Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Atasoy, her 100 kişiden 4’ünde aşırı terleme görüldüğünü söyledi.
Terlemenin stres ve fiziksel aktivite ile arttığını ifade eden Dernatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Atasoy, Isınan havayla birlikte aşırı terleme, egzama, mantar gibi sağlık sorunlarının çıktığını belirtti. Terleme sorununu çözmek için sık sık yıkanmak ve deodorant, parfüm kullanmak gerektiğini dile getiren Atasoy, “Bazı kişilerde ise terleme, hormonal bozukluklardan dolayı aşırı derecede görülebiliyor. Hava sıcaklığı yükseldiğinde, birtakım sağlık sorunları veya fiziksel aktivite gibi nedenlerden vücut ısısı arttığında, terleyerek ısı kaybediliyor. Bu tür durumlarda tüm vücut yüzeyinden olmakla birlikte, daha çok sırt ve göğüs gibi geniş yüzeylerde terleme meydana geliyor. Ergenlikle beraber farklı bir ter bezi türü kasıklarda ve koltuk altlarında faaliyete geçtiğinden bu bölgelerde de terleme görülüyor. Tüm vücuttan olabilmekle beraber, terleme en sık koltuk altları, avuç içleri ve ayak tabanlarında görülüyor. Kişi heyecanlandığında ve stres altında iken terleme artıyor. Aşırı terleme kişiyi psikolojik, sosyal ve mesleki açıdan da olumsuz etkiliyor. Terlemenin yol açtığı kötü koku, giysilerin ıslanması ve lekelenmesi kişinin günlük hayatını güçleştiriyor. Elleri terleyen kişilerin tokalaşmaktan çekinecek hale geliyor” dedi.
Her 100 kişiden 4’ünün aşırı terleme sorunu var
Türkiye’de her 100 kişiden 4’ünde aşırı terleme sorununa rastlandığını belirten Atasoy, “El ve ayak terlemeleri kalıtımsal olabileceği gibi, genellikle hem ter bezlerinde hem de ter bezlerini uyaran sinirlerde bir sorun olduğu düşünülüyor. Çeşitli hormonal bozukluklar ve özellikle tiroit sorunları da terlemeyi arttırabilir. Aşırı terlemenin tedavisinde ilk önce duruma yol açan sistemik bir hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır. Böyle bir sağlık sorunundan kaynaklanmıyorsa, çeşitli tedavi yöntemlerine başvurmak gerekir. Ancak terlemeyi önleyen ilaçlar yan etkilerinden dolayı, cerrahi yöntemler ise etkili olmasına karşın yara izlerine yol açtığı için genellikle tercih edilmez” şeklinde konuştu.
Aşırı terleme tedavisinde en güncel yöntem botilinum toksin uygulamaları olduğuna değinen Dr. Atasoy, konuşmasının devamında şunu söyledi:
“Bu tedavi yöntemi ile koltuk altına, avuç içi ve ayak tabanlarına botilinum toksini uygulanıyor. Hastane ortamında deri içine enjeksiyon yöntemi ile yapılan ve yaklaşık 10 dakika süren uygulamanın etkisi ise 6-9 ay boyunca devam ediyor. Toksin uygulaması kalıcı olmamasına rağmen kolay uygulanabilmesi ve yan etkilerinin çok az olması nedeni ile aşırı terleme tedavisinde en çok tercih edilen tedavi yöntemidir.”
Kaynak : İHA