Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde organ nakilleri programı başlatılarak, uzun bir aradan sonra ilk böbrek nakli başarıyla gerçekleştirildi.
Hastane Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesi’nde beyin ölümü gerçekleşen ve yakınları tarafından organları bağışlanan A.Ö.’nün organları ESOGÜ Hastanesi Organ Nakli Birimi’nde görevli Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Bülent Ünal, Prof. Dr. İlter Özer ve Doç. Dr. Murat Ulaş tarafından alındı. Sonrasında Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Garip Şahin, Prof. Dr. A. Uğur Yalçın ve Doç. Dr. Sultan Özkurt ile Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Erdoğan Kayhan’ın destekleriyle aynı ekip tarafından böbreklerden biri 8 yıllık diyaliz hastası Mehmet Kızılpınar’a nakledildi.
Organ nakilleri ile ilgili olarak hastaneden yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi; "Böbrek ve karaciğer nakilleri ileri dönem böbrek ve karaciğer yetmezliğinin en etkili, hatta tek tedavi yoludur. Ülkemizde organ nakli için bekleyen hasta sayısı artmakta ancak yapılan organ bağışları bu ihtiyacı karşılamamaktadır. Her yıl onlarca hasta nakil bekleme sırasındayken kaybedilmektedir. Böbrek nakilleri için sırada bekleyen kayıtlı hasta sayısı 21 bin civarındadır. Buna karşılık 2017 yılında 3 bin 400 civarında böbrek nakli yapılmıştır. Benzer bir durum karaciğer nakilleri için de geçerlidir. Ülkemizde ne yazık ki yapılan nakillerin çok büyük kısmı canlı vericilerden yapılan nakillerdir. Ülkemiz ve bölgemizde organ bağışı yeterli olmadığından tamamen sağlıklı olan bireylerden alınan organlar nakledilmektedir. Bu nedenle organ bağışının önemi açıktır. Ancak ülkemizde tespit edilen beyin ölümü olgularında ki organ bağışı oranı maalesef yüzde 20 oranında düşüktür. Bu oran diğer ülkelerde yüzde 80 civarındadır. Eskişehir ili genelinde yıllardır organ nakilleri yapılmamaktadır. Bu durum bu büyüklükte bir şehir için önemli bir eksikliktir. Eskişehir’den hastalar organ nakli için başka şehirlere gitmek zorunda kalmakta, bu da hastalara hem maddi hem de manevi yük getirmektedir. Bu nedenle bir organ nakli merkezinin kurulması zorunludur. Söz konusu merkezin kurulmasında da iş gücü ve fiziksel şartların hazır olmasının yanında, hastanelerin ve toplumun organ bağışı konusundaki farkındalığı da önemlidir. Hastanemizde ruhsat alma süreci esnasında yapılan çalışmalar sırasında 5 beyin ölümü olgusu tespit edilmiş, bu olguların ikisinin yakınları organ bağışında bulunmuştur. Bu organlar organ nakli ekibimiz tarafından Ankara ve İstanbul’da ki ilgili merkezlere ulaştırılmıştır. Hastanemizde karaciğer ve böbrek nakilleri üniversitemiz ve hastanemiz yönetimlerinin ve organ nakli ekibinin yoğun çalışmaları ile tekrar gerçekleştirilmeye başlanmıştır."