmayın, belli ki safari duygunuz için özel olarak hazırlanmış bir parkur ama nankörlük yapıp eleştiriyoruz işte..
Ha bir de oldu ya insanlık hali tuvalete girecek olursanız, şaşırmayın. Sabun yok, su az birşey akıyor tabii kokudan ve herşeye rağmen kullanılmış tuvaletlerin görüntüsünden tiksinmezseniz.
Velhasıl, yanı başında Orman Bölge müdürlüğünün binası olmasına rağmen görülmemesi imkansız bu sıkıntılar bu güzide alanı adeta çöküntü alanı yapmış. En azından birileri girişe kilit koysun, biz insanlar pikniğe gelsin istemiyoruz desin de neden birşey yapılmadığını anlayalım değil mi?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...