Genç ve güzel kalmak için önemli bir etken madde

Günümüzde beslenme alışkanlıkları artık daha çok sağlığa yararlı besinler üzerinde yoğunlaşıyor. Pek çok kişi, sağlığını korumak için araştırmalarca olumlu etkileri kanıtlanmış yiyecek ve içecekleri beslenme programına dahil ediyor. Yaşlanmayı önleyici, kansere karşı koruyucu ve kalp krizi riskini azaltan etkisiyle bilinen resveratrol, üzüm başta olmak üzere, yer fıstığı, ahududu, böğürtlen, erik, yaban mersini, dut ve kızılcık içerisinde bolca bulunan bir madde. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, resveratrolün sağlığa olumlu etkileri hakkında önemli bilgiler verdi. 

En çok üzüm kabuğunda bulunuyor
Maruz kalınan yaralanma, hayvan saldırıları ve UV ışınlarından korunmak için dayanıklılık mekanizmasının oluşturulması amacıyla bitkiler tarafından üretilen resveratrol, siyah ve koyu renk üzüm kabuğunda bol miktarda bulunuyor. Bunun yanı sıra yer fıstığı, ahududu, böğürtlen, erik, yaban mersini, dut ve kızılcıkta da bulunan resveratrolün miktarı, şaraba dönüştürüldüğünde azalıyor. Dyt. Gence, başta üzüm olmak üzere resveratrol içeren gıda ürünlerinde bolca tüketmeyi, sofralardan şıra veya pekmezi eksik etmemeyi öneriyor.

Yaşlanmayı önlediği kanıtlanan ilk molekül
Resveratrolün genç ve güzel kalmak önemli bir etken madde olduğunu söyleyen Dyt. Gence, “Resveratrol, birçok organizmada yaşlanmayı geciktirici etkisi olduğu kanıtlanan ilk molekül. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda DNA tamir genini aktive ettiği bilinen madde ayrıca, aeorobik kapasite olarak bilinen oksijenin vücutta yağ yakımı için kullanılma kapasitesini ve insülin duyarlılığını artırıyor, metabolik sağlık sorunlarına karşı da koruyucu bir görev ediniyor” diyor.

Kalp krizi ve kanser riskini azaltıyor
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre resveratrol, antioksidan aktivitesi göstererek kılcal damarların tıkanmasını, kılcal damarlarda trombosit birikmesini de engelliyor. Dyt. Gence, resveratrolün olumlu etkilerini şu sözlerle aktarıyor:
“LDL kolestrolü ve trombositlerin birikmesini engellediği için kalp krizi riskini azaltan resveratrol, kansere doğru giden hücre değişimlerini de bloke ediyor. İstenmeyen dokuların oluşumunu engelliyor, özellikle meme, prostat, mide, pankreas ve tiroit kanserlerini önlemede etki gösteriyor. Yapılan çalışmaların sonuçlarında tümör aşılanmış farelere resveratrol verildikten sonra tümör sayısında azalma olduğu ortaya koyuluyor. Bir başka araştırmanın sonuçları ise, kanser aşılanmış farelerde resveratrolün lezyon ve deride tümör oluşumunu azalttığını gösteriyor.”